Yenigün Gazetesi yazarı Ertan Sayın’’ın bugünkü köşesinde kime yalaka dediği isim belli oldu. ’
Aynı gazetede yazdıkları Murat Öncel’’e bugün gazetecilik dersi veren Ertan Sayın’’ı çileden çıkaran, Öncel’’in bir gün önce Yenigün’’deki köşesinde yazısının altına düştüğü şu not oldu: ’“Bizim gazetenin yazarlarından Ertan Sayın’’ı göremiyorum. Gazeteciliğinin yanı sıra birkaç ilçe belediye sınırlarındaki reklam bilbordları ve şehirlerarası otobüs terminalindeki bilbordların pazarlama işi ile uğraşıyormuş diye duydum. İşlerinde başarılar diliyorum. Allah nazardan saklasın’…’”
Bu imalı başarı dileklerine çok içerleyen 23 yıllık gazeteci Ertan Sayın da, bugünkü köşesini, ’‘gazeteci olmayan köşeciler’’e ayırdı.
’“Yalakalığın bu kadarı!’” başlığıyla oldukça ağır bir yazı döşenen Ertan’’a, Murat Öncel’’in ne cevap vereceği, gazete içi kapışmanın ne kadar süreceği şimdiden merak konusu.
İşte Ertan Sayın’’ının o yazısı:
Yalakalığın bu kadarı!
23 yıldır bu mesleği yapan biri olarak bu gazetede yazmayı seviyorum.
Ama kızıyorum aynı zamanda’…
Eli kalem bile tutamayanlara, imla kurallarından, yazım kurallarından bi haber olan gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan bazı zatlara da yazı yazdırıyor çünkü.
Oysa köşe yazmak, bu kadar ucuz olmamalı.
Birikimi olmalı köşe yazanın’…
Haberden, habercilikten anlamalı, objektif olabilmeli. Okuyucuyu yorumlarıyla farklı düşünmeye itebilmeli.
Bir partinin üyesi olmamalı.
Bir siyasi görüşün tarafında yer alıp onun borazancılığını yapmamalı.
O parti içinde işine geldiği gibi yazılarla kendi ikbalini garantileyecek tutumlara girmemeli. Eline verilen kalemi siyasi geleceğini garantileme uğruna kullanmamalı. O kalemin arkasına sığınıp türlü işler çevirmemeli.
Olursa ne olur derseniz, bu gazetede ara sıra yazı yazan biri gibi olur’…
Yazdığı anlaşılmaz, mahalle dedikodularını kendisine bol gelen köşesine taşıyıp aklı sıra yazı yazdığını sanır.
Gazetecilikle ilgisi olmadığı halde ’‘gazeteciyim’’ diyebilen biri haline gelir.
Sonra da CHP İl Başkanı kim olması konusunda ahkam keser.
’‘İl başkanı koltuğunda oturan kişi ile ilgili aday olacak mı, olmayacak mı gibi sorular sormak bence doğru değildir. Kendisinin dile getirdiği üzere ’“ülkenin gündeminde birçok önemli konu varken ’“CHP’’nin il başkanı kim olacak’” anketinin yapılmasına pek sıcak bakmayan Nalbantoğlu, anketten isminin çıkarılmasını isteyerek sorumluluğunun ve görevinin bilincini herkese anlatmak istemiştir.’’ cinsinden yazı yazarak yalakalığa soyunur.
Mevcut il başkanı seçilerek gelseydi belki bu soru sorulmazdı. Ama Nalbanotoğlu atanmış bir kişidir ve ’‘seçilerek gelmek istiyor mu, yoksa istemiyor mu’’ diye kamuoyunun merak etmesi de son derece doğaldır.
Seçim cesaret işidir çünkü.
Ayrıca ülke gündemindeki hangi önemli konu İzmir İl Başkanı’’nı bu gazetenin yaptığı ankette yer almasını engellemektedir. Nalbantoğlu’’nun ülke gündemine ilişkin hangi konuda görüşü vardır o da ayrı bir durumdur. CHP Genel Başkanı ülke gündemine ilişkin zaten konuşmaktadır değil mi?
Sonra yalamaya devam eder.
’‘’’Kendisi ile çalışma fırsatı bulduğum Nalbantoğlu, gösterişsiz siyaseti seven bir kişiliğe sahiptir. İyi bir örgütçü olan Nalbantoğlu, yerel seçimler ve sonrasında tüm yönetim kurulu üyelerini harıl harıl çalıştırarak güzel sonuçlar almıştır. Eski YTP kurucularından ve DSP kökenli olmasına rağmen CHP’’de yüksek siyaset yapanlardan biri olmuştur.’’’’
Yerel seçimlerdeki sonucu Nalbanotoğlu’’nun başarısına bağlayacak kadar bu işten anlamamaktadır ayrıca o biri’…
Yerel seçim başarısı CHP’’nin çok çalışmasından, Nalbantoğlu’’nun üstün performansından falan değil bu kentin AKP’’yi istememesindedir sadece.
Nalbantoğlu o birisine göre yüksek siyaset yapıyormuş!
Siyasetin yükseği nasıl olur bilmiyoruz.
Bildiğimiz yalakalığın bu kadarı ancak böyle olur!
Merak ettiğimiz bu yalakalığın karşılığı ne acaba?
Yeni yönetimde bir koltuk mu?