Egedesonsöz - Çevre yatırımlarıyla Türkiye’de önemli bir yere sahip İzmir Büyükşehir Belediyesi, 5 yıldır üzerinde çalıştığı katı atık değerlendirme tesisini tanıtmak ve kentin çevre yatırımlarını anlatmak için basın toplantısı düzenledi. Geçtiğimiz hafta mecliste kabul edilen Menemen Katı Atık Değerlendirme Tesisi hakkında bilgi vermek ve kamuoyu oluşturmak amacıyla yerel medya temsilcileri ile köşe yazarlarıyla buluşan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Kimse istemiyor ancak bu sorunu da kalıcı olarak çözmek zorundayız’ diyerek söze başladı.
Alsancak Havagazı Fabrikası’ndaki toplantıya başta arıtma tesisleri olmak üzere çok önemli çevre yatırımlara imza attıklarını hatırlatarak başlayan Kocaoğlu, İzmir’in dünya çevre liginde iyi bir noktaya gelebilmesi için önlerinde iki konunun olduğunu söyledi.
ÇİĞLİ’NİN ÇAMURUNU ÇÖZÜYORUZ, ARITMAYI BÜYÜTÜYORUZ
Birinci meselenin Büyük Kanal Projesi sonrası kurulan Çiğli arıtma tesisinde her gün biriken 600 ton arıtma çamurunun çevreye verdiği menfi etki olduğunu söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Bununla ilgili İZSU birimimizle beraber bir çalışma yaptık. Teknolojisini belirledik. İhalesini bile yaptık. Ama bizden kaynaklanmayan sebepler yüzünden ihalesini iptal ettik. Şimdi yeniden ihale sürecindeyiz. Bir büyük problemimiz bu var. Çamur kurutmasını 14 ayda, çürütmeyi de 24 ayda
kentin gündeminden kaldırmayı hedefliyoruz. Ayrıca Çiğli Arıtma Tesisi’nin şu anda 3 olan fazını 4’e çıkarmak için de çalışmalarımız sürüyor” dedi.
BEŞ YILDIR BU TESİS İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Kentin gündemindeki çevre sorunlarından en büyüğünün çöplerin bertaraf edilmesi ve değerlendirilmesi olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, “İZSU ve Büyükşehir’den 5 arkadaşla kurduğumuz ekiple 5 senedir bu konu üzerinde çalışıyoruz. Dünyadaki tüm teknolojik gelişmeleri inceledik. 100’n üzerinde proje dinledik. Ve birinde karar kıldık. Ancak kentin kuzey ve güney aksına iki adet yapmayı düşündüğümüz son derece modern katı atık değerlendirme tesisi için yer arayışlarımız devam ediyor. Şuanda 25 yıl önce, Menemende çöp dönüşüm tesisi olarak kurulan 65 bin metrekare bir arazi üzerine kurulan bir tesisi 52 milyon liralık borcuyla birlikte devraldık. Etrafındaki 200 dönüm araziyi de devralıp projenin ilk ayağını burada oluşturmak için meclis kararımızı da aldık. Kentin güneyindeki Torbalı Taşkesik’ten vazgeçtik. Bu noktada yer arayışımız sürüyor” dedi.
Menemen’deki tesisin yerleşim yerlerine uzak olmamasının yanı sıra başta çevre yolu olmak üzere ulaşım kolaylığı sağlamasının önemine dikkat çeken Kocaoğlu, “Kuracağımız son teknolojiyle donanımlı tesiste “Soba külü, kum, evsel atık çerçevesinde tenekelerle atılan moloz, çamur haricinde hiçbir atık geriye kalmayacak. Depolamayı sıfırlıyoruz. Elimizde kalan moloz, kum, soba külü gibi malzemeleri de taş ocaklarının rehabilitasyonunda kullanacağız” dedi.
GÜNDE 3 BİN 500 TON ÇÖP DEĞERLENDİRİLECEK
Toplantıda Menemen’de hayata geçmesi planlanan tesisin teknik özelliklerine yönelik görsel bir sunum yapan Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Daire Başkanı Yıldız Sezgin de dünyada son teknolojiyi içeren 100’ün üzerinde firmayla yapılan görüşmeler sonunda İzmir’de hayata geçecek tesise karar verdiklerini belirterek, “Kentin nüfusunun artması ve de Büyükşehir Belediyesi’nin sınırlarının genişlemesiyle birlikte her gün 3200-3500 ton katı atığı bertaraf etmek daha doğru bir yaklaşımla değerlendirmek gibi bir sorumluluğumuz var. İzmir’de uygulanacak model ‘mekanik, biyolojik işleme’ tesisidir. Tamamen kapalı sistemde hayata geçirmeyi planladığımız tesisin her aşamasında koku yaşanmayacak. Çöplerin ayrışmasıyla birlikte evsal atıklar çörütme yöntemiyle önce biyogaza sonra da elektrik enerjisine dönüşürken, geri dönüşüme uygun malzemeler sanayiye hammadde olarak gönderilecek. Ayrıca geri dönüşümü mümkün olmayan yanıcı maddelerden de sanayinin kullanacağı linyit kalitesinde yakıt üreteceğiz. İngiltere ve Almanya’da uygulanan bu model sayesinde evsel atıklardan günde 250 bin kişiye yetecek bir enerji üretilmesi planlanıyor. Ayrıca evsel atıkların son evresinde ortaya çıkacak kompost malzeme gübre olarak tarım alanlarında kullanılacak” dedi.
Tesise ilişkin görsel/animasyon gösterisinin de yapıldığı toplantıda Daire Başkanı Sezgin, rakamlarla İzmir’deki çöp gerçeğini ortaya koydu.
TESİS BİTTİĞİNDE İZMİR’İN ÇÖP DİYE BİR DERDİ OLMAYACAK
Sunumdan sonra tekrar söz alan Başkan Kocaoğlu, Menemen’de ve kentin Güney aksında hayata geçirmeyi planladıkları tesise ilişkin gazetecilerden destek beklediğini söyledi. Çöp denilince akla İstanbul Ümraniye ve İzmir Harmandalı gibi vahşi deponi alanlarının geldiğini ve vatandaşın haklı olarak bu modele karşı çıktığını söyleyen Kocaoğlu, “Bu tesis yapıldıktan sonra İzmir’in çöp sorunu kalmayacak. Koku ve çevre sorunu yaratmayacak ayrıca çevreye zarar veren maddelerin yüzde 80’inin geri dönüşümünü sağlayacak bu tesise tüm İzmir’in desteğini bekliyoruz. İnanıyorum ki bu tesis yapıldıktan sonra İzmir’in çöp diye bir sorunu kalmayacak. Haklı olarak şu anda kimse, hiçbir belediye başkanı sınırları içinde çöp tesisi istemiyor. Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur dışında. Çünkü o Taşkesik projemizi desteklemişti sağolsun” dedi.
KÖRFEZE YENİ KANAL AÇIYORUZ, ÇAMURU TARIMDA KULLANACAĞIZ
Çevre konusunda İzmir’in dünya liginde birinci sıraya çıkabilmesi için kentin önündeki sorunlardan birinin de Körfez olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, “Körfez’de temel iki sorun var. Birincisi Liman’ın büyümesi ve üçüncü nesil gemilere açılması. Bunu TCDD planlıyor. Bize düşen ise Körfez’de sağlıklı bir sirkülasyon kanalı açmak. Şu anda Bostanlı Balıkçı Barınakları’ndan Foça’ya kadar uzanacak bir kanal çalışması üzerinde duruyoruz. Bu kanalı açtıktan sonra körfeze gemi yolundan gelen su bizim açtığımız kanaldan gidecek. Tabi ki kanal için binlerce ton çamur çıkacak. Bu çamuru da İZSU’nun bölgeye yakın noktada sahip olduğu 7 bin dönüm arazinin bir bölümünü kullanarak çözeceğiz. Yaptığımız teknik araştırmalarla ağırlıklı olarak Gediz Nehri’nin taşıdığı alüvyonlu topraklarda herhangi bir ağır metale rastlamadık. Liman bölgesinde de rastlamadık. Ama araştırmalarımız sürüyor. Eğer ağır metal çıkarca o çamuru kuruttuktan sonra taş ocaklarına gömebiliriz. Körfez’den çıkan alüvyonlu çamuru kurutup, yağmurlama sistemiyle tuzdan arıttıktan sonra birinci sınıf tarım toprağı olarak kullanacağız” dedi.
185 BİN KONUTTA ÇÖPLERİ AYRI TOPLUYORUZ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kocaoğlu, atıkların evlerden ayrı toplanması için Merhum Başkan Piriştina’dan bu yana uyguladıkları projeler olduğunu hatırlatarak, “ Şu anda 185 bin konutta evde toplama gerçekleştiriyoruz. Bu randımanlı çalıştığı konusunda tereddütlüyüz. Bornova Karşıyaka ve Konak Belediyesi sözleşme imzalanmıştı. Ancak sistem şu anda oturmuş değil. Yeni dönemde bu konuya ağırlık vereceğiz. Hatta ilk olarak çöplerin kuru ve yaş olarak ayrı toplanmasını sağlamak istiyoruz. Sırf bu bile ciddi bir masraftan kurtaracak bizi” dedi.
YAP İŞLET, İŞLET YA DA YAP İŞLET DEVRET!
Menemen’deki tesisi ‘yap işlet işle’ ya da ‘yap işlet devret’ olarak vermeyi planladıklarını söyleyen Kocaoğlu, “Şu anda şartnamesini hazırlıyoruz. Şu anda bir maliyet söylemenin ihale aşaması için de sakıncası var” dedi. İzmir’deki tıbbi atıklara yönelik bir soruya da yanıt veren Kocaoğlu, “Tıbbı atıklarla ilgili 5 bin metrekare alanla ilgili çalışmaya başladık. İzmir de tıbbı atıklar uzun yıllardır İBB tarafından toplanıyor” dedi.
TESİSİN GELİRİ ORTA VADEDE ÇÖP FATURALARINI DÜŞÜRÜR
Başka bir soruya da İzmir’deki çöpün değerlendirilmesi sonrası ortaya çıkacak gelirin şu anda ancak kendisini kurtarabileceğini söyleyen Kocaoğlu, ilçe belediyelere gelir ya da vatandaşın ödediği katı atık faturalarına yansıması için projenin/teknolojinin daha da ilerlemesi gerektiğini kaydetti. Kocaoğlu, “Son gelişmelere göre tesis kentini ya kurtarır çok az kar eder ya da kurtaramaz durumdadır. Zaman içerisinde belli olacak. Şu anda en azından depolama maliyetinden kenti kurtaracağız. Şu anda daha fazla beklentinin bir anlamı yoktur. İleri teklonoji gelişirse bu sisteme entegre edilecektir. Büyükşehir’e bile dişe dokunur bir gelir geleceği şu anda görülmemektedir.
KATI ATIK BEDELİNİ BİZ DE ALACAĞIZ
İlçe belediyelerin tek tek katı atık bedeli belirlediğini hatırlatan ve Büyükşehir Belediyesi’nin de yönetmelik gereği bir bedel tayin ederek su faturalarına yansıtacağını söyleyen Kocaoğlu, katı atığın değerlendirilmesinin orta vadede bu faturaları da düşüreceğini sözlerine ekledi. Büyükşehir belediyesinin suya zam yapmama kararı aldığını hatta yönetmelik gereği İZSU’nun atık su bedeli de alması gerektiğini savunan Başkan Kocaoğlu, önümüzdeki mecliste bu konuda karar alabileceklerini söyledi.
BU İŞTE SÜRE VERMEK, GÖLE YOĞURT ÇALMAYA BENZER
Başkan Kocaoğlu, ayrıca doğal ömrünü tamamlayan Harmandalı’ndaki biogazdan elektrik üretmek için de yeni bir ihaleye çıktıklarını söyledi. Tesisin ne kadar sürede hayata geçeceğine dönük bir başka soruya ise, “Bizim dışımızda kaç tane kuruluşu ilgilendiren bir konu. Çok sayıda bakanlıktan, devlet kuruluşundan almamız gereken izinler var. Şu anda süre vermek mümkün değil. Hatta süre vermek göle maya çalmaya benzer. Sadece bizim işimiz olsa, inisiyatif bizde olsa burada süre de verirdim, dakika da” dedi.
TAŞKESİK’TEN NEDEN VAZGEÇTİ? KARAR SİYASİ Mİ?
Bir gazetecinin Torbalı Taşkesik Projesi’nden vazgeçme nedenlerinin siyasi bir karar olup olmadığı yönündeki sorusuna da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Bu makamda oturduğum sürece hiçbir zaman siyasi faktörlerle karar vermedim. 7,5 yıldır doğru bildiğimi söylüyorum ve yapmaya çalışıyorum. Siyasi kazanç ve kayıp hesabı yapmıyorum. Ne doğruysa onu araştırıp onu savunuyorum ve öneriyorum. Taşkesik konusunda seçim öncesi medyaya konuşan ve ‘halk istemezse olmaz’ diyen bakanlar oldu. Burada Torbalı havzasını besleyen yer altı sularına yönelik bir tehlike olabileceğinin yanı sıra Taşkesik için sonradan bir kez daha yaptığımız araştırmada ulaşım maliyetinin çok yüksek olacağını hesapladık. Orası gerçekten de mesafe olarak uzak. Vazgeçme nedenimiz aslında budur” dedi.