'İzmir-İstanbul otobanı kentin geleceğidir'

İZMİR - Yıldırım, otoyolun İzmir Belkahve şantiyesinde düzenlediği toplantıda, projenin son durumuyla ilgili bilgi verdi.Belkahve şantiyesinin İzmir'de kurulan ilk şantiye olduğunu, bunun gibi 5 şantiye daha olduğunu belirten Yıldırım, projenin aynı anda hem İzmir, hem de İstanbul tarafından başlayacağını ve eş zamanlı olarak tamamlanacağını bildirdi.

    
Bugünkü şantiye ziyaretinin amacının, çalışmaların ne aşamada olduğunu kapsamlı şekilde anlatmak olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: 'Israrla, 'Bu proje İstanbul'dan başlayacak, İzmir'e en son sıra gelecek' diye bir endişe vardı. 'Bu endişeye gerek yok' dedik. İzmir'den ve İstanbul'dan çalışmaları başlattık. Aslında bugünkü bir şantiye ziyaretinin amacı çalışmaların ne aşamada olduğunu kapsamlı şekilde anlatabilmek, İzmir kamuoyuna daha fazla bilgi vermek. Asrın projesi diyorum, dünyada bu büyüklükte üç tane proje var. Dünya bir krizden çıktı, bu denli büyük bir projeyi çok ülke yürürlüğe koyamıyor. O yüzden önemli projeyi tekrar tartışma konusu yapmak isteyenler var. Onlara fırsat vermememiz lazım. Türkiye'nin, İzmir'in geleceği bu proje. İzmir eğer EXPO 2020 vizyonunda ikinci şehir olacaksa, 34'ten sonra 35 İzmir olacaksa, bu projenin bir an önce mutlaka bitirilmesi lazım. Bununla da yetinmeyip daha sonraki projelerde mutlaka zaman kaybetmeden bu işleri yapmamız gerekiyor.''

    
Projenin tamamlanması için öngörülen sürenin 5,5 yıl ile 6, 5 yıl arası olduğunu, ancak 5,5 yılda yapmaya çalışacaklarını ifade eden Yıldırım, ''Tabii bu tip projelerde öngöremediğimiz, elde olmayan nedenler olabilir. Onların olmadığını düşünürsek, bu süre içinde projeyi tamamlarız'' dedi.

    
Bu projenin bir özelliğinin de dünyanın en uzun ikinci köprüsünün İzmit Körfezi'nde yapılacak olması olduğunu bildiren Yıldırım, ''Onun için de proje Türkiye için bir ilk. Zor ve büyük bir proje. Türk müteahhitleri böylesine zor projeleri de gerçekleştirecek kapasiteye geldi'' diye konuştu.

Yıldırım, İzmir'de ilk kazmanın ne zaman vurulacağı yönündeki bir soruyu şöyle cevaplandırdı: ''Şantiye kurulması, ilk kazmayı vurmak için ilk adımdır. Makineler geldi, şantiye kuruldu, kamulaştırmadan yol koridoruna arazi teslimi yapılır yapılmaz hemen o güzergaha girecekler. Bazı kamulaştırma sorunu olmayan, Hazine arazisi olan yerlere hemen girelim diye rica ettim. Bu arada da diğer kısımların kamulaştırma işlemleri tamamlanmış olur, böylece zaman kaybetmeyiz. Bu doğrultuda çalışmalar yapılıyor. Kamulaştırma maalesef Türkiye'nin projelerinin gerçekleştirilmesinde en sorunlu alanlardan biri. Yol gibi, havaalanı gibi, liman gibi tamamen sosyal amaçlı, para kazanmaya yönelik olmayan, halkın yaşam düzeyini artırmaya yönelik projelerde bile maalesef bunu bir ranta çevirmek için gayret gösteren hukuki yapılar var.

    
Vatandaşlarla anlaşıyorsunuz kamulaştıracağız diye... Bir hukuk bürosu bir avukat geliyor, 'Verme, ben on katını alırım, yarısı senin, yarısı benim' diyor. İşi mahkemeye götürüyor, bir yıl, iki yıl, üç yıl iş aksıyor. Ondan kim kaybediyor, vatandaş, İzmir, İstanbul kaybediyor. Vatandaşlara özellikle bu bölgede mülkleri olan insanlara bize yardımcı olmalarını, uçuk taleplere de itibar etmemelerini istirham ediyorum. Aksi halde proje gecikir, bu da ülkenin kaybıdır, İzmir'in kaybıdır. Projenin getireceği dolaylı kazanç bugün elde edilecek 3-5 kuruşun çok üzerindedir. Şu an kamulaştırmayla ilgili bir dava açılmış değil. Bu benimki erken uyarı.''

Binali Yıldırım, projeyle ilgili Ulubat Gölü civarında çevrecilerin hassasiyeti bulunduğunu, aslında projenin ÇED ile ilgili bir sorunu olmamasına rağmen hassasiyetin dikkate alınmasını istediklerini ve Ulubat Gölü bölümünde projeyi biraz daha kuzeye kaydırdıklarını sözlerine ekledi. 



Yıldırım çok amaçlı 7 tekne teslim etti
Yıldırım, Denizcilik Müsteşarlığı tarafından iç sularda kullanılmak üzere İzmir'de yaptırılan 7 çok amaçlı hizmet teknesinin Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki teslim törenine katıldı.

İzmir'de imal edilen teknelerin Anadolu'ya yapılan önemli bir hizmetin başlangıcı olduğunu kaydeden Yıldırım, Anadolu'nun denizle buluşturulduğunu söyledi.

 

Yıldırım, 6 ayda tamamlanan 7 teknenin, hizmet vereceği şehirlerin baraj göllerine gönderileceğini ifade ederek, ''Eskiden siyasetçiler için söylenen bir söz vardı; 'Ankara'ya, Kayseri'ye deniz gelecek, biz de liman isteriz' diye. Siyasetçileri, 'uçuk vaatler yapar' anlamında tanımlayan bir tabirdi. Bugün bu gerçek oluyor. Baraj göllerinin Anadolu'nun birçok kentinde olmasıyla yeni ulaşım yolu doğdu'' diye konuştu.

    
Denizciliğin Türkiye için vazgeçilmez bir sektör olduğunu, İzmir için de hayati önem taşıdığını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama İzmir denizcilikte hak ettiği payı alamıyor. İzmir körfezinde deniz taşımacılığı çok zayıf. 2 katrilyon üzerinde ÖTV'yi kaldırarak denizcilere, kabotaj hattında taşımacılık yapanlara ciddi destek verdik.

Bu, Marmara'da deniz taşımacılığında önemli bir gelişme sağladı ama İzmir Körfezinde aynı şekilde geliştiğini söylemek zor. Buradaki gelişme sınırlı oldu. Belediyenin şehir hattından devredilen tekneleri ve İstanbul'dan getirilen motorlar dışında çok hareket yok. Belediyenin yeni tekneler alma girişimini duydum, memnun oldum. 15 civarında tekne temin edilecek. Teknelerin dış piyasadan ihaleyle alınacağı söyleniyor. Bu yanlış olur. Türkiye'nin bu konuda önemli bir birikimi var. İzmir Körfezine tekne yapılacaksa mutlaka İzmir'de, Türkiye'de yapılmalı. Türkiye bu konuda oldukça başarılı.''

    

''YAKIT TEŞVİKİNE BARAJ GÖLLERİNİ DE DAHİL ETTİK''
Teknelerin baraj göllerinde günü birlik taşıma için kullanılacağını belirten Yıldırım, denizciliği sadece sahil şeritlerinde geliştirmenin yetmeyeceğini, iç sularda da aynı gelişmenin sağlanması gerektiğini vurguladı.

    
Yıldırım, denizcilikle ilgili yakıt teşvikine baraj göllerini de dahil ettiklerini söyleyerek, şöyle devam etti:  ''Bazı büyük baraj göllerinin olduğu yerlere de liman başkanlığı kurduk. O bölgelerden bize yat limanı, iskele, su sporları altyapısı için talep geliyor. Van Denizi'nde bunu başlattık, Ahlat da şimdi Edremit'te su sporlarıyla ilgili altyapıyı gerçekleştirdik.

    
Denizci millet olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bundan tek eksiği olan İzmir. Henüz sivil amaçlı tersanesi bile yok. Dünyanın en büyük 10'uncu, Türkiye'nin ise en büyük limanını İzmir'e yapıyoruz ama tersane yok. Bu, 100 bin nüfusluk şehir kuruyorsun, o şehirde okul, hastane yok gibi bir şey. İzmir'e bir tersane kuracağız. Ecdadımız Fatih, gemileri karadan yürütmüş, tarihe not düşmüş. Ama yüzyıllar sonra bizim daha fazlasını yapamamış olmamız bir eksiklik.''

    
Yıldırım, organize sanayi bölgesinden geçen çevre yolunun Sasalı'ya kadar geldiğini, Koyundere'ye kadar olan etabın da bu ay sonu hizmete açılacağını belirterek, ''Sorunları konuşmak yerine, çözümleri konuşarak İzmir'de kaybedilen yılları telafi edeceğiz'' dedi.

    
Vali Cahit Kıraç da, İzmir'in, deniz şehri olduğunu yeniden keşfettiği günlerin yaşandığını söyledi.

    
Törende tekneler, hizmet vereceği Erzincan, Adıyaman, Bitlis, Gaziantep, Konya, Elazığ ve Burdur illerinin temsilcilerine teslim edildi.Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu'nun da katıldığı törende, Malatya için hizmet verecek teknenin ilk kaynağını Binali Yıldırım yaptı.