İZMİR - Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Gazeteci-Yazar Erbil Tuşalp, Posta Gazetesi Yazarı Yazgülü Aldoğan ile Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı ve Anadolu Ajansı Muhabiri Tolga Albay Türkiye’’de basının durumunu ve gazetecilerin çalışma koşullarını dile getirdi.
Bornova’’da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’’nde basın çalışanlarının sorunları ele alındı. Bornova Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’’nin işbirliği ile düzenlenen ’“Gazetecilerin, dünü, bugünü’” panelinde gazeteciler içlerini döktü. Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi’’nde yapılan panelde; Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Gazeteci-Yazar Erbil Tuşalp, Posta Gazetesi Yazarı Yazgülü Aldoğan ile Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı ve Anadolu Ajansı Muhabiri Tolga Albay konuşmacı olarak katıldı.
GAZETECİLERİN YANINDAYIZ
Panelin açılış konuşmasını yapan Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’’nün ilginç bir tesadüfle Türkiye’’de tarım öğretiminin başlamasının 165’’inci yıldönümü ile aynı güne denk geldiğini hatırlattı. Sındır, ’“Biz, bugünü gazetecilerin daha iyi çalışma koşullarına kavuşması için bir mücadele günü olarak algılıyoruz. Fakat böyle giderse ne yazık ki Türkiye’’de çalışan gazeteci kalmayacak. O yüzden belki de bugünün adı ’‘Düşünen gazeteciler günü’’ olmalıdır. Ben, bu günün bütün gazetecilerin düşüncelerini özgürce ifade ettikleri bir gün olmasını diliyorum. Biz, gazetecilerle her zaman gönül ve düşünce birliği içindeyiz. Onların yanındayız’” dedi.
GAREZ DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ
10 Ocak gününü artık bayram gibi kutlamadıklarını belirten Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel şöyle konuştu: ’“10 Ocak 1961’’de gazeteciler kendi hakları konusunda direnmiş. Kendi gazetelerini çıkarmışlar. Üç günlük bir grev sonunda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olmuş. Fakat Türkiye’’de her gelen iktidar gazetecilerin haklarını biraz geriye götürdü. En çok da bugünkü iktidar gazetecilerin haklarını aldı. Yıpranma paylarımız gitti. Daha iki gün önce düğmeye basıp televizyonları durdurma dönemi başladı. Hatta artık gazeteciler artık özgürlüklerinden de mahrum bırakılıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’’nün araştırmasına göre Türkiye sansür açısından 178 ülke arasında 138’’inci sırada. Ekonomist Dergisi, Türkiye’’de ’‘melez’’ demokrasi olduğunu söylüyor. Gazetecilik yaptığı için hapsedilen Mustafa Balbay ise ’‘garez dönemi var’’ diyor. Biz, ya hep birlikte var olacağız. Ya da hep birlikte ezileceğiz.’” Atilla Sertel tüm gazetecileri 17 Ocak’’ta Mustafa Balbay’’a destek için Silivri’’de yapılacak duruşmasına davet etti. 16 Ocak 21.30’’da İzmir Gazeteciler Cemiyeti önünden Silivri’’ye ücretsiz araçların kalkacağını söyledi.
Demokrasimiz safkan faşizmdir!
Bugün Türkiye’’de basını susturma açısından Hitler döneminde uygulanan taktiklerin uygulandığını ifade eden Gazeteci Erbil Tuşalp de şu bilgileri verdi: ’“Demokrasimiz safkan bir faşizmdir. Üzülürek söylüyorum, çalışan gazeteciler hep birlikte yok oluyor. Olanakları elinden alınıyor. Bir de Türkiye’’de gazeteci açısından okurun denetimi yok. Öyle olunca da gazetecinin ekseni kayıyor. Gazetecinin ekseni kayınca da Türkiye’’de rejimin ekseni kayıyor.’”
Sansür yok otosansür var
Gazetecilerin yaptığı işin giderek anlamsızlaştığını vurgulayan Ekonomi Gazetecileri Derneği İzmir Şube Başkanı ve Anadolu Ajansı Muhabiri Tolga Albay da görüşleri şu şekilde ifade etti: ’“Biz bir süredir çalışabilen ya da çalışma koşullarına çalışan gazeteciler olarak mesleğe devam ediyoruz. Yaptığımız iş anlamsızlaştı. Çünkü haber müdürü bize ’‘şu habere git’’ deyince, biz kendimize ’‘Bu habere gidince ne olacak’’ sorusunu soruyoruz. Soru sorarken korkuyoruz. Çünkü haber kaynağımız ’‘sen hangi kurumda çalışıyorsun’’ diye tehdit ediyor. İzmir basınında sansür sorunu yok. Oto sansür sorunu var. Çünkü gazeteciler kimin hakkında ne yazabileceğini biliyor. Hatta bazı haber kaynakları ’‘biz bu sorunun cevabını yazı işleri müdürüne veririz’’ bile diyor.’” İzmir’’de gazetecilerin ücretlerinin de oldukça düşük olduğunu vurgulayan Albay, ortalama ücretin 600 lira ile 1000 lira arasında olduğunu söyledi.
Eleştiriye tahamülleri yok
Dünyayı tüm iktidarların medyayı ele geçirmek istediğini, toplumu medyayla yönlendirmeye çalıştığını belirten Posta Gazetesi Yazarı Yazgülü Aldoğan da, ’“Türkiye’’deki iktidar, hiçbir şey yapmadan ciddi bir medya desteği buldu. Zaten Başbakanımız çok öfkeli ve kinci. Eleştiriden de hiç hoşlanmıyor. Asıl Kanuni burada. Ne derse o oluyor. Astığı astık, kestiği kestik. Heykeli beğenmiyor. ’‘Ucube’’ diyor. Yazıyı beğenmiyor, kaldırın diyor. Türkiye’’de neredeyse monarşik bir yönetim var. Elbette demokrasi unsuru medyaya da tahammülü yok. Önce gazetecileri, yazarları işinden attırmaya çalıştı. Bu yetmedi gazetelerin sahiplerini değiştirdi. Medyada müthiş bir el değiştirme yaşandı. Gazetelerin yayın politikaları bir günde değişti. Sadece kendilerine verilen dosyaları yayınlayan tuhaf bir medya ortaya çıktı. Ama bütün desteklere rağmen yandaş medya tiraj alamıyor. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde iktidarı destekleyen yayın organları satmaz’” dedi.