Türküler tarihin sessiz çığlıklarıdır…

Duygu ve düşüncelerimize tercüman olurlar…

Çok güzel bir Karadeniz türküsü var:

'Mektup yazarım mektup,

Üzerini pullama.

Ben yazarken ağladım,

Sen okurken ağlama…' diye başlıyor ve devam ediyor...

***

Trump'ın yazdığı şu meşhur mektup…

Bize göre derhal iade edilmesi gereken bir mektup…

Öyle olmadı, önce zamanında açıklanmadı…

Mektubu yazan basına durumunu güçlendirmek için sızdırınca bizim haberimiz oldu ve 'Çöpe attık' açıklaması yapıldı.

Daha sona 'Vakti gelince gereği yapılır' dendi…

ABD'ye gidilip gidilmemesi tartışılırken bir açıklama daha yapıldı:

'Mektup takdim edilecek' dendi…

Ve…

ABD'ye gidildi.

Yapılan açıklamada, 'Mektuplar takdim edildi' dendi.

'Mektuplar' dendiğine göre ekte gönderilen ve terör örgütü başına ait 'mektup' da kastediliyor olsa gerek…

***

Şimdi:

Bildiğim kadarıyla, 'takdim' bir 'iade' değildir…

'Takdim' kelimesinde 'sunma'

'İade' kelimesinde ise 'reddetme' vardır…

ABD seyahatini genel değerlendirmeye tabi tutarsak, bizim açımızdan 'Garp cephesinde yeni bir şey yok…'

Yok; çünkü…

ABD'den bu güne kadar defalarca duyduğumuz beyanları tekraren bir kere daha duyduk…

Esas mesele 'mektup' idi…

Çünkü…

İçeriğini hiçbir açıdan kabul etmemiz 'asla ve kat'a' mümkün olmaz, olamaz…

Meseleyi sadece…

Yapılan açıklamaya göre, 'takdim' ile geçiştirmek asla mümkün değildir.

Geçmiş dönemde ne yazık ki askerimizin başına 'çuval' geçirilmişti ve bu onur kırıcı tablo karşısın da 'ABD'ye nota verilecek mi?' sorusuna

'Ne notası, müzik notası mı?' diye cevap verilmişti…

***

Şu kadarının altını çizerek belirteyim ki…

'Türk Milleti ve Türk Devleti insanlık tarihi ile başlayan bir maziye sahiptir ve bir kaç asırlık devletlerle asla kıyaslanamaz…'

***

Ha, bu başımıza gelenler mi diyorsunuz?

Endişeye mahal yok…

10 Kasım'da Ata'mızla yeniden doğmamış mıydık?