İZMİR - Araştırmacı Gazeteci Yazar Uğur Mumcu, hunharca katledilişinin 19’uncu yılında Bornova Belediyesi’nin Büyükpark içindeki Nikah Sarayı’nda düzenlediği etkinlikle anıldı. Etkinlikte, Maria Rita, Mumcu’nun ölümünün ardından bestelediği “Peki ben niye öldüm” isimli eserini grubuyla birlikte seslendirdi. Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu (BBŞT) yetişkin kursiyerleri ise ‘Adı Uğur muydu?’ isimli belgesel tiyatro gösterisi sundu. Mumcu’nun ölüm anı, sonrasında yaşanan gelişmeler ve ailesinin yaşadığı travmanın konu edildiği tiyatroda, oyuncular sahneleri gözyaşları içinde oynadı. Ekinliğe konuşmacı olarak katılan İçişleri eski Bakanı Hasan Fehmi Güneş ve Bornovalı izleyiciler de gözyaşlarını tutamadı. Güneş, yüzünü yıkadıktan sonra konuşmasını yapabildi.
İçişleri eski Bakanı Hasan Fehmi Güneş, BBŞT’li yetişkin tiyatro kursiyerlerinin mükemmel bir oyun sahnelediğini belirterek, Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’a ve tiyatroculara teşekkür etti. Güneş, “Belediyecilik böyle olur, toplumsal sorunları tiyatrosuyla, sanatıyla kültürüyle otaya koymaktır” dedi. Özellikle 1979 yılındaki İçişleri Bakanlığı döneminde Uğur Mumcu ile yakın çalışma imkanı bulduğunu belirten Güneş, anılarını anlattı. Mumcu’nun kalemini namusuyla ve etkili biçimde kullandığını söyleyen Güneş, “Her şeyden önemlisi, bizden bir insandı. Bizim gibiydi. Yaşasaydı şimdi bu salonda aramızda bir yerde otururdu. O tam bir Kemalist aydınlanmacıydı. Uğur Mumcu bir olay karşısında tavır almakta zorlandığında, kendi kendine “Mustafa Kemal Paşa’ olsaydı ne düşünürdü?” diye sorardı, cevabını bulunca da o noktadan hiç ayrılmazdı. Bunu bana kendisi anlatmıştı” diye konuştu.
İddialı insanların korkmaya haklarının olmadığını, Uğur Mumcu’nun da tek başına bir ordu gibi olduğunu söyleyen Güneş, örgüt olmaktan çok bir ordu gibi yapılanan Hizbulah’ı çökerten emniyet müdürü Gaffar Okkan’ın da katledildiğini belirterek, aynı şekilde onu da andıklarını belirtti. Güneş, “Hizbullah’ı çözen o günkü yöneticiler, hükümet değildir. Sadece Gaffar Okkan’dı. Okkan, 20 bin kişinin Hizbullah’a katılmak için yaptığı başvurusunu ortaya çıkardı” dedi.
Uğur Mumcu’ya saldıranların asıl hedeflerinin laik, demokratik Cumhuriyet olduğunu söyleyen Güneş, “Bu bir karşı devrim sürecidir. Bu süreç bugün bütün azgınlığıyla devam ediyor. Ona saldıranların asıl hedefi bizdik. Bu nedenle onu anmayı da hak etmeliyiz. Işığını, davasını ideallerini korumalıyız. Karşı devrimi söndürecek güçte ve cesaretteyiz. Bunun için CHP’nin iktidar olması gerekiyor. CHP’nin iktidar olmasının önündeki tek engel biziz. Türkiye’de bize engel olacak bizden büyük bir güç yok” dedi.
Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ise Uğur Mumcu’nun, siyaset, takirat, ticaret kıskacına sokulan Türkiye’nin tam bağımsız olması için mücadele veren bir düşünür olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Onun düşünceleri, idealleri bugün de bize ışık olmaya devam ediyor. Uğur Mumcu ve tüm devrim şehitlerimizi anıyoruz.”
Maria Rita Epik Grubu
Uğur Mumcu’nun ölümünün ardından bestelediği “Peki ben niye öldüm?” isimli eserini grubuyla birlikte seslendiren Maria Rita, salondakileri duygulandırdı. Ketledilişinin hemen ardından Mumcu’ya başsağlığı dilemek istediğini ancak, bir sanatçı olarak bunu sözle yapmanın anlamsız olacağını düşündüğü için bir beste yaptığını söyledi.
Tiyatro oyunu ağlattı
Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu yetişkin kursiyerlerinin sahnelediği “Adı Uğur muydu?” isimli belgesel tiyatro gösterisi duygulu anlar yaşattı. Eserde, Mumcu’nun ölüm anı, çocuklarının suikastin gerçekleştiği gün yaşadıkları ve hissettikleri, dönemin yöneticilerinin olayın aydınlatılması için verdiği namus sözleri anlatıldı. Eserde, Uğur Mumcu’nun düşünceleri ve korkusuzca verdiği mücadele hem oyuncuların hem de izleyenlerin gözyaşlarını akıttı.