Başbakan Erdoğan'ın yurdun her bir yanında/yöresinde yaptığı mitingler nedeniyle artık günde en az 3-5 kez duyduğum sesinin, dayatmacı tavrının, 'verdiğimle yetinin/nankörlük etmeyin' buyuruculuğunun, kullandığı nefret dilinin içimi daralttığı yetmezmiş gibi, üzerine bir de 'cinsiyete dayalı' dili eklenince… Sahiden de, canımın sıkıntısı büyüyor…
Ünlü Dolmabahçe toplantılarının birinde, toplantıya çağırdığı kadın temsilcilerinin yüzlerine bakarak 'kadınla erkeğin eşit olmadığını' buyuran bir Başbakan olduğunu bilmeme rağmen, Erdoğan'ın ağzından 'kadın kimliği' üzerine dökülen sözcüklerden rahatsız olmaktan kendimi alamıyorum.
Kendi hemcinsi politikacılara/gazetecilere de sık sık saydırdığı/tehditkarlıkta kadın/erkek ayrımı gözetmediği için Nuray Mert'e 'namert' demesinden ziyade, 'güya bayan olacak' sözlerine takılıyorum bu yüzden.
Kendi hemcinsi politikacılara/gazetecilere de sıkça ağır sözler sarf etmesinden ötürü, panzere tırmanmaya çalışan eylemciyi tarif ederken 'Ankara'da polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem' ifadesiyle kızarıyorum.
Sıradan/ortalama bir Türk erkeğinin günlük hayatında kimbilir kaç kez söylediği/tekrarladığı bu tür cinsel ayrım kokulu sözcüklerin, her ne kadar desteklemediğim bir partinin lideri de olsa, bir başbakan tarafından kullanılıyor olmasına rıza gösteremiyorum. İçime sindiremiyorum. 'Başka ne bekliyordun ki' deyip geçemiyorum.
'Güya bayan' ne demek?
Kadın olduğu için, Nuray Mert'i erkek meslektaşlarından ayıran, farklı kılan ne?
Mert'in yaptığını yanlış buluyorsa –ki bulabilir- onun kadın kimliğinin altını çizerek neyi anlatmak istiyor sayın Erdoğan? 'Güya bayan olacak'ın altında hangi ayrımcılık yatıyor?
Ya, 'Kadın mı kız mı bilemem' derken hangi bakışın altını çiziyor Başbakan? Bir kadının yaptığı eylem ile bacak arasını ilişkilendirmenin anlamı ne? Kadın ya da kız olması, yaptığı eylemi ne küçültecek/ne de büyütecekse, onaylamadığı bir eylemi, beden üzerinden vurmanın gayesi ne?
Belki de bu soruları, önde gelen isimlerinin 'bayanlara yönelik' çıkışlarıyla 'erkek dilini şahlandıran' AKP'de, politika yapan cesur hemcinslerime sormak;
Başbakan'ın gerçekte ne demek istediğinin tercümesini yapmalarını istemek lazım.
Hayran gözlerle baktıkları/izledikleri, karizmasından etkilendikleri her hallerinden belli kadın milletvekillerine ve kadın adaylara…
Özellikle de İzmirli olanlara. İzmir'den aday gösterilenlere.
'Güya bayansın' diyerek 'yerini ve haddini bil' ayarı çeken Başbakan'ın, gözlerine nasıl olup da karizmatik görülebildiğini…
Farklılığı TÜİK rakamlarıyla da tescil edilen, özgüvenleriyle İzmirli olduklarını her ortamda hissettiren İzmirli kadınların TBMM'deki (olası) temsilcilerine, 'kız mıdır kadın mıdır' vurgusunun hissettirdiklerini…
Nasıl can siperane savunduklarını, ya da mahcubiyetle suskun kalışlarını izlemekten üzüntü duymayacağımı bilsem…
Sormak isterdim.