Beş gün oldu, olmadı...

Canlı yayındaydı...

Kasım’ın ilk haftasındaki Kurultay için şu soruyu...

Paaat, diye sordular:

“Genel başkanlığa aday olacak mısınız?”

CHP'nin olağanüstü tüzük kurultayını...

Genel başkan seçimli kurultaya çevirmek istediği iddiaları...

Resmen ayyuka çıkmıştı...

Buna karşın...

Şaşırmış gibi bir görüntü vermedi...

Ne bir eksik ne bir fazla...

Kelimesi kelimesine şöyle dedi:

“Parlamentoya girdiğimde de hiçbir zaman...

(Ben genel başkan olacağım!) diye bir düşüncem olmadı...

O dönemde de delegeler, parti istediği için ben genel başkan oldum...

Daha sonraki süreçlerde de asla (Ben genel başkan olacağım; ey delegeler gelin bana imza verin...) demedim...

Bugün de aynı düşüncedeyim...”

***

Ne var ki...

Hızını alamadı...

O ilginç cevabın içini biraz daha doldurdu:

“Delegeler derse ki; (Gelmen lazım arkadaş...), yani onlar görev verirse, o zaman düşünürüm... Genel başkanlığı zaten yaptım, genel başkanlığın zor bir görev olduğunu da biliyorum... O koltuğun hakkını vermek hele CHP'de çok kolay bir olay değildir... (Genel başkan ol... Genel başkan olacaksın...) bu tartışmaların tamamen dışında kalmak istiyorum... Gereksiz o kadar çok yalan haber beni bıktırdı... Partinin delegeleri vardır... Parti kendi geleceğini belirleyecektir...”

***

Buraya kadar birinci perde...

Bir de “ikinci perde” var...

Gazeteci Fatih Altaylı ile medya üstünden...

Sözlü, mesajlı tartışma...

Gazeteci Altaylı...

CHP’nin “1 Numaralı” koltuğunda “Altıoklu” gemiye...

“13 yıl 170 gün” kaptanlık yapan Kılıçdaroğlu’na şöyle seslendi:

“Bilerek ya da bilmeyerek AKP’ye çalışıyor, muhtemelen bilerek...

Bu şuursuzlukla SSK’yı batırmış olabilir... Batırdığının da farkına varmaz...

Türkiye’den haberi yok, yönetmeye talip... Sen git evini yönet yönetebiliyorsan...”

Kılıçdaroğlu’nun verdiği karşılık...

Zehir - zeberekti adeta:

“Defalarca linçlere uğradım; ölümlerden döndüm...

(Yakın o evi!) dediler, santim geri adım atmadım... Adalet için 70 yaşımda 500 kilometre yol yürüdüm... Hayatım tehditlerle ve saldırılarla geçti... Ne zaman korktum? Cevap ver! Namusum ve mücadelemden başka neyim var?”

***

Kılıçdaroğlu...

Gazeteci Altaylı’ya cevap verirken...

Nasıl olduysa...

Bir cümlesi...

Müthiş dikkat çekti:

“Ben, bu partiyi, elinde kadehlerle partime yön veren alçakların elinden aldım ve halkın partisi yaptım...”

Şiddetli tepkiler arka arkaya geldi:

CHP'li Akif Hamzaçebi...

Kılıçdaroğlu'na “Alçakları açıklasa iyi olur” diye seslendi...

Yılmaz Ateş ise...

CHP’nin...

Kemal Bey liderliği döneminden sonra bozulduğuna dikkat çekti...

***

Kemal Kılıçdaroğlu...

13 buçuk yıldan sonra...

Neden?  

CHP delegelerinin desteği ile...

“Yeniden CHP’nin başına gelmen lazım Kemal Bey...”

Davetiyesini bekliyor?

Oysa...

Yeni ekibin geleli bir yılı bile dolduramadı daha...

***

Bitiriyoruz:

Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya şunu sordum:

“Kemal Kılıçdaroğlu’nun kalbinden yarınlar için neler geçiyor?”

Söz Baratalı’da:

“Tarih, her şeyin tanığıdır... Sayın Kılıçdaroğlu, 2010’da önce (Aday değilim!) dedi; 24 saat geçmeden adaylığını ilan etti... Şimdi, (Delege isterse varım!) diyor... İyi de, seçim isteyen üyeler hangi gerekçelerle bunu talep edecek? Gerçek ortada! 47 yıl sonra CHP’yi birinci parti yapan ve 22 yıl sonra AK Parti’yi arkasına takan bir genel başkan ve örgütü var... Bu son 50 yılın en önemli başarısıdır... Belediye başkanlarını yeni yönetim seçmiştir... Neden yönetimin değişmesini istesinler? O delegeler son yarım asırda en büyük başarıyı yakalayan yönetimi mi cezalandırsın? Kaldı ki; Sayın Kılıçdaroğlu’nun hakkı yenmemiştir, mağdur edilmemiştir, itibarı zedelenmemiştir... Neredeyse (5 bin gün) partinin başında kalmış, önemli bir başarı gösterememiştir... Son Kurultay’da iki kez kaybetmiştir... Delege aynı delegedir... Masanın üstünde Sayın Özel’in önemli bir başarısı duruyor... İktidarı ucundan yakalamışken Kurultay’ı seçime götürmek haksızlıktır... Bu iç kargaşayı getirir... Kılıçdaroğlu, eteğine yapışanları değil halkın isteğini seslendirmelidir... CHP artık sıra neferi gibi çalışmalı; enselerinde yalan yuvaları ile dolaşanlara kanmamalıdır...”

Nokta...

Hamiş: Bu yazının başrolünde yer alan CHP’nin önceki Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu ile bugünün CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hacı Bektaş-ı Veli” anma etkinlikleri için Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde dün bir araya geldiler... CHP Lideri Özel, konuklara şöyle seslendi: “Kılıçdaroğlu’na vefamızı gösterip CHP’yi iktidar yapacağız!”

Sonsöz:  “Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur... Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın... Öldüm der durur, yine de yaşarsın... / Hz. Mevlana...”