Gazetecilik...

Refleks (*) işidir...

Ya görür, gereğini “yazıp / çizerek” yerine getirirsiniz...

Ya da...

Başkaları “hüüüp” diye malı götürür...

Size de...

Bi’bardak soğuk su içip “geçmiş olsun” demek kalır!

N’itekim...

İzmir’in...

Konak Meydanı’ndaki “Saat Kulesi” kadar çekici...

Cumhuriyet Bulvarı’nın...

Denize bakan köşesini süsleyen asırlık eseri...

“Büyük Kardiçalı Hanı”nın...

Son nefesini (!) vermek üzere olduğunu görünce...

Bu köşede şöyle demiştik:

Konak Meydanı’ndaki “Tarihi Saat Kulesi” neyse...

Yine bu kadim kentin kalbindeki “Büyük Kardiçalı Hanı” odur!

Sanat eseridir...

İşçilik eşsizdir...

Hikayesi roman olur...

En az beş kuşak büyütmüştür...

Yaz akşamları...

Denizden esen İzmir’in imbatını arkanıza alın...

Yüzünüzü “Büyük Kardiçalı Han”a çevirin...

O dakika...

“96 yıl öncesinin İzmir’inde hissedersiniz kendinizi...”

Yani, o kadar muhteşemdir...

Ama...

Bi’o kadar da “sahipsiz” görüntü sergiler...

***

Son bir yıldır kiracıların...

Sonbaharda düşen yapraklar gibi...

Bir bir o tarihi esere veda edişlerini gördükçe...

İçimiz yanıyordu...

Ni’tekim...

İzmir’in muhteşem eserlerinden “Büyük Kardiçalı Han”ın...

Satılığa çıktığını öğrendik...

Para muhabbeti başrole yerleşmişti...

Neredeyse...

İzmir’in tamamının tanıdığı “en büyük” hissedarlar...

Hırsızlar yağma etmesin diye...

Önce “96 yaşındaki” tarihi mirasın kapılarını, pencerelerini...

Bir ay önce...

“Tuğla ile ördüler...”

İşte bunu yaptırdıkları gün...

“Büyük Kardiçalı Han”...

Zaten son nefesini vermişti...

***

Ağlayan asırlık İzmir’in mirası için...

Kardiçalı Ailesi üçüncü kuşak temsilcilerinin istediği fiyat...

“35 milyon dolar”...

Bugünkü dolar kuru ile “1 milyar 135 milyon lira”...

Kuşkusuz soran olacaktır...

“Verilir mi bu para?” diye...

O muhabbet bizi aşar ama...

Asırlık “Baba Kardiçalı”nın bazı özellikleri tarihe mal olmuş...

Mesela...

1922 İzmir yangını sonrasında başlanmış yapılmasına...

1928 yılında tamamlanmış...

İzmir’in ilk, Türkiye’nin ikinci betonarme binası...

Binanın kerestesi İtalya'dan...

Demiri Almanya'dan...

Çimentosu Romanya'dan getirtilmiş o yıllarda...

Efsane binanın tasarımındaki imza...

Mimar Mehmet Fesçi’ye ait...

Aynı zamanda...

Kültür mirası olarak koruma altında...

***

Tam da...

“Baba Kardiçalı Han, yavaş yavaş son nefesini veriyor!”

Derken...

Naçizane, sevabına bir önerimiz olmuştu üç ay önce...

İzmir gibi bir kentin bize bıraktığı tarihi mekana...

Mirasçıları “yeterince” sahip çıkamıyorsa...

Devlet Baba’dan, İzmirliler olarak rica edelim...

Daha çok yeni…

İstanbul’daki Galata Kulesi’ni…

Yine Yedi Tepeli Kent’teki Kız Kulesi’ni…

Taksim’deki…

Atatürk Kültür Merkezi’ni bi’dizi yangın facialarından sonra…

Göz kamaştıran hale getiren…

Koskoca Kültür ve Turizm Bakanlığı...

Gözümüzün nuru, Büyük Kardiçalı’yı neden kurtarmasın...

Demeye kalmadı...

Beklenen ses...

Turizm Bakanlığı yerine...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’dan geldi...

İzmir’in Şehr-i Emin’i düğmeye bile bastı...

İzmir Büyükşehir Belediyesi...

İçinde olduğumuz Temmuz meclis toplantısında...

Büyük Kardiçalı Han’ın restore edilerek...

Hizmete açılmasını sağlamak üzere...

(**) Kamulaştırılmasına ilişkin madde oybirliğiyle kabul edildi...

Başkan Dr. Tugay’ın sevindiren...

Hatta...

Hayalleri renklendiren sözleri şöyle:

“Gerçekten çok özel ve değerli bir bina... Gözümüzün önünde bina dağılacak... Böyle bir şeye izin vermemek için bir irade ortaya koyuyoruz...”

***

Buraya kadar her şey, iyi – hoş da…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu atağına…

Kardiçalı’nın varisleri nasıl bakar?

***

Hepsinden önemlisi…

İzmir Büyükşehir Belediyesi…

An itibarıyla…

“Dert bende, derman sende…”

Dediren…

Toplu sözleşmelerin ışığında…

Üstelik…

Memuruyla… İşçisiyle…

Ve dahi onların maddi hakları gündemdeyken…

İzmir Büyükşehir Belediyesi…

Nasıl alacak?

35 milyon dolara o “Tarihi Servet Kardiçalı Han”ı?

***

Başkan Dr. Cemil Tugay’ın kararlı nokta atışı şu sözleri...

Dünün İzmir’ini...

Bugün kadar seven kadim kentin hemşehrilerine...

Öyle sanıyorum ki, çok iyi gelecek:

“Bu binayla ilgili alım niyeti olan varsa ortaya zaten çıkar... İlla belediye alsın diye bir şart yok... Görebildiğimiz kadarıyla bu bina gözümüzün önünde dağılacak... Böyle bir şeye izin vermemek için bir irade ortaya koyuyoruz... Hiçbir rant hesabı olmayan bir durumdur. Tamamen kanunen yapılmaktadır... Bu mantıksız bir şekilde kullanılmayacaktır… Umuyorum en kısa zamanda binanın restorasyonunu yapar hale geleceğiz...”

***

Bitiriyoruz...

Konumuzla ilgili...

Türkiye Cumhuriyeti’nin “Son Başbakanı” ve...

Yine Cumhuriyet Tarihi’nin...

Gelmiş, geçmiş en uzun soluklu...

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı...

TBMM Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın...

An itibarıyla...

Konumuzla ilgili son derece etkili bir özlü sözü ile...

O özlü söz aynen şöyle:

“Şehir bir kaptır, içinde yaşayanlara kendi şeklini verir...”

Kıssadan hisse ve...

Bi’tane de benden:

“Asırlık Kardiçalı Han’ı kurtaran tarihe geçer...”

Nokta...

(*) Refleks: Vücudumuzun dışarıdan gelen ışık ve ses gibi uyarıda ani ve hızlı bir hareketle tepki göstermesi...

(**) Kamulaştırmak: Özel bir taşınmazı, kamu yararına bir hizmette kullanmak gerekçesiyle, sahibine bedelini ödeyerek devlet malı yapmak...

Sonsöz: “İzmir’in Büyük Kardiçalı Hanı”, hala çok güzel, görkemli ve zamana inat direnen görkemli bir bina... Bir dönem İzmir'in elit meslek sahiplerinin ve tüccarlarının ofislerinin bulunduğu prestijli bir binaydı... Hala bu özelliği hak eden bir eser... / Anonim...”