Tarih 8 Mayıs 2017.

Yer Ankara.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Halk TV'de Lale Özan Arslan'ın programında konuştu. Aynı gün CHP'nin organize ettiği referandum sonrası belediye başkanları toplantısına da katılan Kocaoğlu Halk TV'de yerel hizmetlerden çok genel siyasete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Orada dikkat çeken açıklamalar yaptı…

Dedi ki Sayın Kocaoğlu;

'Kimsenin adamı olmadım. Olmayacağım da. Referandum sonucu var. Beğenin beğenmeyin, Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP'nin etkisi büyük oldu. Herkesin katkısı var. Ortada bir başarı var. Bu başarı CHP'nin başarısı değil. Bunu herkesin bilmesi lazım… Yüzde 49'un üzerine hesap yapmak son derece yanlış ve hatalıdır. Ülkeye zarar verir. Burada kimlerin oylarının olduğu da bellidir. Üsten bakarsan yüzde 25 alttan bakarsan yüzde 22 oyu var. Yarısı CHP'nin. Diğer oyların da nereden geldiği belli... Biz hayır cephesindeki siyasi partiler ve oluşumlarla beraber yol haritası belirlemeliyiz'.

Halk TV'de CHP'nin elindeki en büyük metropolün seçilmiş belediye başkanı olarak partisine rota çizer gibiydi. Hem de TBMM parti grubundan sonra gelen en büyük meclis grubunu idare eden kişi olarak.

Aynı programda şöyle devam etti:

'Bana göre CHP'nin en zayıf noktası, biz ekonomiyi konuşmuyoruz. Sayın genel başkan değindi. Ekonominin üretmesi lazım ama biz Türkiye'nin ekonomisini CHP olarak masaya yatırmadık. Biz 90 yıllık dev bir çınarsak bizim değişen koşullarda ülkenin ekonomisini sektör sektör, il il, bölge bölge havza havza masaya yatırıp üretimi arttıracağız. Sanayide, tarımda, turizmde, finansta, borçlanmada ne yapacağız? Bunları açık, net herkesin anlayacağı kaynaklarıyla beraber anlatmamız lazım'

Partisine önemli bir tavsiyede bulunan Aziz Başkan'dan bir de önemli uyarı gelecekti. Hem de dikkat çekici bir tarzda;

'Genel iktidar yerel iktidardan geçer. İzmir uzunca bir süredir CHP'de… İstanbul ve Ankara'yı almadan iktidar olmanız çok zor'…

Konuşmasında kısaca, 'İzmir tamam da İstanbul, Ankara olmadan Türkiye'de iktidara gelemeyiz. O nedenle ilk olarak 2019'un yerel seçimlerine odaklanalım' diyen Kocaoğlu aynı programda çok sayıda uyarı, tavsiye mahiyetinde ifadeler kullanacaktı.

16 Nisan referandumunu değerlendirmeye dönük olarak CHP'nin yerel yönetimler toplantısına katılıp gün boyu kürsüye çıkan 50'den fazla belediye başkanını, genel başkanını ve de genel merkez yöneticilerini dinlemiş olan Kocaoğlu'nun Halk TV'deki konuşma içeriği de zaten yadırganmadı. Çünkü bütün günü 'dinleyerek geçiren' Kocaoğlu, konuşma hakkını televizyon ekranına saklamış gibiydi. Ama yine de Aziz Başkan'ın genel siyasete dair tespitlerini bir kenara not etmekte fayda vardı. Ve kayıtlara geçti, hafızalarda yer edindi.

Tarih 8 Haziran…

Halk TV'deki konuşmanın tam bir ay sonrası.

Yer: İstanbul…

Haber Türk Televizyonu'nda Balçiçek İlter'in sorularını yanıtlayan Kocaoğlu adeta 'nerede kalmıştık' dercesine genel siyasete ilişkin tespit, tavsiye ve uyarılarını sürdürdü.

Dikkat çeken birkaç noktayı paylaşayım;

İlk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandum süreci ve sonrasında en çok eleştirilen 'kontrollü darbe' çıkışına gönderme yaptı Aziz Başkan…

'Genel Başkan'ımız buna kontrollü darbe dedi. Bilmediğim şey hakkında konuşmam. Olabilir de, olmayabilir de... Fal bakma düşüncem yok. Kemal Kılıçdaroğlu'nun mutlaka bir bildiği vardır. Bilmeden bir şey söylemez. Ülkenin çıkarı için bunu açıklamanın o süreçte zarar vereceğini düşünmüş ve açıklamamış olabilir. Mutlaka kamuoyu ile bunun detaylarını paylaşacaktır'.

Açıkça, 'Kılıçdaroğlu dedi ama ben demem' dedi İzmir'in Başkanı. Ve zaten darbe girişimi konusuna da hiç bu şekilde bakmamıştı. O mantığı da şimdiye kadar yaptığı açıklamalarda, sohbetlerde zaten kendisini gösterdi.

Ve Çatı aday meselesinde patlattı asıl bombayı.

'Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday olmasının ardındaki gerçeği bilmiyorum. Yanlıştır, burada bir yanlış yapılmıştır, ama bitmiştir. Önemli olan böyle büyük bir yanlıştan gereken dersi çıkartmaktır. Eminim ki, Genel Başkanımız bundan gereken dersi çıkarmıştır'

Genel Başkanı için açıkça 'yanlış yaptı' ifadesini kullandı. Hem de canlı yayında. Net ve gayet açık.

Ve bir ay önce yaptığı 'ekonomiyi konuşalım' uyarısını bu kez farklı ifadelerle yineledi:

'Demokrasi herkes için önemli. Ama ondan önemlisi benim açlığım. Eğer ben açsam beni demokrasi ilgilendirmiyor. İkinci planda kalıyor. Demokrasi ve insan haklarını benim tekrar etmemin bir anlamı yok. Atatürkçüyüm, demokrasiden yanayım, elbette laik cumhuriyetten yanayız. Ama başka şeyler konuşmak gerekiyor. Türkiye'yi götüreceğimiz hedefi konuşmalıyız'

Aziz Başkan yoksulun, kırsalın, dar gelirlinin gündeminde ekonominin olduğunu, ülkenin geleceğine dair endişeler giderilmeden bu kesimden oy alabilmenin zor olduğunu, 'Ben açsam demokrasi beni ilgilendirmiyor' cümlesiyle ortaya koydu. CHP'nin Atatürkçülüğünü öne çıkarmasına gerek olmadığını seçmene güven verecek yeni şeyler anlatması gerektiğini savunan Kocaoğlu, 'Bu partiyi ben daha iyi yönetirim' dışında her şeyi söyledi. Yol gösterdi, işaret etti, vurguladı…

FETÖ kumpasıyla yüzleşen hakkında 397 yıl mahkumiyet talebiyle dava açılan, üst düzey ekibinin önemli bölümünün maruz kaldığı hukuk işkencesi karşısında 5 yıl mücadele eden ve geçtiğimiz aylarda gelen 'beraat kararından' sonra bu hususta ne düşündüğü, ne yapacağı merak konusu olan Kocaoğlu, FETÖ mağduriyeti yüzünden devlete tazminat davası açmayacağını şu cümlelerle ortaya koyuyordu.

'Bana tüm bunları Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, savcısı, hakimi yaptı. Şikayet etmemin bir anlamı yok. Ben Amerika'daki adamı şikayet etsem ne olacak? Burada devlet var. Benim için devlet kutsal... Ergenekon'u da var, Balyoz'u da var... Benim nasıl yoğurt yediğimi, nasıl belediye başkanlığı yaptığımı, burada bir şey olmadığını dünya alem biliyor. Cumhurbaşkanı da, başbakanı da, milletvekilleri de, bakanları da biliyor... Aldığımız belli, sattığımız belli. Biz FETÖ'yü bilmeyiz, biz devleti biliriz. Cumhurbaşkanını, başbakanı, bakanları biliriz, devlet kurumlarını, hükümeti biliriz. Hükümet de beni bilir. Beni hükümet, devlet koruyacak. O dönem korumadı, buna izin verdi... Ben mektup yazdım, beni korumadılar... Ben FETÖ'yü muhatap tutarsam yanlış yaparım. FETÖ'yü ben getirmedim, FETÖ'cüleri de ben getirmedim. Tamam, bunları kim getirdiyse, onlara dava açayım. Ama dava da açmayacağım. Niye açayım ki, bu tazminatı devletten alacağım. Beraat ettikten sonra dava açmanın bir anlamı yok. Ben devletten para almam. Onu yapmam. Ekmeğe muhtaç olsam, kuru ekmek yerim, yine yapmam'

Ve daha pek çok önemli mesajı paylaştı Kocaoğlu…

Kimileri 'Neler oluyor? Aziz Başkan ulusal yayın yapan televizyonlara pek çıkmazdı. Son dönemlerde değişik bir hale büründü. Aziz Kocaoğlu nereye koşuyor? Yoksa genel başkanlığa aday mı?' sorularını sordu sosyal medya hesaplarından. Hatta '2019'un çatı adayı Aziz Kocaoğlu'dur' kehanetinde bulunan bile oldu.

Kocaoğlu'nun genel başkan adayı olduğunu/olacağını sanmıyorum. Hatta yakın geçmişte bu konudaki sorulara verilmiş çok net yanıtları var. Daha önce Kocaoğlu net ifadeyle genel başkanlık için 'yaşam ve siyaset tarzıma uymaz' demişti. Hatta aynı programlarda, toplantılarda genel başkanını inceden eleştirdiği kısımlar kadar koruduğu, kolladığı bölümler de var.

2019'un çatı adayı olur mu orasını bilinmez. Ama gerek Halk Tv'de gerekse Haber Türk televizyonundaki programları birlikte okursanız bir adaydan daha çok gidişattan memnun olmayan, ülkesi için endişeli bir Aziz Abi görürsünüz.

Partisine tavsiyelerinde bulunan bir abi…

CHP'nin sahip olduğu en büyük metropolün başkanlık koltuğunda 13 yıldır oturan bir belediye başkanı olarak bu kadarının da çok görülmemesi lazım…

2019'un çatı adayı meselesine gelirsek; O'nu da zaman gösterecek…