İZMİR - İzmir Ege Palas Oteli’nin toplantı salonunu 16 Haziran’da dolduran Cumhuriyet Güçbirliği Gönüllüleri’nin gözlerinde seçim çalışmalarındaki inancı, mücadele hırsını görmek mümkün. İzmir’i ‘Cumhuriyet’in Kalesi’ olarak gördüklerini belirten gönüllüler AKP ve ABD emperyalizminin bu seçimlerdeki başarısını yerel seçimlerde tamamlayıp, Türkiye’de iç savaşın gerçekleşmemesi için mücadeleye kaldığı yerden devam kararı aldılar.
İzmir Ege Palas Oteli’nde Cumhuriyet Güçbirliği Gönüllüleri ile birlikte seçim değerlendirmesi ve yeni hedeflerin belirlenmesini tespit etmek için yapılan toplantıda konuşmacı olarak bulunan İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. H. Tugay Şen, Yeni Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Prof. Sumru Tömek, Eski Balçova Belediye Başkanı ve Dokuz Eylül Cumhuriyet ve Demokrasi Platformu Başkanı Ali İhsan Ülker ile, TGB İzmir İl Başkanı Özgür Senger konuşmaları ile tüm salonda alkışların ve ‘ Ölmek var, dönmek yok’ sloganlarının yankılanmasını sağladı.
TÜRK MİLLETİ SEÇİMLERE KAFASINA ÇUVAL GEÇİRİLMİŞ OLARAK GİTMİŞTİR
“Hangi parti hangi kuvvet vardır ki seçimlerde önüne koyduğu hedefe ulaşamamasına rağmen, seçimlerden dört gün sonra yaptığı bir toplantıda bu kadar gönüllüsünü, çalışanını bir araya getirebilsin” diyerek Cumhuriyet Güçbirliği kadrosunu ve gönüllülerini tebrik ederek sözlerine başlayan İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. H. Tugay Şen, 12 Haziran seçimlerini ABD’nin kazandığını belirterek, kaybedenin Türkiye olduğunu vurguladı ve konuşmasına şöyle devam etti:
“Amerikancı cephe olan AKP ve PKK’nın toplam yüzde elli altılık bir oyla meclisin ana kuvvetini oluşturması tespitlerimizi doğruluyor. Meclis bu Amerikancı güçlerin o çatıda olması ile anayasayı yıkacak meclis hüvviyeti kazanmıştır. Bu sonucun oluşmasının en büyük nedeni, Türk milleti sandığa 12 Haziran’da kafasına çuval geçirilerek gitmiştir. Bu halde gittiği seçimde de hiçbir gerçekliği görmeden, Türkiye’nin bölündüğünü fark etmeden, ekonominin, Cumhuriyet’in yıkıldığını görmeden, mafya, tarikat, gladyo diktatörlüğüne onay vermiştir.
BÖLÜNME TEHTİDİ YOK; BÖLÜNDÜK
Seçimlerin ardından oluşmuş olan harita bir bölünmüş Türkiye haritasıdır; bölünme tehdidi yok, bölündük. İzmir’in de içinde bulunduğu ‘aman AKP’ye teslim olmayalım’ dediği kıyılarımızda birer birer AKP varlığını gösterdi. Ege Bölgesinde İzmir, Muğla, Aydın dışında AKP’nin birinci olmadığı bir il yok.
Seçimin birinci kaybedeni ise CHP olmuştur. Milliyetçiliği AKP’ye terk ederek, Kılıçdaroğlu Hakkari’de özerklik savunmuştur ama halk aslı varken taklidine oy vermedi.
AKP’lileşerek başarıya ulaşmaya çalıştı CHP ve ancak AKP’nin karşısında olarak başarı kazanılabileceğini unuttu.
MHP’de de durum aynı. Barajı geçmeyi başarı olarak adlandıran Devlet Bahçeli’nin oyları düşmüştür. Nedeni ise tertiplere sesini çıkarmasıdır.
İZMİR’İ KORUYALIM DİYE, İZMİR DE TÜRKİYE DE GİDİYOR
İzmir’de oy oranını arttıran ve kazanan da AKP oldu. İzmir’in dördü metropol ilçesi olan otuz ilçesinin on birinde AKP birinci parti çıkmıştır. Buradan o son anda Cumhuriyet Güçbirliği adaylarına değil de CHP’ye oy verme yanlışını yapan yurttaşlarımıza sesleniyorum, demek ki İzmir’i koruyalım diye diye İzmir’de gidiyor, Türkiye’de.
CUMHURİYET GÜÇBİRLİĞİ PARLAMENTO DIŞI MUHALEFETTİR
Biz Cumhuriyet Güçbirliği olarak neden başaramadık? ABD’nin bu kadar abanıp, zafer elde ettiği bir seçimde Amerika karşıtlarının başarması mümkün değildi. Oylar AKP, CHP, MHP ve BDP’de tekelleşmiştir. Seçmenler kendi korkularından gönüllerindekilere değil, korkularına oy vermişlerdir. Bu tabloda özellikle İzmir açısından nerede olduğumuza bakarsak; İzmir’de yirmi bin seçmen güçbirliği adaylarına oy vermiştir. Cumhuriyet Güçbirliği aldığı oylarla İzmir’de parlamentoda temsil edilen dört partiden sonra gelen tek kuvvettir. Yani parlamento dışı muhalefet kuvvetiyiz.
EN AZ ALDIĞIMIZ OYLAR KADAR ÇİFT BASILAN OYUMUZ VAR
En az aldığımız oy kadar çift basılan oyumuz var. İzmir 2. Bölge’de otuz altı bin geçersiz oy var, bunların en az yarısı Doğu Perinçek ile birlikte basılmış oylardır. Tire’nin Gökçen Beldesi Doğu Perinçek’e çıkan oy yedi, Perinçek ve CHP’ye çift basımlı oy elli. Bayraklı’nın Halide Edip Adıvar okulunda Perinçek’in geçerli oyu otuz beş, perinçek ve diğer partile basılmış oylar kırk beş. Karaburun’un Yeni Liman Köyü, Yaşar Müjdeci’ye verilen oy iki, Müjdeci ve CHP’ye birlikte basılan oy adedi on. Sadece CHP ile birlikte değil, AKP ve MHP ile de birlikte basılan oylar var. İzmir’in iki bölgesinde de toplam iki yüz bin seçmen adaylarımıza oy vermeyi düşündü ama sandık başında kararlarını değişti.
Yarattığımız bu gerçeklikten yola çıkarak mücadeleye devam edeceğiz. Cumhuriyet Güçbirliği devam etmelidir. İzmir’in birinci ve ikinci bölgesinde birer merkezi olan, gönüllü kaydetmeye devam eden, içine kattığı kurum sayısını arttırarak mücadelesine devam etmelidir. Cumhuriyet Güçbirliği içinde yer alan İşçi Partisi, TGB, Cumhuriyet Kadınları Derneği büyütülmelidir.
ABD’NİN İNTERNET SİTESİNDE CUMHURİYET GÜÇBİRLİĞİ ÇEKİNİLECEK ÖRGÜT DİYE YAZIYOR
Ali İhsan Ülker ise, bunun kadar güzel çalışılan başka bir seçim görmediğini belirterek, onlarca Cumhuriyet Güçbirliği sevdalısına hitaben konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Bizim örgütleme ve çalışmamız, ABD’nin bir sitesinde Cumhuiryet Güçbirliği ‘çekinilecek örgüt’yazıyor. Bu kadar yaygın bir örgütlenmeyi hiçbir siyasi parti yapamaz; gönüllüleri yok. Ya menfaat bekleyenleri var, ya para karşılığı çalışanları var. Bu seçim ak ve kara seçimi oldu, kendisinden oy istediğim bir sürü kişi size inandığım halde CHP’ye verdim oyumu dedi. Nasılsa oyumuz boşuna gitmesin diye CHP’ye, MHP’ye oy verdiler. Ulu önder Atatürk de Samsun’a çıktığında kaç kişi olduğu belli, biz onlardan kalabalığız. Silivri zindanlarına selam olsun; onlar yakında yanımızda olacaklar."
Ülker’in konuşmasının ardından her bir konuşmacının teşekkürü esirgemediği TGB kadrosu adına açıklamada bulunan TGB İzmir İl Başkanı Özgür Senger, verdikleri yüzlerce gencin İzmir’in dolaşmadık sokağını bırakmayacağız sözünü tutmanın ferahlığı ile başladığını belirttiği konuşmasında, Amerika’nın kazandığını tekrar vurguladı. Senger, CHP adayı Alahaattin Yüksel, ‘bunlar yüz elli bin oy alacak, fazla gelecek oylar boşuna gitmesin’ dediğini hatırlıyoruz. Öyle bir hava yarattık işte. Biz PKK gibi baskı ile, şantajla oy istemiyoruz, maalesef halkımız sandıkta karar değiştirdi. Şu anki durumumuz Kütahya-Eskişehir savaşları dönemlerine benzetiyorum. Bizim Polatlı’ya kadar geldiğimiz Sakarya Nehri’nin arkasına çekildiğimiz savaşta, ağır bir yenilgi almıştık, düşman Ankara’ya kadar ilerlemiştir. Durum aynıdır. Bu ağır yenilgide hiç kimse buradan gidemez. Hiç kimse bu er meydanından kaçamaz.
BALBAY, HABERAL, CİHANER, TARHAN TÜRKİYE’Yİ BÖLME SUÇUNA ORTAK OLURLARSA ONLARIN DA KARŞISINDAYIZ
Bu savaşın son noktasını Sakarya Meydan Savaşı gibi yapacağız ve Türkiye’yi böldürmeden, bölünen yerleri yeniden birleştirerek, Cumhuiryet’i yeniden kuracağız. Güçbirliği bunu yapacak. İzmir’de kime sorararsanız sorun herkes bunu güçbirliği yapacak der. Bir aya kalmadan ya demokratik özerklik ya iç savaş diyecekler, o halde şimdi birlik ve çalışma zamanı. Türkiye’yi bölme meclisine Mustafa Balbay’ı, Mehmet Haberal’ı, İlhan Cihaner’i, Emine Ülker Tarhan’ı CHP meclise gönderdi. Onlar da eğer izin vermeyeceğimiz Türkiye’yi bölme suçuna ortak olurlarsa, onlar da anayasa değişikliğine karşı durmazlarsa onların da karşısında durur, engel oluruz.”