Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP Grubu’nun Ocak ayı toplantısında önerdiği ‘Şehir Tiyatrosu Uğur Mumcu Sahnesi’ isminin kabul edilmesinden duyduğu mutluluğu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Uğur Mumcu’nun bu güzel şehirde anılması, adının bu sahnede yaşayacak olması, buna vesile olmak bizlere ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne nasip oldu” dedi.
Yalnızca gazeteciliğiyle değil, aynı zamanda demokrasi, özgür düşünce ve hukuk devleti uğruna verdiği mücadeleyle Türkiye’nin aydınlık geleceği için simge isimlerden olan Uğur Mumcu, aramızdan ayrılışının 32’nci yılında Manisa’da anıldı. Gerçekleştirilen programla Mumcu’nun aydınlık mücadelesi bir kez daha hatırlandı. Programa; CHP Eski Genel Başkanı Altan Öymen, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, CHP İl Başkanı İlksen Özalper, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Atatürkçü Düşünce Derneği Manisa Şubesi Başkanı Hamza Kopal, siyasi parti temsilcileri ile yurttaşlar katıldı. Anma programı öncesinde protokol üyeleri, Uğur Mumcu’nun isim tabelasının ve Gürsel Gökçe’nin hazırladığı ‘Sönmeyen Işık: Uğur Mumcu’ isimli fotoğraf sergisinin açılışını yaptı. Program, Uğur Mumcu Sahnesi’nde yapılan belgesel gösterimi ve söyleşilerle devam etti.
“KARANLIKLARIN ÜZERİNE CESARETLE GİDEN BİR FİKİR NEFERİYDİ”
Programın açılış konuşmasını yapan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, büyük bedellerle, benzeri görülmemiş mücadeleyle, halkın azim ve kararlılığıyla kazanılan bu ülkeyi koruyup kollamak için canı pahasına gözünü kırpmadan ölüme gidenler olduğunu hatırlatarak “Bugün o kahramanların başında gelen, demokrasi, adalet ve özgürlük mücadelesi veren, kalemiyle karanlığa ışık tutan Uğur Mumcu’yu anmak için bir aradayız. 32 yıl önce bu toprakların yetiştirdiği en cesur gazetecilerden birini maalesef kaybettik. Uğur Mumcu’yu saygı, özlem ve minnetle anıyorum. 32 yıl önce gerçekleşen hain saldırıyla yalnızca Uğur Mumcu’yu değil, aynı zamanda hakikatin peşinden koşan, bunları ilke edinmiş, düşüncesiyle ve bağımsız Türkiye hedefiyle yola çıkmış bir neferimizi kaybettik. Mumcu, aradan geçen karanlık yıllara karşın eserleriyle, fikirleriyle ve mücadele azmiyle bizleri aydınlatmaya devam ediyor. Uğur Mumcu’yu ve onunla birlikte bu topraklarda bağımsızlık, özgürlük ve adalet için mücadele eden tüm demokrasi şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
“ŞEHİR TİYATROSU UĞUR MUMCU SAHNESİ OLARAK İSMİNİ DEĞİŞTİRDİK”
Laik ve demokratik Cumhuriyeti, basın özgürlüğünü savunmanın, yalnızca bir siyasi duruş değil, aynı zamanda bu ülkenin aydınlık geleceği için bir zorunluluk olduğunu dile getiren Başkan Zeyrek, bu mücadelenin en önemli temsilcilerinden birinin Uğur Mumcu olduğunu hatırlattı. Zeyrek, Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Ocak ayında aldıkları karara dikkat çekerek, “Sahnemizin ismini Cumhuriyet Halk Partisi’nin önergesi ile ‘Şehir Tiyatrosu Uğur Mumcu Sahnesi’ olarak değiştirdik. Bunun mutluluğunu yaşıyorum. Uğur Mumcu’nun bu güzel şehirde anılması, buna vesile olmak, bizlere ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne nasip oldu” diye konuştu.
Başkan Zeyrek ayrıca 24 Ocak’ta aramızdan ayrılan Türk siyasetinin önemli isimlerinden İsmail Cem’i ve halkın gönlünde taht kurmuş Gaffar Okkan’ı da saygıyla andığını belirtti. Açılış konuşmasının ardından anma programı ‘Kurşunun Kırdığı Kalemler’ isimli video gösterimi ve Uğur Mumcu’nun özgürlük, adalet ve aydınlanma mücadelesini simgeleyen fotoğrafının sahneye taşınması ile devam etti. Katılımcılar, Mumcu’nun anısını onurlandırmak için sahneye karanfil bıraktı.
“UĞUR MUMCU’YU MANİSA’DA TANIDIM”
Programda Nebil Özgentürk’ün Uğur Mumcu Belgeseli de gösterildi. Gösterimin ardından Nebil Özgentürk, Uğur Mumcu ile ilgili anekdotlar aktardı. Özgentürk, Uğur Mumcu’yu ilk kez Manisa’da tanıdığını söyleyerek, “1987 yılında SODEP Genel Başkanı Erdal Bey’i izliyorduk. Çanakkale’den çıkmışız, Manisa’da konaklayıp Fethiye’ye gideceğiz. Yukarı çıktık, nasıl neşeli, nasıl güzel bir yürek. Burada tanıdım ve onun dayanışmacı ruhunu, yürek zenginliğini gördüm. Biz bugün Uğur Mumcu için toplandıysak, Türkiye’nin dört bir yanında pek çok Uğur Mumcu anması yapılıyorsa, bir insanın onuru ancak böyle anlaşılabilir” ifadelerini kullandı.
“SAYGIYLA, SEVGİYLE VE ŞÜKRANLA ANILIYOR”
Okan Toygar’ın yönettiği Uğur Mumcu’lu Günler isimli söyleşide, Cumhuriyet Halk Partisi önceki genel başkanlarından gazeteci yazar Altan Öymen, duayen gazeteciye dair konuştu. Öymen, sahneye Uğur Mumcu’nun adının verilmesinden duyduğu memnuniyeti belirterek, “32 yıl geçti öldürüleli. Daha ileri yaşlara geldikçe insanlar unutuluyor, tanıyanlar azalıyor. Ama Uğur’da bu giderek artıyor. Önceden Ankara'da tören yapılırdı. Bir matem duruşu yapıldıktan sonra konuşma olurdu orada. Ama bugün Türkiye'nin birçok yerinde saygıyla, sevgiyle ve şükranla anılıyor. Bu sefer yaygınlaşmanın hızlandığını da gördüm. Salonlara adının konulmasıyla Uğur Mumcu bugün Türkiye'nin en fazla tanınan, şükran duyulan insanlarından olarak anılmaya devam ediyor” diye konuştu.
“BUGÜN YAŞADIKLARIMIZI HEPİMİZDEN ÖNCE GÖRDÜ”
Eren Aysan’ın yönetimindeki Aydınlanma Devrimi ve Uğur Mumcu başlıklı söyleşide konuşan gazeteci yazar Zeynep Oral, Uğur Mumcu’nun toplumu uyardığı için herkesten önce öldürüldüğünü söyleyerek, “Bugün yaşadıklarımızı, hepimizden önce gördü. O yüzden öldürüldü. Metin Göktepe, Hrant Dink, Muammer Aksoy, Abdi İpekçi, bizlere öncü oldukları için öldürüldüler. Öldürenler belki yakalandı, ama katliamın perde arkası aydınlatılmadı. Tetiği çeken yakalandı, ama katliamın arkasındaki karanlık aydınlatılmadıkça, adalet yerini bulmadıkça acımız dinmeyecek. Hepsinin üstü örtüldü, pislikler ortaya çıkmasın ki anayasa çiğnenebilsin diye” dedi.
Daha önceki yıllarda Akhisar’da Uğur Mumcu’yu andıklarını söyleyen gazeteci yazar Miyase İlknur ise “Manisa’yı alırız, orada da yaparız demişlerdi. Hayaldi, gerçek oldu. Öğrenciyken gazeteden bakar, takip eder, Uğur Mumcu nerede konuşuyorsa oraya giderdim. Abdi İpekçi ölüm yıldönümü söyleşilerinde dinledim hep. Ama onun ölüm yıldönümü söyleşisinde olacağımı hiç bilemezdim. Uğur Mumcu ile iki kez konuştum, yaptığım iki söyleşi nedeniyle tebrik etmek için aramıştı. Sevinçten eve nasıl gittim bilmiyorum” diyerek Mumcu’nun katledilmesinden bu yana ülkemizin üzerinde oynan kirli oyunların farklı yöntemlerle sürdüğünü anlattı.