19 Mayıs…

Türk Milleti'nin yaşama azim ve iradesinin çelikleşmiş ifadesidir.

100. yılını kutluyoruz…

Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi olarak, 30 kadar sivil toplum örgütleri ile birlikte yaptığımız toplantılar sonunda, birçok etkinlikler düzenleyerek, tarihi günün anlamına uygun davranışlar sergilemeye gayret ettik…

19 Mayıs, Atatürk'tür…

Atatürk ise,

Medeniyettir.

Çağdaşlıktır.

Tam bağımsızlıktır.

Cumhuriyet'tir.

Laikliktir.

Ulus devlettir.

Üniter devlettir.

Dünya Milletler Ailesi'nin şerefli bir üyesi olmak demektir…

Özgürlüktür…

Şimdilerde bazı kendilerini bilmezler, 'Atatürk'ten vazgeçelim' diyorlar.

Oysa…

'Atatürk'ten vazgeçmek' yukarda saydığım temel ilkelerden vazgeçmek demektir... Bilmiyorlar ki, bizler Atatürk'e 'sevdalı' değil 'kara sevdalıyız'… Dolayısıyla saydığım ve daha sayamadığım özelliklerinin de ebediyen takipçisi ve savunucusuz…

100. yılda, 19 Mayıs ruhu daha da etkinleşerek ve dalga dalga yayılarak milletin tamamını kapsayacak bir hal almaktadır... Çok bilinen bir kural var:

'Eşya sıkıştıkça genişler…'

Avuca alınan bir hamur sıkıştırılırsa, parmakların arasından fışkırır.

Su hortumunun ucu sıkılırsa, suyun tazyiki ve itme gücü daha da artar.

İşte; Atatürk ve 19 Mayıs ruhu da bu kurala tabiidir…

Ne kadar, kem söz söylense söylensin, sevgisi ve sevdası katlanarak artmaktadır.

Yaşadıklarımız asla 19 Mayıs ruhuna gölge düşürmeyecektir… Yaşananlara bakarak kötümser olmaya gerek yoktur. Çünkü bunlar 'Fetret Devri'nin tekrarlarıdır ve fakat unutulmamalıdır ki; her 'Fetret Devri' mutlaka 'zaferle' sonuçlanmıştır...

Esasen '19 Mayıs Ruhu', bu sonucu yaratacak ön önemli etkendir…

Çok ağır şartlar altında söylenen 'Atatürk'ün 10'uncu yıl Nutku'nu bir kez daha okumak gerekir… Orda da ifade ettiği gibi, 'Türk Milleti, medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacaktır'

19 Mayıs'ın 100. yılı Türk Milleti'ne kutlu olsun…