CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tv100'de Taksim Meydanı programına konuk oldu.
Kılıçdaroğlu, programda Gürkan Hacır ve Kübra Par'ın sorularını yanıtlıyor.
'Özgür Özel'in normalleşme sürecine itiraz etmeniz parti içindeki tartışmaları derinleştirerek CHP'yi tartışılan bir parti haline getirmiyor mu?' sorusu üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
'Sinan Oğan hem normalleşti hem zenginleşti. Bilmiyor muyuz? Hepimiz biliyoruz. Sayın Meral Akşener o da normalleşti. Herkes biliyor nasıl normalleştiğini. Partiler iktidar olmak ister. Bunun için mücadele edersiniz. Politika üretirsiniz. Normalleşerek iktidar olunur mu?'
'ONLAR CHP'Lİ DEĞİLDİR'
'Sizce Ekrem İmamoğlu'na ceza gelmesini bekleyen CHP'li var mıdır?' sorusuna Kılıçdaroğlu 'Onlar CHP'li değildir, onlar insan değildir' cevabını verdi.
'GEÇMİŞTE BUNU AK PARTİ DİLLENDİRİYORDU'
Kılıçdaroğlu, 'ilk 4 madde' tartışmaları üzerine şunları söyledi:
'İlk dört madde tartışmaları yeni değil. HÜDA-PAR Meclis'te olmadan da bu tartışmalar yapılıyordu. O zaman, 'Şu an ilk dört maddenin nesini değiştireceksiniz' diye itiraz ediyorduk ve bunların tartışma konusu olmaması gerektiğini söylüyordum. Şimdi AK Parti adına HÜDA-PAR bir anlamda konuşuyor. Geçmişte bunu AK Parti dillendiriyordu. Amaç, dördüncü maddeyi değiştirmek. İleride güçleri yeterse ilk üç maddede de değişiklik yapacaklar.
'NE ONLARIN, NE DE ONLARIN YEDİ FERİŞTAHININ BUNU DEĞİŞTİRMEYE GÜÇLERİ YETMEZ'
Tek Cumhuriyet Halk Partili parlamentoda olsa dahi bunu değiştiremezsiniz. Neyi değiştiriyorsunuz? HÜDA-PAR'ın Başkanı, 'Ahmaklara anlatır gibi anlatıyorum' diyor. Kullandığı ifade bu. Bu talep nereden gelmiştir? Daha önce AK Parti cenahında. Kime ahmakları anlatırım gibi diyor? Kendi arkadaşlarına söylüyor. İttifakın diğer aktörleri 'Biz ahmak değiliz. Sen bize nasıl ahmak dersin' diyemiyorlar. Ve bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ilgili temel değerlerde değişiklik yapmak için sözde akıllarını kullanıp dördüncü maddeyi değiştirirsek, biz de istediğimiz değişikliği yaparız diyorlar. Yıllardır dördüncü maddeyi değiştirelim diyorlardı. Şimdi HÜDA-PAR'a yaptırıyorlar. Toplumdan gelen tepki üzerine şimdilik bir adım geri atmış gibi görünüyorlar. 2015-2016'dan beri ifade ediyorlar zaten. Kimseyi kandırmasınlar. Ama şundan da kesinlikle emin olsunlar; ne onların, ne de onların yedi feriştahının bunu değiştirmeye güçleri yetmez.
'BENİM TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİNE OLUMLU BAKTIĞIM ŞEKLİNDEKİ AÇIKLAMALAR DOĞRU DEĞİL'
Tüzük konusunda bilgi verdi, Özgür Bey sağ olsun. Görüşümü sordu. 'Yazılı bir metin olmadan benim görüş beyan etmem doğru olmaz' dedim. Bana kurultaydan bir gün önce akşam 19:00 civarında geldi taslak. Dolayısıyla okuyup görüş hazırlama fırsatım olmadı. Ama kurultayda yapılan açıklamalar, benim tüzük değişikliğine olumlu baktığım ya da olumlu görüş beyan ettiğim şeklindeki açıklamalar doğru değil. Şimdi bir söz verilirse topluma ve bu söz doğrudan Genel Başkan tarafından verilirse, sözünün havada kalmaması lazım. Üç dönem kuralı geliyorsa, üç dönem kuralları uygulanması lazım. Ama üç dönemi doldurmuş olanların da tekrar seçilebileceği formülü koyarsanız, bu olmaz. Bu doğru olmaz. Diyelim ki ön seçim yapıyorsanız, ön seçimi yargı denetimi de yapmanız lazım ki gerçek anlamda bir ön seçim olsun. Ve buna benzer verilen vaatler var. O vaatlerin gerçekleşmemesi beni de üzdü.
'BİR TARTIŞMANIN PARÇASI OLMAK İSTEMEDİM'
(Kurultaya neden gitmediğinin sorulması üzerine) Gittiğiniz zaman bu tartışmaların bir parçası olmak zorundasınız. Gittiğiniz zaman yanlış yapıldığını söylemek zorundasınız. Ben de o tür bir tartışmanın içine girmemek ve parçası olmak istemedim. Bunu özel bir tartışma konusu yapmak istemem. Ama verilen sözler varsa partililere, o sözlerin tutulması gerekir.