Engin ÖNEN
Benim Yunanlılarım!
20 Temmuz 2024 Cumartesi

Çok yıllar önceydi, daha öğrencilik yıllarım. 12 Eylül darbesinin üzerinden daha birkaç yıl geçmişti. Sakız Adası’na gitme arzum vardı. Sınıf arkadaşım İrfan, İskeceli bir Türk idi. Yunanca bildiği için, birlikte bu seyahate çıktık.

O zaman aramızda turizm hareketi falan yok tabi. Hatta halklar arasında ciddi soğukluk da var. Kıbrıs Harekatı/Savaşı üzerinden henüz on yıl geçmemişti. İlk defa yurt dışına çıkıyordum. Çeşme Gümrüğünden geçerken, adeta sorguya çekilmiştim. “Neden gidiyorsun? Ne işin var Sakız Adası’nda?” gibi sorular sorulmuştu. Yurt dışına kaçış kapılarından biriydi belki de Sakız.

İrfan bana tembih etti. Başkalarının duyacağı şekilde benimle (Türkçe) konuşma, sıkıntı olmasın diye. Ben de elimden geldiğince bu kurala uyuyordum.

Ancak çarşı içinde küçük bir kulübede ayakkabı tamirciliği yapan yaşlı bir adam, bize Türkçe seslenmez mi? Reisdere (Çeşme) doğumlu Niko. İki yaşında imiş Kurtuluş Savaşı bitip, buraya geldiğinde. Aile içinde Türkçe de konuşulduğu için, Niko bayağı Türkçe konuşabiliyordu.

Hemen küçük ispitolu ocağında bize kahve yaptı. Özellikle benimle konuşmak istiyordu. Reisdere, Germiyan komşu köyler çünkü. Arada birer kadeh uzo da ikram ediyordu sohbet uzayınca. Anlaşamadığımız kelimeler konusunda İrfan yardım ediyordu Yunanca olarak. 

Faik Tütüncüoğlu’nun Belediye Başkanlığı döneminde (SHP’li belediyeler dönemi) Belediye’den bir heyet Sakız’ı ziyarete gider. O dönem Başkan vekili ve meclis Üyesi olan Nurettin (Başboğa) Hoca’dan dinlemiştim. Bir kafetaryada yedik içtik, bizim Çeşme Belediyesinden bir ekip olarak orada olduğumuzu öğrenen bir vatandaş, “Hesaplar benden” demiş büyük bir dostlukla.

Heyet şaşırmış bu davranış karşısında. Nasıl olur? Sakızlı adam açıklar: “İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman uçakları Adayı bombalarken, birçoğumuz Çeşme’ye sığındık. Canımızı kurtardık. Orada bizi Türkler misafir etti.”

Bundan sekiz on yıl önce Sefa Taşkın rehberliğinde Midilli gezisi yapmıştık. Şimdi adını unuttuğum irice bir köydeydik. Hani sokakları salkım söğüt kaplı olan köy. Yaşlı bir kadın yol kenarındaki bir duvara oturmuş dinleniyordu. “Siz kimsiniz, nerden geliyorsunuz?” diye merak etti. Türk adını duyar duymaz kalkıp, yoluna devam etmişti.

Yıllar önce kurulmuş olan Ege’de Barış ve İletişim Derneği, başta Midilli olmak üzere Yunan Adaları ile Batı Ege’deki bazı barışsever belediye başkanları öncülüğünde kurulmuş bir dernekti. Bundan yedi sekiz yıl önce sanırım iki yıllığına Tunç Soyer başkan, ben de başkan yardımcılığı görevini üstlenmiştik.

Toplantılarımızdan birini Ayvalık’ta Belediyeye ait bir tesiste gerçekleştirmiştik. Toplantı başlamadan önce Yunan heyeti, bir hediye paketi sundu bize. Paketi kim açtı hatırlamıyorum ama içinden sahte dolar ve Euro dolu bir ayakkabı kutusu çıkmaz mı? Dönemin gündemi bakımından güzel bir espri olmuştu.

Akşam yemekte de karşılıklı zeybekler ve sirtakiler oynandı. Sohbetler hep barış üzerineydi.

Ege Üniversitesinde rektör danışmanlığı yaptığım dönemde, eş zamanlı olarak İzmir Araştırmaları Merkezi Müdürlüğünü de yapmıştım. Bu süre içinde Bergama Belediyesi ile Uluslararası Bergama Sempozyumu gerçekleştirdik. Yunanlı bazı akademisyenler de katılmıştı doğal olarak.

Ardından Rektöre, hocam iki Ege Üniversitesini buluşturacak bazı akademik etkinlikler yapalım diye bir öneride bulundum. Bu önerim kabul gördü. Önce karşı yaka Ege Üniversitesi davet ettik. Görüşmeler olumlu geçti.

Sonra onların daveti üzerine Midilli’ye akademik bir heyet olarak gittik. Çeşitli alanlarda araştırmalar ve tecrübeleri paylaştığımız bir toplantı oldu. Akşama doğru ev sahibi Rektör bizi yamaçta, şahane manzarası olan bir tavernaya götürdü. Balıklar ve mezeler sipariş edilip, içki siparişleri alınıyordu. Ben tabi ki rakı istedim. Ancak benim siparişimi Rektör iptal etti ve garsona benim için kendi sipariş verdi gülerek.

Meğer Bornova tecrübesinden hareketle, garsona, onu normal uzo kesmez deyip özel bir rakı sipariş etmiş.

Rakı ve müzik kardeşliktir ve Ege Denizi balıklarındır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
İngiltere'de ırkçı saldırılar ve Solingen
Kemal ARI
Kemal ARI
Halide Onbaşı’nın günlüğü…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Cumhuriyet'in en 'karanlık' gecesi!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Büyük bir ressamın, yazarın ve tiyatrocunun ardından
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tüzük değişirse CHP değişir mi?
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir Portre: İlyas Seçkin
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bütün taşlar yerinden oynadı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Şiddet patlaması: Tehlikenin farkında mıyız?
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Özfatura ve Kamala
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva