Görünen o ki Binali Yıldırım artık gerçek bir İzmirli oldu.
Nasıl mı?
Şöyle ki…
AK Parti İzmir milletvekili Binali Yıldırım artık Kemeraltı'nda yürüyemiyor.
Neden mi?
İlgiden, vatandaştan gördüğü sevgiden…
Binali Yıldırım ile Kemeraltı'nda aslında belki en fazla 10 dakika sürmesi gereken 1.5 kilometrelik yolu iki saatte aşamadık.

Hemen her adımında kadını erkeği, genci yaşlısı gülerek yanına geldi, fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarıştı.
Kucaklayanlar, sıkı sıkı sarılanlar, öpmek isteyenler, 'Yolların Kralı' diye seslenenler, kahve içmeye dükkanına ısrarla davet edenler de oldu…
Kemeraltı 'nda yaşanan su baskınlarıyla ilgili şikayetlerini sıralayan, Konak Tüneli için teşekkür eden de.
Zorla midye yediren, ısrarla turşu ikram eden, peynir tattıranlar da…
Oltu taşından tesbih hediye eden de...
Çandarlı limanının hızla bitirilmesini isteyen, Konak Tüneli bölgesine acil olarak yaya geçiş köprüsü yapılmasını isteyen de.
SANDIĞIN ÜSTÜNE OTURACAĞIZ AMA…
Kimi esnaf üzüntüsünü dile getirdi,
'Seçimlerde sizin gelmeniz için çok uğraştık. Çok üzüldük. Hangi arkadaşımıza sorsak biz oyu Binali Yıldırım'a attık diyor. Nereye gitti bu oylar kardeşim' dedi.
Binali Yıldırım da, 'Herkes öyle diyor ama ben ne yapayım. Bak çok uğraştık diyorlar ama neden olmadı, ben onu anlamıyorum. Herkes oy verdik diyor, nasıl oldu bu iş?' diye gülerek takıldı.
'Oylar mı çalındı' diye soran vatandaşa tebessümle, 'Biz de sandığın üstüne oturacağız ama bizim sandıklar şimdi fleksi glas, kırılabilir' dedi.
AK Parti İzmir milletvekili Binali Yıldırım'ın Kemeraltı turunu izleyen dışarıdan bir göz, 'Çok iddialı bir aday olmalı' diye düşünürdü.
Vatandaştan bu kadar teveccüh gördüğüne göre…
Sanırdı ki Binali Yıldırım iki gün sonra sandık başına gidilecek 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'den İzmir 1. sıra milletvekili adayı yapıldı.
Kemeraltı'nda seçim gezisi yapıyor, vatandaştan oy istiyor zannederdi.
Oysa Binali Yıldırım İzmir'de moral depoluyordu.
Türkiye'de en uzun soluklu Ulaştırma Bakanı olma sıfatını taşıyan, 8 yıl boyunca Türkiye'yi havadan, karadan ve denizden ulaşılabilir bir ülke yapan Binali Yıldırım…
AK Parti'nin ülke genelinde aldığı oylarda büyük katkısı olan ve Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra adı Başbakanlık için geçen Binali Yıldırım…
Son dönemde partisinde yaşadığı hayal kırıklıkları bir yana, yaptığı hizmetlerin anlaşıldığını ve hatırlandığını görmek istercesine sokaktaki vatandaşla buluşuyordu.
ARTIK İZMİR'DEYİZ
Binali Yıldırım önce Bakan sonra milletvekili ve ardından Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak İzmir ile diyaloğunu giderek güçlendirdi.
İlk başta İzmir'e tedirginliği açıkça yüzüne yansıyorduysa da…
'Nereden düştük bu her şeye dır dır itiraz eden İzmirliler'in arasına' der gibi sıkıntıyla bakıyorduysa da...
Binali Yıldırım süreç içinde İzmir'e sirayet etmeyi başardı.
Partisinin üstünde kabul gördü, şahsen sevildi.
İzmir'in Binali Yıldırım'ı tanıması ve kabullenmesi bir yana,
Binali Yıldırım da İzmir'i tanımaya, sevmeye başladı.
Kabine dışı kaldığı, ardından milletvekili adayı yapılmadığı için 'Bizi artık terk mi ediyorsunuz' diye soran Kemeraltı esnafına, 'Biz İzmirliyiz, biz buralıyız. Ankara'da artık işimiz bitiyor. Artık İzmir'deyiz' diyecek kadar İzmirli oldu.
Danışmanlarının vatandaşın ilgisine, fotoğraf çektirmek isteyenlerden kurtarmak için müdahale etmesine ciddi şekilde kızacak kadar İzmirli oldu.



İZMİR'DE MORAL TOPLUYORUM
Galatasaray bayrağı satan satıcının elindeki bayrağı kapıp, çocuk gibi eğlenip gülerek 'GözGöz-CimBom' diye bağırıp sallayacak kadar İzmirli oldu.
Kendisine sarılıp fotoğraf çektiren genç kızlarla birlikte kameralara gülümseyerek poz verecek kadar İzmirli oldu.
'İzmir'de nereye gitsek Allah'a şükür hüsnü kabul ile kabul görüyoruz. O bakımdan ben zaman zaman İzmir'e gelip moral depoluyorum. Enerji alıyorum. Sonra işime devam ediyorum. İzmir'in bana böyle bir katkısı var' diyecek kadar İzmirli oldu.
Binali Yıldırım İzmirliler'in AK Parti'den ayrı bir yerde değerlendirdiği , hizmetleriyle kabul ettiği bir siyasetçi oldu.
ANKARA BİTTİ Mİ?
'Artık Ankara bitti' diyen Binali Yıldırım'a bu sözüyle neyi kastettiğini sorduğumda, 'Vekillik bitti demek istiyorum. Ankara'da yine bulunacağız, irtibatımız sürer. İzmir'le diyaloğumuz ise artarak devam eder. Çünkü İzmir'e karşı sorumluluğumuz var. Başlattığımız işler var' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Danışmanlık görevini hatırlattığımda ise, 'Danışmanlık resmi bir görev değil. Gönüllü danışmanlık, o devam eder. Ama tabi asıl vatandaşın içinde olmak önemli' açıklamasını yaptı.
OY NAMUSTUR
Binali Yıldırım, iki gün sonra yapılacak seçimlerde AK Parti'nin İzmir'de alacağı oy oranıyla ilgili bir tahminde bulunmak istemedi.
Seçimlerde usulsüzlük yapılacağı yönünde kamuoyunda yükselen endişeye yönelik sorumu,
'Daha seçim olmadan seçimde hile olacak, şaibe olacak diye bir yaklaşım asla iyi niyetli bir yaklaşım değildir. Ama sandıkla ilgili risk, sıkıntı Güneydoğu'da var. Baskı var. Mahalle baskısı var, bir partiye yönlendirme, tehdit var. Bizim kolluk olarak biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor. Oradaki vatandaşların da herhangi bir sorun olursa çekinmeden kolluk kuvvetleriyle diyalog halinde olması lazım. Çünkü oy namustur. Oy size emanet edilir. O emanete hıyanet etmek asla hoş görülemez. O yüzden güzel, huzur içinde bir seçim olsun. Herkes hakkına razı olsun' diye yanıtladı.
Seçimlerde Türkiye genelinde sandıklara sahip çıkmak üzere gönüllülerin biraya gelerek oluşturduğu Oy ve Ötesi girişimini sorduğuma verdiği, 'Oy ve Ötesi ne demekmiş?' yanıtından grubun çalışmalarını daha önce hiç duymadığı anlaşıldı.
Oy ve Ötesi'nin amacını anlattığımda Binali Yıldırım şunları söyledi:
KAYDIRMA YAPAN YAKAYI ELE VERİR
'Tamam gelsinler, gözetlesinler. Zaten her seçmen gözetmendir. Sandık kurulu oy sayarken herkes dikkatle izler acaba bir hata oluyor mu diye. Bunlar yerinde girişimler ama kaos oluşturmamak kaydı ile. Görevini yapanların görevini engellemeden, onların dikkatini dağıtmadan izlemeleri, yanlış ya da kasıt varsa müdahale etmeleri gerekir. Şimdi teknoloji gelişti, herkes şuurlandı. Artık öyle kaydırma yapmak mümkün değil, yapmak isteyen olursa da yakayı ele verir.'
İZMİRLİ SÖZÜ
Uzun lafın kısası…
Binali Yıldırım ile Kemeraltı turu ilginç ve öğreticiydi.
İzmir yine İzmirliliğini göstermiş…
Erzincanlı Bakan Binali Yıldırım'ı İzmirlileştirmiş.
Onu daha neşeli, daha rahat, insanlara, hayata ve iletişime daha açık biri yapmış.
Dahası belli ki kendisi de bu değişimden keyif almış.
Binali Yıldırım'ın Ankara'da milletvekilliği görevi şimdilik sona eriyor.
Ama İzmir gönüllüğü başlıyor…
Artık İzmirli olduğunu açıklayan Binali Yıldırım'ın yıllar önce Boğaziçi Üniversitesi'nde çimenler üzerinde oturan gençlerin rahatlığından ürküp orada okumaktan vazgeçmesinin üzerinden çok uzun zaman geçti.
Ben de şimdi Binali Bey'in verdiği sözü tutmasını, Boğaziçi yılları anısına inat Kordon'da keyifli bir çim söyleşisi yapmak için zaman ayırmasını bekliyorum…