Soner Çağlar / Egedesonsöz- Henüz basılmamış olan ve tüm kopyaları toplatılan İmamın Ordusu kitabının yazarı, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Ahmet Şık’la 2 cilt halinde yazdıkları Kırk Katır Kırk Satır “Ergenekonu Anlama Kılavuzu” ve “Ergenekon’da Kim Kimdir?” isimli kitaplarının TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nda düzenlenen imza gününde okuyucuları ile bir araya gelen Ertuğrul Mavioğlu, Ege’de Son Söz’e konuştu.
İthaki Yayınevi’nin Fuar Alanı’ndaki stantında "Ergenekon soruşturmasının gizliliğinin ihlal edildiği" iddiasıyla yargılanmasına devam edilen Kırk Katır Kırk Satır kitaplarını imzalayan Ertuğrul Mavioğlu, Ahmet Şık’ın yokluğunda kitap imzaladığını belirterek, “Ahmet Şık için bir bölüm açıyorum. Onu da boş bırakıyorum. Okuyuculara, ‘Ahmet Şık çıktığında bu kitabı götürürsünüz, o boşlukları doldurur’ diyorum. Ben inanıyorum, Ahmet Şık çıkacak” dedi.
Türkiye’de kitap toplatılmasının, kitapların yakılmasının, yazarların hapse atılmasının çok yeni şeyler olmadığını belirten Mavioğlu, “Zaten kötü olan bunun bir türlü değişmemesi… Bu ülkede 12 Eylül’de Bilim ve Sosyalizm Yayınlarının deposunu bastılar 135 bin kitabı yaktılar. Yani belki de şuandaki fark, üzerinde çalışılması devam eden bir kitabın, yani basılmamış kitapla ilgili bir operasyon yapılması oldu” diye konuştu.
Kitabın yazılması önlenmek istendi
Ahmet Şık’ın tutuklanması ve henüz yayınlanmayan İmamın Ordusu isimli kitabın kopyalarının toplatılmasını değerlendiren Mavioğlu, şunları söyledi:
“Sadece Ahmet’i (Şık) almakla kalmadılar, hazırlanan kitap nedeniyle hem İthaki yayınevine hem radikal gazetesine hem avukatına peş peşe bir kitabın üzerinden seferberlik düzenlediler. Elde bulunan bütün nüshaların toplatılması için de gayret gösterdiler. Bu kitabı tarihten silmek gibi bir amaçları vardı muhtemelen. Fakat tabi dijital çağda yaşıyoruz. Çok da akıllı bir davranış göstermediler. Açıkçasını söylemek gerekirse…
Ama diğer yandan da niyetlerini şöyle ortaya koydular: İlk başta bilirsiniz Ahmet Şık’ın tutuklanmasının nedeninin kitapla ilgili olmadığını söylemişlerdi. Bizzat savcılık bunun açıklamasını yapmıştı. Ama kitap hakkında toplatma ve el koyma kararlarının çıkması, kitabın nüshalarının peşine düşmeleri ve Ahmet Şık’a kitap dışında herhangi bir şey sorulmamış olması doğrudan doğruya bu kitabın yazılmasını engellemek ve yazarının da içeri atılarak cezalandırılmak istendiği çok açık.”
“Başbakan da yaşanılanlar izah edemiyor”
Fransa'da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nda bir parlamenterin İmamın Ordusu kitabının basılmadan toplatılmasını sorması ve heyette kadın temsilci olmamasıyla ilgili eleştiri yöneltmesi üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘bomba’ benzetmesi yapması konusunu da değinen Mavioğlu, “Ben tabi yaşananları adli bir yere koyamıyorum. Başbakan da buna ilişkin bir izah getiremedi ki, kitabı gitti Avrupa Parlemantosu’nda ‘bomba’ diye tanımladı. Biz o yüzden Perşembe günü birlikte yazdığımız bir kitap vardı. Orada bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşteki insanlar, ‘kitaptan şiirden bomba olmaz’ diye slogan attılar. Anında tepki gösterdiler” diye konuştu.
“Düşünmemiz, yazmamız ve konuşmamız istenmiyor”
“Gelinen noktada aslında defalarca söylediğim gibi, düşünmememiz, yazmamamız ve konuşmamamız isteniyor” diyen Mavioğlu, şöyle devam etti:
“Bu tabi sadece biz yazarlara veya yayınevlerine yönelik bir baskı değil. Aynı zamanda yazarların ve bundan sonra görünenle gerçek arasındaki farkı ortaya koymaya çalışan insanların nezdinde büyük bir gözdağı verildiği anlaşılıyor. Tabi gelecek kültürümüz açısından çok vahim bir tablo. İnsanlar yazmak istedikleri için klavyenin başına oturduklarında ya da ellerine kağıt kalem aldıklarında başıma ne gelir diye düşünmeye başlarsa, yazmak veya haber yapmak özel bir cesaret haline dönüşürse bu tür cesur insanları bu toplumda bulmak o kadar kolay olmayabilir. Ve dolayısıyla yazılacak pek çok şey yazılmaz hale gelebilir.
Benim esas kaygılandığım şey, sadece yazarların içeri atılması, kitapların toplatılması değil. Aynı zamanda kültürümüzün oluşturulması yönünde de engelleme çabası var ki, bence bunların hepsi çok vahim.”
“Korkunç bir saldırı”
İmamın Ordusu isimli kitabın taslaklarının internette yayınlandığını hatırlattığımızda Mavioğlu, “İnternette yayınlanması konusunda… Henüz tamamlanmamış bir kitap. Yazarına tamamlama fırsatı bile vermemeleri gerçekten çok büyük bir ayıp. Korkunç bir saldırı. Bitmemiş olan kitap internette yayınlandı. İnsanlar şuanda bunun Başbakan ne derse desin ‘bomba mı yoksa üzeri örtülmek istenen gerçekliğin yansıması mı’ bunu zaten net olarak görüyorlar.”
“Ahmet Şık yazmaya devam edecek”
Kitaplarını imzalarken Ahmet Şık için Mavioğlu, “En son Çarşamba günü kendisiyle görüşmüştüm. Ahmet’e bugünlerin geçeceğine olan inancımı yüzüne karşı söyledim. Ben çok eminim bu adaletsizlik sona erecek. Ve Ahmet yazmaya devam edecek. Türkiye’de basın özgürlüğünü, yazarın serbestçe özgürce yazma hakkını savunacak, namuslu insanlar bu ülkede var. Buna çok inanıyorum” şeklinde konuştu.