100 yıl kutlamak ne büyük bir şans bizim için, başkaları bilmese bile biz kıymetini bilelim…
Sevgili arkadaşım Nil Serter, 300'den fazla sanatseveri buluşturan özel bir elektronik yazışma ortamında bizimle harika bir yayın paylaştı. Nil'den izin alıp şimdi sizlerle bu metinleri paylaşıyorum. Yazımın içinde değerli arkadaşımın sunduğu resimler de olacak.
Nil şöyle başladı ve devam etti: Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamaya sayılı günler kala resim sanatında, Millî Mücadeleden Kurtuluş savaşına ve oradan da nihayetinde Cumhuriyetin ilan edilişine geçen sürenin sanata yansımasına bu akşam hep birlikte bakalım istedim.
Cumhuriyetin kurulmasından önce Millî Mücadele yılları ve o dönemin atmosferi elbette ki sanata da yansımıştır. Bugün Kurtuluş Savaşı konulu resimlere baktığımızda; ressamların, savaş ortamının hüznünü, acısını ve tahribini bütün gerçekliğiyle gözler önüne serdiğini fark ederiz.
Kurtuluş Savaşı ortamını bize en iyi aktaran yöntem belki de resim sanatıdır. Sanatın toplumsal olaylara bağlı gelişmesi, sanatçıların tek bir noktadan hareketle kendi iç dünyalarına ve hayal güçlerine göre yaratma kabiliyetleri sonucu savaş, ortak bir dil olmuş ve resim sanatı ile yeniden vücut bulmuştur.
Enver Paşa'nın emriyle 1917'de Şişli'de sanatçıların Viyana ve Berlin Sergileri için askeri konulu tablolar yapabilmeleri amacıyla yapılan atölyede İbrahim Çallı, Namık İsmail, Hikmet Onat, Sami Yetik, Ali Sami Boyar, Mehmed Ruhi Bey, Ali Cemal gibi sanatçıların her biri, oluşturulan üstü cam ile örtülü hangara benzeyen atölyenin birer köşesinde kurdukları sehpalarda yapıtlarını üretmeye başlarlar.
Bu Türk resim sanatının önemli atölyesinde, savaşın zor koşullarına rağmen sanatçılar için rahat bir çalışma ortamı hazırlanmış, o dönem için bulunması zor olan boya, muşamba gibi gereçler ve ressamların model olarak kullanacakları asker, top arabası, at, silah gibi ihtiyaçlar ordu tarafından sağlanmıştı.
Ana teması Çanakkale Savaşı olan bu resimler, Viyana'da sergilenmiş, savaşın etkisiyle Berlin'de sergilenmeden İstanbul'a getirilmiştir. 1917'de Enver Paşa'nın talimatı ile kurulan Şişli Resim Atölyesi'nin kurulma fikri, asker ressam yüzbaşı Sami Yetik'in telkinleri ile olduğu söylenir. Savaşmış, fakat aynı zamanda eskizler, desenler çizerek sanat çalışmalarını da sürdürmüştür. Bu dönem resimlerinde amaç; savaş hüznünü, yıkıcılığını yansıtmanın yanında, ulusallık ruhunu ortaya çıkarmak, savaşın zor şartlarda kazanıldığını belgelemektir.
Halil Dikmen'in 1933 yılında yaptığı, renk ve kompozisyon bakımında ressamın en ilgi çekici eseri olan İstiklal Savaşı'nda Mermi Taşıyan Kadınlar adlı tablo, savaşta kadın-erkek topyekûn düşmanla mücadele eden halkın tasviri açısından önemlidir. Altı kadın ve iki çocuğun, öküzler ile kağnıyı çektiği bir sahnenin sergilendiği resimde, yalın ayaklı kadınların vakur duruşu dikkat çeker. Kurtuluş mücadelemizdeki kadın figürü bu resimde en iyi şekilde anlatılmıştır.
Namık İsmail'in resimlerinde gerçekçi figürleri görürüz. 1917 yılında yaptığı Topçular isimli tablosunda da savaş ortamının kasveti en iyi şekilde anlatılmıştır. Renk kullanımı ve tonlamalar, savaş ortamının korkunçluğunu ve karanlığını özetlemektedir. Yerde öylece duran boş mermiler, dağılmış eşyalar, açık olmayan gökyüzü, arazinin kum ve kayalıkla dolu olması savaşın tahribatının derecesini görmemiz açısından da önemlidir.
Türk resminde dışavurumculuğun ilk örneklerinden biri olan Ali Cemal'in Biraz Su/Yaralı Düşman Askerine Yardım Eden Türk Askeri eseri, cephe gerisine ayna tutar, savaş gibi bir ortamda, insanlığımızı kaybetmediğimize dair güzel bir tasvirdir. Bitap bir halde duran ve su isteyen düşman askerine matarasındaki suyunu gocunmadan veren kahraman Türk askeri görülmektedir.
Sami Yetik (1878 – 1945), Milli Mücadele, - Milli Mücadele günlerini anlatan Sami Yetik'in cephede bizzat bulunarak oluşturduğu ön çizimlerden resmettiği eski yazıyla imzaladığı Milli Mücadele tablosu cephede savaşan sivilleri ve askerleri bir arada gösteriyor.
Sami Yetik, Cephane Taşıyan Köylüler, Savaş cephede olduğu kadar cephe gerisinde de hükmünü sürdürmekteydi. Engebeli arazide öküzlerle beraber kağnı çeken köylüleri anlatan bu tablo, koşullar ne kadar zor olursa olsun, Türk köylüsünün azmini ve iradesini gösterilmektedir.
Hikmet Onat, Siperde Mektup Okuyan Askerler, -Yurdunun, evinin hasretini çeken askerleri konu alan bu eser savaştaki asker psikolojisine ayna tutar.
Hüseyin Avni Lifij, Akgün, 1923 -Akgün isimli bu eser, kazanılan zaferin, işgalcilerden kurtarılan memleketin, yok oluştan tekrar doğuşa geçen bir milletin haklı gururunu simgelemektedir.
Şeref Akdik, Atatürk Telgraf Başında, 1934 -Gaz lambasının aydınlattığı Atatürk, sivil kıyafetleriyle resmin ana ögesidir. Resim, ışık-gölge açısından problemli olsa da Kurtuluş Savaşı'nın en sıkıntılı anını, etrafa egemen olan gerginliği Atatürk'ün duruşundan yansıtabilmesi bakımından önemlidir.
İbrahim Çallı, Türk Topçuları -İbrahim Çallı'nın resimlerinin konusu Türk askeri ve onun kahramanlıklarıdır, bu eserinde de cephedeki Türk topçularını resmetmiştir. Ressamlar savaş ortamını yansıtmaya çalışırken genelde kırmızı, sarı, kahverengi tonlarını kullanırlar. Burada da aynı şekilde savaş ortamının kasvetini belli etmek amacıyla sarılı tonlar egemen halde.
Cumhuriyet döneminde sanatın halk arasında yaygınlaşmasında ve sanatçının devlet tarafından desteklenmesinde devlet tarafından açılan sergilerin katkısı büyük olmuştur. Özellikle 1939 yılından itibaren düzenli hale getirilen Ankara Devlet Resim ve Heykel Sergileri'ne katılan sanatçıların kurulan jürilerce yapıtları ödüllendirilmiş ve eserleri devlet tarafından satın alınmıştır.
Cumhuriyetin ilanının akabinde Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği, Cumhuriyetin ilk sanatçı topluluğu olarak kurulmuştur. Sanatçıların bireysel sanat anlayışlarını korumak, Türk resim sanatını yaygınlaştırmak ve kalıcı temellere kavuşturmak amacıyla kurulan birliğin 1929 yılında ilk sergisi İstanbul Cağaloğlu'ndaki Türk Ocağı'nda açılmıştır. Refik Epikman, Cevat Dereli, Nurullah Berk, Mahmud Cuda, Ali Avni Çelebi, Muhittin Sebati, RatipAşirAcudoğlu birlikteki sanatçılardan bazılarıdır. Sanatçılar toplam 29 sergi düzenlemiş Realizm, Ekspresyonizm, Kübizm gibi modern sanatın önemli ekollerinden eserler yaratmışlardır.
Sevgili Nil Serter arkadaşım mükemmel yayınının ikinci bölümünde bize Cumhuriyet Döneminde resim sanatının nasıl geliştiğini anlattı. Ben de size yarın anlatacağım.