Fırat Soylu/Egedesonsöz - Olağanüstü kurultay girişimlerinin devam ettiği CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine İzmir’den bir destek daha geldi. CHP eski İzmir İl Başkanı ve Kurultay Delegesi Rıfat Nalbantoğlu, olağanüstü kurultaya gidilmesinin partide bölünmelere neden olacağını açıkladı. İl Başkanı olduğu dönemde eski Genel Sekreter Önder Sav ve ekibi ile birlikte hareket eden ve Deniz Baykal’a karşı bayrak açan Nalbantoğlu, kendisini aday göstermeyen Kılıçdaroğlu ve Genel Merkez yönetimine karşı başlatılan olağanüstü kurultay girişimlerinin içinde yer almayacağını dile getirdi.
TÜZÜK KURULTAYI GEREKİYOR
Parti kulislerinde kendisinin imza verenler arasında gösterildiğini, ancak bu iddianın doğru olmadığını belirten Nalbantoğlu, olağanüstü kurultay yerine tüzük kurultayından yana olduğunu ifade etti. Nalbantoğlu, “Bugün partimizin ve ülkemizin önünde duran çözüm üretmek zorunda olduğumuz onlarca görevimiz olduğu açıktır. Partimizin yaklaşan olağan kurultay süreci başlamadan mutlaka katılımcılık, ortak akıl, ortak politika üretimi, üye hukuku, parti içi demokrasi gibi yaşamsal konulara çözüm olacağına inandığım tüzük kurultayını mutlaka gerçekleştirmelidir. Bu tespitler ve önümüzde duran problemlerin çözümü dışında herhangi bir girişime destek vermem söz konusu değildir” dedi.
YÜZDE 26’DA ELDEN GİDER
Türkiye’nin bugünkü gündeminde CHP’nin olağanüstü kurultayının bulunmadığını ifade eden Nalbantoğlu, “Yapılacak bir kurultayın partiyi maalesef böleceğini düşünüyorum ve bunu bölme hakkımızın olmadığını düşünüyorum. Buna hakkımız yok. Bu yüzde 26’da elden giderse, her şey tamamen Başbakan’ın insafına kalır” diye konuştu. İl Başkanlığı’ndan istifa ederek milletvekili aday adayı olan ancak Genel Merkez yönetiminin değişmesinin ardından listeye giremeyen Nalbantoğlu, kendisini aday göstermeyen Kılıçdaroğlu ve Genel Merkez ekibine destek vermesini ise, “Ben hiçbir sebeple şu gitsin bu gelsin, bu gitsin şu gelsin işinde hiçbir zaman olmadım” sözleriyle açıkladı.
SORUN DOĞRU TESPİT EDİLMELİ
Nalbantoğlu şöyle konuştu: “Şu andaki durumdan en muzdarip kişi olmama karşılık, ben bir kızgınlığın üzerine hiçbir şey inşa etmedim. Bundan sonra da yapmayacağım. Bu kurultayın da ortada olan sorunlara çözüm olacağını sanmıyorum. Sorunu doğru tespit etmek lazım. Sorun sadece Ahmet gitsin Mehmet gelsin sorunu değil. Sorunu doğru tespit edersen çözüm yolunu da kendin üretirsin. Sorunun bu olduğunu düşünüyorum.”
“ELİTİZMİ SEVMİYOR”
Konuşmasında iktidar talebinin ilkelere dayanması gerektiğini söyleyen ve ilkesiz siyaset, mavi boncuk siyasetinin hiçbir koşulda savunulmayacağını dile getiren Nalbantoğlu, 2011 seçim sonuçlarının matematik hesaplar yerine sosyolojik bölümünün doğru irdelenmesi gerektiğini de söyledi. Türkiye siyasi pratiğinin açık bir şekilde ‘elitizmi’ sevmediğini ve bu anlayışı kolay teşhis ettiğini de belirten Nalbantoğlu, bu tür siyasetçilere saygı duyulmasına karşılık oy verilmediğinin altını çizdi.
“BİLDİĞİMİ SÖYLÜYORUM”
Toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Nalbantoğlu’na kendisinin bir dönem Önder Sav ve ekibi ile birlikte hareket ettiğini hatırlatılarak bu birlikteliğin bitip bitmediği soruldu. Nalbantoğlu, “Hiçbir partili arkadaşımla yolumu ayırma düşüncesinde değilim. Benim bu tavrım insanlarda başka bir şeye yol açtıysa herkesin kendi bileceği iş. Nasıl ben bildiğimi söylüyorsam herkes de bildiğini söyleme hakkına sahip. Benim politika yapma biçimim, durumu algılama ve tavır koşma biçimimdir” diye yanıt verdi.
“HER ZAMAN ATTIĞINI VURAMAZSIN”
1999 ve 2007 seçimlerinde milletvekilliğini iki kez kıl payı kaçırdığının hatırlatılması üzerine ise, “Her zaman attığın yerden vuramazsın siyasette. Çünkü bir sürü değişken buna karar veriyor. Siyasette yoran kısım bu zaten. Bunu yapamıyorsan, bunu da kaldıramıyorsan o zaman siyaset yapma. Siyasetin koşulları bu. Böyle olur siyaset. Ben bu koşulları biliyorum. O nedenle niye bunalıma gireyim?” dedi. Nalbantoğlu,bundan sonraki süreçte bir açıklama yapmayacağını ancak, kendisinin il Başkanı olduğu dönemde iki kez düzenlenen İl Danışma Kurulu toplantısının yeniden yapılması halinde kendisinin de İl Danışma Kurulu üyesi olarak konuşabileceğini sözlerine ekledi.