Miting gibi kahvehane toplantısı

İZMİR - Buca ilçesi Kozağaç semti Park Kahve isimli işyerinde düzenlenen toplantıya çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantıya katılımın çok olması sebebiyle toplantı dışarda yapıldı. Toplantıda ilk olarak MHP Buca İlçe Başkanı Ali Karakuş söz aldı. Karakuş; “9 yıllık aldatma ve kandırma partisi iktidarından kurtulmaya az kaldı. Bozkurtlar dimdik ayakta zafere koşuyor. Gençlerimiz işsiz, insanlarımız akşam evlerine ekmek götüremiyor. 9 yıldır tek başına ülkeyi yönetenler istikrardan bahsediyorlar. Terör artmış, işsizlik, yolsuzluk ve yoksulluk tavan yapmış. Şimdi bu iktidara tokadı siz atacaksınız. Üç aylara girdiğimiz şu mübarek günlerde 3 hilal iktidar olacak. Sizler bu seçimde içinizden biri olan Selahattin Şahin’i seçeceksiniz, O burada. Sizler bu ülkeyi müreffeh ülkeler seviyesine çıkartacak olan Oktay Vural’ı seçeceksiniz, O’da burada” şeklinde konuştu.

 

Kahvehane önünde toplanan kalabalığa hitap eden İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Selahattin Şahin ise; “Önümüzde çok önemli bir seçim var. Bu seçimde ülkenin geleceği şekillenecek. Sizler beni hemşeriniz olarak hiç yalnız bırakmadınız. Siyasi görüşlerimizi bırakıp MHP çatısı altında buluşmalıyız. İktidarın ülkeyi ne hale getirdiğinin farkındayız. Sokaklarda ki izlenimlerimiz bize güç ve cesaret veriyor. Mübarek geceleri yaşar gibi bu seçimi yaşayacağız. Ülkenin emin ellere teslim edilme vakti geldi. AKP ve CHP aynı dili konuşuyorlar. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunla ayrılık tohumları ekiliyor. Biz bir aileyiz, bu ülkenin harcı bin yılda karıldı, biz hepimiz bir aile olduk. Şimdi bu aileye fitne ve fesatı sokmaya çalışıyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz” dedi. Şahin ayrıca, seçildikten sonra Ankara’ya gidip İzmir’i unutanlardan olmayacağını da sözlerine ekledi.

 

9 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP iktidarının artık gitme vaktini geldiğini söyleyen Oktay Vural ise yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan’a yüklendi. Vural; “Zaman zaman evlerinize misafir oluyorum. Sizlerle konuşuyorum. Benim sesim başbakana iyi gelmiyor. 9 yıldır ülkeyi sanki başkası yönetiyor, sanki bu adamlar yeni ortaya çıktı. Ama az kaldı yakında düşecek. Düştüğü zaman ne yapacağınızı size bırakıyorum. İzmir’e iki turist bakan göndermiş aklınca İzmirliyi kandıracak. Sen gel sayın başbakan. Gel de İzmirli sana haddini bildirsin. Geldiğin gibi gidersin” dedi.

 

Ülkeyi 9 yıl tek başına yönetmenin kimseye nasip olmadığını belirten Vural; “Bu ülkeyi tek başına 9 yıl yönetmek kimseye nasip olmadı. Bir ülke düşünün ki 2002 yılında terör bitme noktasına gelmişti. 9 yılın sonunda sokaklar teröre teslim olmuş duruma geldi. Kundaktaki bebeğe kurşun sıkmış bir cani, başbakanla pazarlığa oturuyor, yol haritası sunuyor. Bunları rüyanızda görseniz inanmazdınız. Başbakan ve ağlamaktan sorumlu başbakan yardımcısı PKK’lı teröristler için gözyaşı döküyor. Makaram sarı bağlar, Tayyip söyler, Arınç ağlar. Bir ülke düşünün ki, terörle mücadele etmiş kahramanlar yargılanacak, askere, polise kurşun sıkanlar serbest kalacak. ‘Madem PKK aklanacaktı bizim evlatlarımız neden şehit oldu?’ diyen analar coplandı. Ellerinde Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri ile meclise giden şehit anaları milletin meclisine alınmadı. 7 askerimiz şehit edildi, şehit edenleri korumak için ‘bunu onlar yapmamıştır’ diye açıklamalar yapıldı. Ne günlere kaldık değil mi? Açılım dediler, o günden bu yana şehit sayımız 185 oldu. Habur’da devlet töreni düzenlendi. 19 Ekim 2009 tarihinde devlet töreni ile Habur’dan sokulan PKK’lıların ayağına savcı ve hakim gönderen başbakan bir gün sonra yani 20 Ekim 2009 tarihinde mecliste yaptığı konuşmada ‘Türkiye’de güzel şeyler oluyor. Türkiye için umut verici’ dedi. Habur’dan soktuğun ve serbest bıraktırdığın teröristler askeri, polisi şehit ettiler. Şimdi kalkmış MHP’yi teröristlerle aynı kefeye koymaya çalışıyorsun. Sen omurgasızsın sayın başbakan. PKK ile görüştüğünü kendin itiraf ettin, İmralı’da ki cani ile müzakere yaptığını itiraf ettin. Bu rezaleti millet unutmayacak sayın başbakan. Şimdi eğer biraz yüreğin varsa İzmir’e gelirken şeref ve haysiyet gömleğini nerede bıraktıysan giy de gel. İzmir’de yapacağın mitingde cesaretin varsa Habur’u konuş. Aynı şeyleri burada da söyle. Yüreğin varsa gel İzmir’de Barzani’nin önüne serdiğin kırmızı halıyı anlat, İmralı ile ne görüştüğünü burada açıkla. Manken gibi bir başbakan olur mu? Gittiği yere göre konuşan, her gün başka bir elbise ile vatandaşını kandıran bir başbakan olur mu?” dedi.

 

“Hepimiz aynı gemideyiz” diyen Oktay Vural, sözlerine şöyle devam etti: “Bu gemi bölücülerin istediği istikamete giderse ne yapacağız? Bu coğrafyayı biz vatan yaptık ve bu coğrafyada yaşayanlara Türk dedik. Osmanlı’da, Selçuklu’da da bu böyleydi. 12 Haziran’dan sonra Anayasa’yı değiştirip adımızı ortadan kaldırmak istiyorlar. Sen kimsin bizim adımızı değiştireceksin? Farklı etnik kökenler olsa da bu milletin adı Türk Milleti’dir. Bizim kıblemiz, bayrağımız, kültürümüz, sevinçlerimiz ve üzüntülerimiz hep aynı. Bu seçim Türkiye’nin geleceğinin seçimi. Bizim dilimizden dökülenler, sizlerin yüreğinden geçenlerle aynı. Bizim arkamızda Türk Milleti var.”

 

Mavi Marmara gemisinde yaşananları da eleştiren Vural, Başbakan Erdoğan’ın ucuz kabadayılık yaptığını belirterek; “İşine geldiği zaman İsrail’e atıp tutacaksın sonra da herkesten gizli otel odalarında buluşup görüşeceksin. Zinayı suç olmaktan sen çıkardın, peygamber efendimize hakaret eden Rasmussen’i sen genel sekreter yaptın. Mavi Marmara gemisinde ölen 9 insanımız da senin yüzünden öldü. Sende yürek olsa İsrail askerleri o gemiye yaklaştığında iki uçak kaldırır gereğini yapardın. Polise tokat atanı meclise taşımak için Cumhurbaşkanı dahil herkes kırk takla attı. Ama MHP meclise girecek diye tüyleri diken diken oluyor. Bizim bu ülkeyi sevmekten başka ne suçumuz var? Biz başka türkü bilmeyiz. Şehit kardeşlerimize son görevimizi yerine getirmek için cenazelere katılmışız. Cenaze sonrası ‘Şehitler ölmez’ demişiz. Sen çıkıp meydanlarda ‘malum slogan’ diyorsun. Cenab-ı Allah’ın sözünü söylüyoruz, sen onu bile anlamıyorsun. Bu millet kararını verdi, ‘MHP bu ülkenin sigortasıdır, mecliste büyük çoğunlukta olması gerekiyor’ diyor. Milletle kucaklaşmamızı kıskanıyorsun, kıskananlar çatlasın” dedi.

 

AKP iktidarının halkın dini duygularını sömürdüğünü ancak gelinen noktada dinimizin bile tartılır konuma geldiğine dikkat çeken Vural; “Türklüğümüz, Müslümanlığımız tartışılır tartışılır hale geldi. Alaçatı’da Yenipazar Camii kiliseye dönüştürüldü ve namazdan sonra Bartholomeos geldi ayin yaptı. Fatih’in İstanbul’u fethettiği tarihte Sümele Manastırı’nı açtılar. ‘Ya Allah, bismillah’ diyerek kilise açılışı yaptı bu başbakan. Misyonerlerin faaliyetlerini takip eden ve kitap yazanlar gözaltına alındı bu ülkede. Senin neren muhafazakar ey başbakan? Sen Türkiye’nin hiçbir değerini muhafaza etmedin” diyerek eleştirdi.

 

MHP iktidarı ile sorunların bir bir çözüleceğini söyleyen Vural, konuşmasında partisinin seçim beyannamesinde yer alan 100 maddenin de karşılığının olduğunu vurguladı.

Toplantıya, MHP Buca İlçe Başkanı Ali Karakuş, MHP Gaziemir İlçe Başkanı Dursun Seçal, Tokat Erbaalılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Demir Yılmaz ve çok sayıda vatandaş aileleri ile birlikte katıldı.