Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Et ve Süt Kurumu, Ramazan ayı öncesinde ette fahiş fiyat artışlarını önlemek amacıyla 40 bin canlı hayvan alımının yapılacağını açıkladı.
Bunun üzerine ‘ithal et’ yeniden gündeme geldi. Yerli üreticinin kabusu olan ithal et, hayvancılık sektöründe yaşanan maliyet krizini daha da derinleştiriyor.
Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Federasyon Başkanı Osman Yardımcı, Bakanlığın 40 bin ithal canlı hayvan alımını Egedesonsöz’e değerlendirdi.
Yardımcı, fiyat artışlarını önlemek adına yapılan bu ithalatı desteklemediklerini belirtirken besili hayvana karşı olmadıklarını ifade etti.
“BESİYİ YOK ETMEYELİM”
İthal tedarikin, maliyetler karşısında zorlanan yerli üreticiye zararı olacağını açıklayan Yardımcı şunları söyledi:
“Spekülatörlerin karşısında fiyatların artmaması için bir şeyler yapılmalı. Bu yapılan ithal tedarik yerli üreticiye zarar verir. Besilik hayvana karşı değiliz ama ithal ete karşıyız. Yıllardır buna karşıyız. Besiciyi yok etmeyelim. Bugün yem fiyatları 650-750 TL’ye dayandı. Türkiye’de en az zam gelen temel gıda maddesi et ama gündem hep et zammı var. Milletin alım gücü düşük olabilir bu devletin sorunudur. Bir etin maliyeti bellidir. Zincir marketlerde düşük fiyatla satılıyor ama yerli eti kesip satmıyorlar. İthal hayvanları, etleri satıyorlar. Yerli eti alıp da yerli hayvancılığı bitirmeyelim. Hem üretici iş yapsın hem esnaf iş yapsın. Ne kadar fiyat artarsa artsın 100 kilo satıyorsan 50 kiloya düşer. 100 kilonun masrafı da 50 kilonun üstüne gelir.
DÜKKAN SAHİBİ İLE MAHKEMELİĞİM, GEÇEN GÜN BİR ARKADAŞIMIZI DÜKKAN SAHİBİ BIÇAKLADI
Elektriğe 2 bin 500 TL veriyorduk şimdi 12 bin 500 TL veriyoruz. Dükkan sahibiyle mahkemeliğim. Dükkan kirasını yüzde 100 artırmasına rağmen beni mahkemeye verdi. Geçen gün bir esnaf arkadaşımız kira tartışması yüzünden bıçaklandı. Önce maliyetlere karşı tedbirler almamız lazım. Elektrik, sigorta, işçi parası, dükkan kirası… Üreticiye de bir maliyet var. Yem parası, çoban parası, elektrik parası… Hayvanı aldığı zaman en kötü şartla 1 sene bakıyor. Ondan sonra kesime gidiyor ve 1 sene bu hayvan o yemi yiyor.
Bakanlık tedbir alabilir. Vatandaşın da ramazan ayında et yemeye hakkı var. Ortalığı karıştıranlar var. Her ramazanda 15 gün kala bir zam gelirdi. Ramazandan 1 hafta sonra fiyatlar gerilerdi. Böyle bir fırsatçılık olmaz. Hayvancılıkta insanlar büyük paralar kazanmıyor. Hem besiciyi, hem kasabı hem vatandaşı düşünmek gerekiyor.
“BÜYÜK ET LOBİLERİ YAYGARACILIK YAPIYOR”
Yardımcı, ithal hayvanların zincir marketlere, büyük et lobilerine gönderildiğini belirterek “Piyasada 100 bin hayvanı olan kişiler yaygaracılık yapıyor. 20 -50 tane hayvanı olan besicimizden belli bir maliyet, bir para yok. Kiloda 30 TL arttığı zaman tanede 10 bin TL para artar. Karışıklık yapıyorlar. Devletin buna fırsat vermemesi lazım. Normalde ete 5-10 TL zam gelmesi büyük bir şey değildir. İthal kesimlik hayvanın gelmesiyle üreticinin malı elinde kalır hem de vatandaşa zararı olur. Zincir marketlere verilen etlerden 390 TL’ye kıyma satıyorlar. Kasapta yılbaşından önce 600 TL idi. Yılbaşından sonra 1000-1200 TL olacak dediler. Vatandaşlar bu Ramazan'da bir yarım kilo sağlık et alabilsin. Ramazanda yapılan bu yaygaracılığa karşıyız. İthal ete yıllardır karşıyız. Bu kesimlik hayvan alımına karşıyız. Fiyatların önüne geçmek için getiriyorlar. Bizim kasaba vermiyorlar bunları. Büyük et lobilerine, zincir marketlere, sucuk markalarına veriyorlar. Bakanlık, her kasaba 1 tane vereceğiz dedi ama 13 tane ilde Et ve Süt Kurumu var. Her yere gönderilmeyecek. Esnafımızın yüzde 90’ı yerli mal kesiyor, ithal kesmiyor. Üreticiyle kasaplar etle tırnak gibi. Üretici olmazsa biz olmayız, biz olmazsak onlar üretici olmaz” dedi.