Yüksel'den Davutoğlu’nun ‘sızıntı’ çıkışına cevabı: Algı operasyonu!

Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ - Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı TV programında kimlik bilgilerinin sızdırılması hakkındaki açıklamaları gündemde bomba etkisi yarattı.

- AKSÜNGER VE HALICI NE TEPKİ VERDİ?... 

Davutoğlu, bilgilerin CHP İzmir üzerinden ele geçirildiğini açıkladı ve konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “2009 yılında ana muhalefet partisinin bir vilayetteki temsilcilerinin bu bilgilere ulaştığı ortaya çıkıyor. Genel merkeze veriliyor onlar da teşkilata aktarıyor. Eski bir milletvekili ile ilgili de yargı süreci işliyor. Bu veriler başka şekilde dışarı da çıkıyor. Devletin herhangi bir mekanizmasından çıkmış değil. Kendi aralarında çalışırken yayılması… Devletin güvenlik sıkıntısı yok. Ama maalesef YSK’nın yasal olarak zorunlu olduğu için CHP Genel Merkezi’ne, genel merkezden İzmir il teşkilatına gönderilmesiyle bilgiler sızıyor.”

Davutoğlu’nun sözlerine CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel’den basın toplantısıyla yanıt geldi. İl binasında yapılan açıklamaya il yöneticileri de katıldı.

SUÇU ÜZERİMDE NASIL ATARIM ÇABASI…
CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, “Türkiye yine büyük bir manipülasyon ve algı operasyonuna uyandı. Bu algı operasyonları son zamanlarda yine İzmir merkezli yapılmaya başladı. 50 milyon yurttaşımızın kimlik bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili ortaya çıkan skandal üzerine bunun bir numaralı sorumlusu olan hükümet ‘suçu üzerimden nasıl atarım’ çabası içine girmiştir. Bu sıkışmışlıktan suçu CHP’nin işlediği şeklinde göstermeye çalışarak çıkmaya çalışmıştır. Çok büyük bir manipülasyonla, algı operasyonuyla ve saptırmayla karşı karşıyayız” dedi.

Türkiye’de birçok sorunun varlığına dikkat çeken İl Başkanı Yüksel, bu sorunların konuşulması gerekirken, tam tersine suçu işleyenlerin korunduğunu ifade etti.

BİZE VERİLEN BİLGİLER SINIRLIDIR
CHP’nin e-seçmen uygulamasının son derece başarılı olduğunun altını çizen Yüksel, verilen bilgiler hakkında açıklamalar yaptı. Yüksel, “Burada Genel Merkez’in örgütlere verdiği bilgiler sadece kimlik numarası, adı soyadı ve baba adıydı. Oy kullanacağı sandığı bulması için verilen bilgidir. Başbakan bununla ilgili açıklama yaptı. Şu anda CHP’de olmayan milletvekilinin yargıda olduğunu söyledi. Bizim e-seçmen uygulamamız 2011 seçimlerinde uygulanmıştır. Daha aktif olmak üzere 2014 yılında yapılan seçimlerde kullanılmıştır. Sözünü ettiği tarihlerde böyle bir şey yoktur. Geçmişte birçok açıklamaya ve bu bilgilerin devlet kurumları tarafından sızdırıldığına şahit olduk. YSK’nın bize verdiği bilgiler sınırlıdır. Bu bilgileri tam anlamıyla örgütleriyle paylaşmamıştır. Bize gelen bilgiler de aynı sınırlılıktaydı. Sadece kimlik numaramız, baba adımız, oy kullanacağımız sandık ve sahte seçmen var mı yok mu onu görebiliyorduk. Mesela benim evimde bilmediğim iki seçmen ortaya çıkmıştı. O sahte seçmenlerin oy kullanmasını önlemeye yönelikti. İlk defa şaibeleri ortadan kaldıran ve sağlıklı seçim yapılması için kullanılan bir sistemdi” ifadelerini kullandı.

SALDIRILARIN ALTINDA…
Başbakan’ın açıklamalarının ve yapılan saldırıların iki nedeni olduğunu söyleyen Yüksel, “Bunlar eski gizlilik dönemlerine dönmeye çalışıyorlar. YSK bilgileri paylaşmayacak ve seçimler şaibeli ve hileli hale gelecek. Yine dedikodular türetilmeye başlayacak. İktidarın da bunları istediği gibi kullanarak, seçimlere hile karıştırmayı planladıklarını düşünüyorum. Bu beceriksiz hükümet bu korumayı yapamadığı için suçu başkasının üzerine atmak istiyor. İkincisi ise İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın da yaptığı açıklamalara baktığımızda seçim güvenliği ile ilgili bir takım çalışmalar olduğudur. Bir takım önlemler almak ve bilgileri gizlemek gibi açıklamaları vardı. Şeffaflığı ortadan kaldırmak. Tüm bunların dışında ise İzmir’de bütün sivil toplum örgütleri susturulmuştur. Herhangi bir basın açıklaması yapmalarına dahi izin verilmiyor. Baz çalışanlara kısıtlamalar getiriliyor. Susturamadıkları tek kurum Cumhuriyet Halk Partisi’dir. İzmir’e yönelik saldırıların altında CHP’yi susturmak ve güçsüz kılmaya yöneliktir. Ciddi saldırılar altındayız” diye konuştu.

TEK SORUMLUSU İKTİDARDIR
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları üzerine böyle bir şey varsa gerçekliğinin açıklanmasını istediğini dile getiren Yüksel, “Böyle bir suçlamayı bize yapamaz. Gerekirse suç duyurusunda bulunuruz. Eski milletvekili demesi muğlaktır. Eski milletvekillerini zan altında bırakmaktadır. Kimse bu milletvekili açıklamalıdır. Bu konuda Emrehan Alıcı arkadaşımız çok önemli çalışmalar yapmıştır. İktidar CHP sayesinde daha dikkatli olmak zorunda kalmıştır. O sırada bir AKP’li tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur. Şikayetinin sebebi ise adını ve baba adını görmek istememesidir. Partimiz bu bilgileri kaldırdı. Daha sonra dava açılmıştır. O davada hala devam diyor. Sanıyorum bununla ilgili bir şey. Bu kişinin bir AKP yöneticisi olduğu tahmin ediliyor. CHP en suçsuz kurumdur. Bununla hiçbir ilişkisi olamaz. Bunun tek sorumlusu AKP iktidarıdır. Hesabını yargı önünde verecektir” şeklinde konuştu.

BU NORMAL Mİ? 
Dün gece yaşanan pankart gerginliğine de değinen Yüksel, “Dün akşam yine karanlık merkezlerden karikatüre edilmiş afişler basılmıştır. Bu hakaret içeren afişler metropolde bulunan bütün ilçelerimize asmaya çalışmıştır. Sayın Vali ile görüşülmüştür. Erken saatlerde görüşme yapılmasın rağmen emniyet gece saat 2’lere kadar müdahale etmemiştir. Partili arkadaşlarımız bu afişleri toplamıştır. Bir kamyon afiş topladık ama Emniyet bulamadı... Bu normal mi? Biz de araçların plakası olmasına ve bildirmemize rağmen arabalar ulaşamadıkları yönünde bilgiler verdiler. İpe un seren açıklamalar yaptılar. Biz afişleri teslim ettik. 3 ilçe başkanımız suç duyurusunda bulundu. İzmir’e yönelik saldırılar dün akşam zirve yaptı” ifadelerinde bulundu. 

GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEYE YÖNELİKTİR
Bilişimden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Salih Özçiftçi ise, CHP’nin alt yapısında çok güçlü güvenlik sisteminin olduğunu ve bankalar ile uluslararası kurumların güvenlik yapısıyla aynı olduğunu söyledi. Açıklamaların manidar olduğunu ifade eden Özçiftçi, “Sanırım diyor. Eğer siz bir açıklama yapıyorsanız, ispatlamak zorundasınız. Aksi takdirde ayakları yere basmayan bir iddiadır. Gündemi değiştirmeye yöneliktir” dedi.