27. Dönem TBMM açılışını yaptı.

Mililetvekilleri yemin ettiler.

Böylece Anayasa'ya sadık kalacaklarını açıkladılar.

Bilhassa Anayasa'nın ilk dört maddesi...

Görelim bakalım.

Dün Cumhurbaşkanı da 'tarafsızlığını' içeren yeminini yaptı.

Ama Parti Genel Başkanı.

Nasıl tarafsız kalacaksa?

Ancak TBMM'nin genel manzarasına bir bakalım:

AKP Genel Başkanı 'milletvekili' değil ama Cumhurbaşkanı… Partisi Meclis'te ve fakat kendisi Meclis'in dışında.

Görüşülen bir konu ile ilgili TBMM'de fikirlerini söylemesi mümkün değil.

İYİ Parti Genel Başkanı ha keza 'milletvekili' değil… Partisi Meclis'te ama kendisi dışında…

Herhangi bir konu gündeme geldiğinde Genel Başkan'ın kürsüye çıkıp TBMM'de görüş açıklaması imkansız.

DP Genel Başkanı Meclis'te ama başka kimsesi yok.

Bir başka partiden seçildi.

BBP Genel Başkanı da TBMM'de ama başkası yok.

O da bir başka partiden seçildi…

SP'nin iki milletvekili var ama Genel Başkan TBMM'de değil.

Onlar da başka partiden seçildiler.

Mesela ve en önemlisi:

Bütçe görüşülecek… Türkiye'nin bir yılllık gelir ve giderleri ile ilgili saydığım Genel Başkanların TBMM'de fikir beyan etmeleri mümkün değil. Oysa çok önceleri bütçe müzakereleri hem TBMM'nin ve hem halkın en çok ilgi ile izlediği görüşmelerdi.

Hepsi mazide kaldı.

Kısaca partileri TBMM'de ve fakat kendileri dışarıda.

Veya kendileri Meclis'te ancak başka kimseleri yok.

Ve ilaveten:

Bünyesinden 'hükümet' yani 'iktidar' çıkarabilecek mi? Hayır.

Kurulan hükümete 'güvenoyu' verebilecek mi? Hayır.

Yine kurulan 'hükümet'e araştırma-soruşturma önergeleri verebilecek mi? Hayır,

Gensoru yoluyla denetleyebilecek ve hükümeti veya ilgili bakanı düşürebilecek mi? Hayır.

Daha pek çok soru sorulabilir.

İşte 27. Dönem TBMM bu 'ilginç tablo' ile başlıyor.

Yine:

Kazanan dahi kaybettiğinin muhasebesini yapmıyor.

En ilginci:

Kaybedenlerin hiç oralı olmamaları…

Yani defalarca kaleme aldığım gibi asla bir 'iç muhasebe' ile gerekli 'değişiklikleri' yapmamaları.

Hatta ilginçtir; CHP, Partinin Meclis yönetiminde dahi en küçük bir değişikliğe bile gitme ihtiyacı hissetmiyor.

Meclis Başkanvekili aynı.

Grup Başkanvekilleri aynı.

Yani herkes başarılı.

İYİ Parti'de de durum aynı.

Herkes başarılı.

Pekiyi, başarısız olan kim?

Galiba 'seçmen'?????

Bu manzara karşısında söylenecek söz:

Görelim Mevlam neyler?????

Not:

Yurt dışına çıkacağımdan küçük bir izin…