Zorlu bir kadın hakları savunucusu ve tutarlı bir solcu olduğunu bildiğim Sema Pekdaş, siyaseti geçim kapısı yapmış erkekler topluluğu içinde…
Gelişi sıkıntılıydı. Seçiciler, onu aday yapacaklarını belli ettiler. Onun kusuru değildi ama diğer adaylar bu duruma haklı olarak tepki gösterdiler.
Bu defaki sıkıntı daha büyük; Açıklanan Konak Belediyesi Meclis üyeliği aday listesi tam bir hayal kırıklığına yol açtı.
Sorun şu ki, Sema Pekdaş'ın meclis üyeliğine aday çalışma arkadaşlarının çoğu güven vermiyor. Hele listenin oluşturuluş hikayesi tam evlere şenlik.
Rivayet o ki, Konak İlçe Başkanı, yönetim kurulunu hiçe sayarak, kafasına göre, akraba, iş ortağı, eş-dost, oğul falan kimi bulduysa listeye yazmış. Bu listeyi yaptıktan sonra da arazi olmuş. 'Devrimci Başkan', üç gün boyunca, başkanı olduğu ilçeye korkudan girememiş...
Bize, 'devrimci diyet istemez' diye öğretildi. Ve hep öyle temiz kaldık. Küçük hesaplardan uzak durduk. Toplum yararının önüne hiçbir çıkarı koymadık.
Büyük bir iştahla her şeyi isteyen ve tenezzül eden, haksızlığı içine sindiren insanlardan, devrimcilerin anısını kirlettikleri için rahatsızlık duyuyorum.
Bu nasıl bir siyaset etiğidir ki, Konak İlçe binasında pek tanınmayan oğul listenin başına yazılıyor, iş ortağı başka yerde listede ve Yönetim Kurulu yok hükmünde.
Bu nasıl bir laçkalıktır ki kimse çıkıp, 'sen aklını mı kaçırdın?' diyemiyor.
Ve bu alaturkalık, listesi onaylanmak suretiyle ödüllendiriliyor.
'Abdestinden şüphesi olmayan' İl Başkanı ile 'sıkı devrimci' İlçe Başkanı baş başa, 'bilerek ve mantıklı bir şekilde' kotarıyorlar bu işleri.
Al birini vur öbürüne ilişkiler.
İtiraf etmeliyim ki, bir CHP delegesi olarak verdiğim oy, pişmanlığım ve vicdan azabım oldu. Yazıklar olsun.
Öte yanda, bunca olumsuzluğun ortalık yerinde, CHP İl Sekreteri Sevda Erdan Kılıç ile aynı partide siyaset yapıyor olmaktan onur duyduğumu söylemeliyim.
'Sema Pekdaş, pek içe sinmeyen bir ekiple yola çıkıyor.' Genel kanı budur.
Muhtemelen bu listeye müdahale edemediğini söyleyecektir. Bu daha kötü; o zaman, çalışma arkadaşlarını seçmeye muktedir olmayan bir başkanın belediyeyi nasıl yöneteceği sorgulanacaktır.
Konak'ta, Karabağlar'da olan bitenler sadece örgütü değil, CHP'ye oy veren herkesi olumsuz etkiliyor. Tepki hızla yayılıyor.
Bu defa, 'AKP gelir ha!' tehdidi pek işlemeyecek. Çünkü 'gelirse gelsin, bundan daha kötü olacak hali yok ya!' anlayışı baskın durumda.
Olan oldu. Bu saatten sonra tartışmayı uzatmak yerine, hedef, Sema Pekdaş'ı kuşatan olumsuz faktörleri bir kenara itip, gerçekten halkla birlikte yürümesini sağlayacak desteği vermek olmalı.
Sema Pekdaş'ı kurda kuşa teslim etmek, sosyal demokratların izleyeceği yol değildir. Aksine, onun yanında yer alarak, katılımcı yönetim, yerel kalkınma, yerelde demokrasi hedeflerine yürümek için güç birliği yapmak gerekir.
O güzel 'Manifesto'su ölü doğmamalı.
Sema Pekdaş'ı tanıyınca, CHP'ye taze kan geldiğini düşünerek umutlandık;
İl Başkanı ve İlçe Başkanı ise, bayatın bayatı adamlarla içimizi kararttı.