Yarın Babalar Günü’…

’“Hayatta ben en çok babamı sevdim/Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk/Çarpı bacaklarıyla ? ha düştü, ha düşecek/Nasıl koşarsa ardından bir devin/O çapkın babamı ben öyle sevdim...’” ’

 

Bugün artık aramızda olmayan şair Can Yücel, babası Hasan Ali Yücel'e olan sevgisini bu mısralarla anlatıyor. Belki de babalar için yazılmış en güzel şiirlerdendir 'Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim'. Şair, artık çok uzaklarda olan babasının ardından böyle seslenirken, ona özlemini, onunla geçen yıllarını en içten duygularıyla böyle ifade ediyor.

 

Yarın Babalar Günü... Evlatların babalarına duydukları sevgi, bu özel günde yeniden ifadesini bulacak. Haziran ayının 3. pazarında kutlanan Babalar Günü'nün tarihçesine ilişkin iki ayrı kaynak bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, Babalar Günü Batı Virginia'da ortaya çıktı. Burada yaşayan John Dowdy, annesini kaybettikten sonra onun yerini alan babası için böyle özel bir gün kutlanmasını istedi.

 

Bir başka kaynağa göre de 1910 yılında Washington'daki John Bruce Dodd, 6. çocuğunun doğumu sırasında hayatını kaybeden annesinin ardından hayatını çocuklarına adayan babası William Smart'a özel bir gün armağan etmek amacıyla bu fikri ortaya attı.

 

Babasının bir yandan çiftlikte çalışıp öte yandan 6 çocuğa bakmasının zorluklarını fark eden Dodd, Anneler Günü kutlanırken Babalar Günü'nün olmamasını haksızlık olarak gördü. Hemen babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için kolları sıvadı. Ancak, bu çalışma bir sonraki yılın 19 Mayısına kadar sürdü.

    

19 Haziran 1910... Takvimler bu tarihi gösterirken, Babalar Günü, ilk kez Washington'da kutlandı. O tarihten sonra ABD'nin diğer eyaletlerine yayılan Babalar Günü için ilk resmi kutlama ise 1924'te ABD Başkanı Calvin Coolidge'in desteğiyle gerçekleştirildi. 1966 yılında dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl Haziran ayının üçüncü Pazar gününün Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayınladı.

 

Katolikler'in Babalar Günü'ne getirdiği yorum ise diğer araştırmacılardan çok farklı. Onlar bu kutlamayı dini açıdan ele alıp Hazreti İsa anısına Mart ayının 19'unu St. Joseph Günü adı altında babalarına armağan ediyor. Türkiye'de ise özellikle 1980'li yılların sonlarına doğru kabul gören Babalar Günü, yaygın bir şekilde kutlanıyor.

 

Bu özel gün de tıpkı Anneler Günü ve Sevgililer Günü gibi alışverişi canlandırıyor. Çoğu mağaza, bu özel gün için indirimli armağanlar da hazırladı. Artık Anneler Günü gibi bir sektör halini alan Babalar Günü'nde hediyelerin yanı sıra, sanal alemde de Babalar Günü kutlamaları hummalı bir şekilde devam ediyor. Babalar için hazırlanan e-kartlar ve mesajlar bu özel günde onları sevindirmeniz için bir fırsat...

 

Belki anneler kadar gösteremeseler de bu sevgilerini, en az onlar kadar sever çocuklarını babalar... Yarın siz de bir hediyeyle, internetten kartla, mutlulukla kabul edecekleri bir buket çiçekle, ama en iyisi bir kucak sevgiyle babanıza gidin.

’“Babanın rolü, yüz öğretmeninkine bedeldir’” diyen George Herbert, pek çok şeyi babamızdan öğrendiğimize çok doğru şekilde işaret ediyor. Belki siz de bu Pazar, babanızdan sevgisinin yanında Şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şu mısralarında olduğu gibi yüz öğretmeninkine bedel bir tavsiye de alırsınız:

 

’“Elin, ayağın, başın/Annenin, arkadaşın/Suyun, toprağın, taşın/ Göğün kıymetini bil/Oğlum benim, bir düşün/Değeri var mı dünün/Yarın çok geç ömrünün/Bugünün kıymetini bil...’”

 

 

 

 İzmir Büyükşehir Belediyesi Gürçeşme Zübeyde Hanım Huzurevi’’nin sakinleri, Babalar Günü’’nü kutladı. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Baran, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Murat Özel ve Huzurevi Müdürü Adalet Okkan, huzurevi sakinlerini tek tek ziyaret ederek Babalar Günü’’nü kutladılar. Kendilerini ziyaret eden Belediye bürokratlarına teşekkür eden babaların tek dileği ise çocukları tarafından hatırlanmak oldu.

 

12 yıldır Huzurevi’’nde kalan 90 yaşındaki Rasim Kaptan, çocuklarının Antalya’’da yaşadığını ve onları özlediğini belirterek bir arada olamamalarına çok üzüldüğünü söyledi. Rasim Kaptan, ’“Onlar da bu yaşlara gelince bir kenarda bırakılmanın ne olduğunu anlayacaklar’” derken duygusal anlar yaşadı. 82 yaşındaki Dursun Parmaklı, 9 çocuk sahibi olduğunun altını çizerek babaların çocuklar üzerindeki emeğin önemine değindi ve tek isteklerinin ’“ziyaret edilmek’” olduğunu söyledi. 70 yaşındaki Mustafa Beğimliol da, birisi yurtdışında 3 çocuk sahibi olduğunu ve çocuklarını her zaman görmek istediğini ifade etti.

 

Huzurevi sakinleri, kendi çocukları olsun olmasın tüm İzmirliler’’e, Gürçeşme Zübeyde Hanım Huzurevi’’ni ziyaret etmeleri ve kendileriyle sohbet etmeleri çağrısında bulunarak ’“Bizleri unutmayın’” mesajı verdi.