İZMİR - Saadet Partisi’nin dış politika alanındaki ilkeleri ve programı hakkında bilgi veren Kılıç, Türkiye’nin yeni uluslararası dengeleri ve kendi konumunu ciddi bir şekilde değerlendirmek zorunda olduğunu belirtti.
“Saadet Partisi, Avrupa Birliği'ni bir modernleşme projesi olarak görmemektedir. Yıllardır kapıda bekletilerek hakaretlere maruz kalmamızın yanında, bizi kendi kimliğimizden uzaklaştıracak, bağımsızlığımızdan vazgeçirecek, her konuda inisiyatifi Brüksel’e devredecek ve bölünmeye götürecek AB üyeliğinden vazgeçilecektir” şeklinde konuşan SP adayı Kılıç, Milli Görüş’ün kendi medeniyet projesi olduğunu vurguladı. Başta komşular olmak üzere Türk ve İslam dünyası ile olan ilişkilere özel bir önem verileceğini dile getiren Kılıç, tüm İslam coğrafyasında mal, sermaye, emek ve teknoloji akışının serbest hale getirileceğini kaydetti.
Ortadoğu’da adil bir çözüm ve bölgede barışın hâkim olmasına çalışacaklarını ifade eden Saadet Partisi adayı Kılıç, “İslam ülkelerine karşı düşmanca tavır sergileyen NATO üyeliğimiz gözden geçirilecektir. ABD’nin bölge ve dünya barışını tehdit eden konseptinden vazgeçmesinin ve işgal ettiği topraklardan çekilmesinin gerekliliğine inanıyoruz. Bölgemizde bir zulüm makinesine dönüşen İsrail’in haksızlıklarının önlenmesi ve işgal ettiği topraklardan çekilmesi için her türlü çaba sarf edilecektir. İslam ülkeleri arasında bir saldırmazlık ve savunma paktı oluşturulmasına öncelik verilecek, hangi bahaneyle olursa olsun İslam ülkelerinin yabancı güçler tarafından işgaline duyarsız kalınmayacak ve engellenmesi için her türlü çaba gösterilecektir.” diye konuştu. Karadeniz Ekonomik İşbirliği ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri ile münasebetlerin geliştirilmesine azami gayret sarf edileceğine dikkat çeken Şerafettin Kılıç, Kıbrıslı Türklerin egemenliğini tanıyan ve güvenliğini garanti eden bir düzenleme yapılacağını belirtti. D-8'lerin canlandırılacağına da vurgu yapan Kılıç, şöyle konuştu: “Türkiye, barış medeniyetinin yeniden kurulmasında öncü bir rol üstlenecektir. Saadet Partisi iktidarında yeryüzünün imar ve ıslahını amaçlayan adil ‘Yeni Bir Dünya’nın inşası amaçlanmaktadır. Bu yenidünya, sömürü ve dayatmadan vazgeçen, paylaşımda adaleti esas alan bütün uluslara açık bir barış dünyası olacaktır.”