Muhittin AKBEL / EGDESONSÖZ – Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi’nin verilerine göre, genç hekimlerimiz yurtdışına kaçmaya devam ediyor. 2020’de 931, 2021’de 1405 hekim yurtdışına kaçarken, 8 Mart 2022’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Giderlerse gitsinler” çıkışından sonra o yıl 2 bin 685 hekim “İyi Hal Belgesi” talebinde bulundu ve Türkiye’yi terk etti. 2023’de bu rakam 3 bin 25 olurken, geçtiğimiz yıl 2 bin 692 kişinin yurtdışına gittiği belirlendi.

Eyleme katılan aile hekimlerine ceza: Maaşları kesildi! Eyleme katılan aile hekimlerine ceza: Maaşları kesildi!

İZMİR’DEKİ RAKAMLAR DA ÜST SEVİYEDE
Peki Ege, Dokuz Eylül ve Katip Çelebi üniversitelerinin tıp fakültelerinden yetişen İzmirli doktorların yurtdışına gitme rakamları ne durumda? İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, İzmir’in rakamlarını Egedesonsöz’e açıkladı ve çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Başkan Prof. Özyurt, 2011’den 2021 sonuna kadar İzmir Tabip Odası’ndan İyi Hal Belgesi talebinde bulunan hekim sayısının 100’ün altında olduğunu hatırlatarak, 2022’de bir anda 190’a yükseldiğini, 2023’te 225, 2024’te ise 214 hekimin İzmir’den Avrupa ülkelerine gittiğini bildirdi. İTB Başkanı, 2025 yılının daha ilk ayında, 27 Ocak itibariyle İyi Hal Belgesi talep eden hekim sayısının 12 olduğunu dile getirdi.

DAHA ÖĞRENCİYKEN MOBBİNGİ ŞİDDETİ GÖREN HEKİM, GİTMEYİ AKLINA KOYUYOR!
İzmir’den gidişlerin bile son iki yıldır 200’ün üzerinde olmasını değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, “İzmir’de üç büyük tıp fakültesi var; Ege, Dokuz Eylül ve Katip Çelebi… Burada onca emekle yetiştirdiğimiz gençlerimizin ülkelerinde hekimlik yapmak yerine yurtdışına gitmek istemeleri, bu gidiş, normal değil” dedi ve ülkeden kaçış düşüncesinin altında yatan sebepleri anlattı. Başkan Prof. Özyurt, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Son iki yılda 200’ün üzerinde genç hekimimizin Oda’mızdan İyi Hal Belgesi talep edip yurtdışına gitme düşüncesini eyleme dönüştürmesinin altında haklı gerekçeler var. Hekimlerin içinde bulundukları yaşam koşulları, buna özlük hakları da dahildir, hasta ve hasta yakınlarından gördükleri şiddeti göz önünde tutarsak, hekimlerin gidişiyle ilgili bir sonuçla karşılaşmak anormal bir şey değildir. Bu çocuklar daha Tıp fakültelerinde eğitim alırken, hekimlerin, sağlık çalışanlarının şiddete ve mobbinge maruz kaldıklarını görüyorlar. Haliyle kariyer planlaması yaparken, şiddete, mobbinge, düşük maaşa çalışmaya karşı tavrını ortaya koyup başka ülkelere gitmenin yollarını aramaya başlıyor.”

TIP EĞİTİMİNDE ÜST SEVİYEDEYİZ ANCAK UZMANLIKTA KALİTE DÜŞTÜ
Tıp eğitiminde Avrupa ile başa baş seviyede olduğumuzu ancak uzmanlık eğitiminde sorunlar yaşandığını öne süren Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, bir profesörün 50-60 asistanı olduğunu, bu şartlarda uzmanlık eğitiminin sağlıklı olamayacağını savundu:

“Eğitim koşulları da genç doktorların gitmesinde çok etkili olmaya başladı. Tıp eğitiminde sorun yok ancak uzmanlık eğitiminde kalite çok düştü. Bir hocaya 50-60 asistan düşüyor. Oysa bunun olması gerekeni 20’dir. Profesör tek başınaysa, 10’un altında olmalı. Yanında bir doçenti, bir uzmanı varsa, o zaman 20 olabilir ama kesinlikte 50-60, hele hele 70-80 hiç olmaz. Bu kadar asistan arasından kaçı cerrahi operasyon yapacak da bu işi öğrenebilecek, uzman olacak? Tıp eğitimi çok masraflı bir eğitim. Hem öğrenci tarafından pahalı, hem de devlet tarafından pahalı. Tıp eğitiminde Avrupa ülkeleriyle başa baş seviyedeyiz ancak biraz önce dediğim gibi uzmanlık eğitiminde gerilere düştük.”

SON SINIFTA ALMANCA KURSLARINA BAŞLIYORLAR
Genç hekimlerimizin tercih ettiği ilk yabancı ülkenin, genelde Almanya olduğuna dikkat çeken Başkan Özyurt, “Almanya, iyi bir tıp eğitimi almış genç bir hekimi neden almasın? Almanya, bedava eğitimli bir hekimi almakta hiç tereddüt etmiyor, üstelik o gençlerin ayaklarının altına kırmızı halı seriyor, çok iyi imkanlar sunuyor. Tıp fakültesinde son sınıfa gelen öğrenciler, mutlaka Almanca kursuna başlıyor. Çünkü  Almanya rotasını çoktan çizmiş oluyor gençlerin çoğunluğu… Neden özellikle Almanya? Çünkü Almanya’da Türkler, yabancılar arasında en kalabalık nüfusa sahip kesim. Hekim kardeşlerimiz orada hem kendi dillerini konuşabileceği çok hastaları olacak, hem de iyi şartlarda çalışacak” dedi.

EZİYET YÖNETMELİĞİNİN ŞARTLARINDA KİM ÇALIŞMAK İSTER Kİ…
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, genç hekimlerin ülkeyi terk etme eğilimlerinin durması için çözüm önerilerini şu sözlerle dile getirdi:

“Özlük hakları artı sağlıkta şiddet olayları, insanları yurtdışına gitmeye zorluyor. Bir kere hastaların, hasta yakınlarının hekime, sağlık çalışanına tacizde bulunmasını önleyeceğiz. Olumsuz bir hareketi cezasız bırakırsanız, başkaları devam ettirir, genç hekimler de aynı eziyeti çekmeye devam ederler.İktidar, hekimi o kadar çok mağdur eden yönetmelik çıkardı ki, hasta televizyona çıkıp gururla, hekimi nasıl dövdüğünü anlatabiliyor.  İkincisi; özlük hakları diye yıllardır haykırıyoruz. Eskiden hekimlerin özlük hakları daha güçlüydü. Şimdi diyelim ki bir genç kardeşimiz doktor oldu, aile hekimi oldu. Eziyet yönetmeliği çıkardılar, o şartlarda kim çalışmak ister Allah aşkına? Çalışma şartlarının kesinlikle iyileştirilmesi gerekiyor. Bu iki önemli sorun halledilmezse, yurtdışına hekim göçü artarak devam eder.”