İZMİR - Öğretim üyelerine, muayenehaneleri olduğu gerekçesiyle üniversite hastanelerinde eğitim ve araştırma amaçlı da olsa hasta bakmalarına, ameliyat yapmalarına yasak getirilmesinin ardından ortaya atılan 'hastalar mağdur olacak' iddialarının örnekleri ortaya çıkmaya başladı. Manisa'nın Turgutlu İlçesi'ne bağlı Avşar Köyü'nde oturan mevsimlik tarım işçileri 38 yaşındaki Hacer ve 40 yaşındaki Fatih Bilgin çiftinin tek çocukları hemofili hastası Necati, dizindeki sorunun düzeltilmesi için beklerken, ameliyat olamayacağının bildirilmesiyle yıkıldı.
Anne Hacer Bilgin, oğluna hemofili teşhisinin ilk süt dişini çıkardığında, 6 aylıkken konulduğunu, ancak sosyal güvenceleri olmadığı için 6 yaşına kadar tedavi ettiremediklerini söyledi. Oğluna acil durumlarda hemofili hastası olan kendi erkek kardeşinin kullandığı ilaçları verdiklerini belirten anne Bilgin, "Acil durumlarda dayısının ilaçlarını verdik. 6 yaşına geldiğinde Yeşil Kart çıkartabildik. Ondan sonra tedavi görmeye başladı ama geç kalmışız. Zamanında tedavi görmediği için çok küçük yaşta ciddi eklem sorunları çıktı. Dizindeki problem 3 yaşında başladı. Yürütmüyoruz, okula bile sırtımızda taşıyoruz. Çünkü yürüyünce ayak bilekleri şişiyor, değnekle yürüdüğünde sağ kolunda sorun çıktı. Tek umudumuz ameliyattı, o şansımız da gitti. Oğlumun sakat kalmasını istemiyorum. Yetkililer sesimizi duysun" diye konuştu.
SORUN TÜRKİYE GENELİNDE
EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kaan Kavaklı, hemofilinin doğumdan itibaren başlayan, hayat boyu süren kanama eğilimli bir hastalık olduğunu vurguladı. Özellikle bu hastalarda eklem içinde çok fazla kanama olduğunu, iyi tedavi edilmedikleri taktirde eklem sakatlıklarının erken yaşlarda karşılarına çıktığını belirten Prof.Dr. Kavaklı, Necati Bilgin'in de böyle bir hasta olduğuna dikkat çekti. Kanama eğilimi nedeniyle hemofili hastasının ameliyatının zor olduğunu, ancak deneyimli merkezlerde deneyimli ortopedi uzmanlarınca yapılması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Kavaklı, son 10 yıldır Ege Üniversitesi Hastanesi'ndeki Hemofili Merkezi'nde Türkiye'nin dört bir köşesinden gelen hastaların ameliyat edildiğini söyledi. Prof. Dr. Kavaklı şöyle konuştu:
"Çünkü bu konuda laboratuvarlarımız, deneyimli kan hastalıkları uzmanlarımız var. En önemlisi ortopedide de hemofili hastalıklarının cerrahisinde deneyimli cerrahımız var; Prof. Dr. Semih Aydoğdu. İzmir'de, Ege Bölgesi'nde ikinci bir kişi yok. Türkiye'nin her yerinden hastalarımız ayda bir konseye geliyor, muayene ediliyor, ameliyat kararı veriliyor. Ancak son bir aydır bu ameliyatlar durdu. Cerrahımız muayenehanesi olduğu için ameliyat yapmak istediği halde, yasaklandığı için yapamıyor. Oysa bu ameliyatlardan bir gelir elde etmesi de söz konusu değil. Hastalarımız mağdur, bizim için çok üzücü oldu. Çünkü sadece İzmir değil, İzmir dışından gelen 10 yaşından 40-50 yaşlarına kadar çok sayıda hastaya yılda en az 50 küçük, en az 20 de büyük operasyon yapılıyordu. Bu durdu ve bu hastalarımızın engelli kalmasına yol açacak. Ameliyatların gecikmesi ya da yapılamaması hastanın hayatını tehdit etmiyor ama sakat kalmaları hem toplum, hem ülke ekonomisi açısından ciddi problem. Bu hastalar zamanında ameliyat olamadığında, faktör dediğimiz pahalı tedavileri çok uzun süre yüksek dozda kullanmak zorundalar. Hemofili hastalarını Türkiye'de ameliyat edebilen İstanbul'da iki üç, Ankara ve İzmir'de birer merkez vardı. Hastaların yüzde 90'ı bu üç ildeki merkezlerde, bu ortopedistler tarafından ameliyat ediliyordu. Tamamen özveriyle yapılan bir hizmetti. Sadece Ege'de değil, İstanbul ve Hacettepe Üniversitesi Hastanelerinde de aynı gerekçelerle hekimler ameliyatlara giremiyor. Yakın gelecekte ameliyat günü almak için bekleyen 10 hastamız vardı. Türkiye'de 4 bin hemofili hastası var. Bunların 2 bini ağır hemofili ve eklem sakatlıkları riski yüksek hastalar. Binden fazla hastanın hayatının belli bir döneminde ameliyat olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı belki bu deneyimli hekimlerle sözleşme yaparak hastaların mağduriyeti giderilebilir."
Necati'nin de en küçük hastalarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kavaklı, "Daha önünde yaşayacak uzun bir ömür var. Necati'nin boynunu bükük bırakamayız" dedi.
CERRAH NE DİYOR?
Türkiye'de hemofili hastalarını ameliyat eden 4-5 ortopedistten biri olan EÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Aydoğdu, yeni uygulamanın hastaların tedaviye ulaşamama sorununa yol açarken, "Artık sizi ameliyat edemiyorum" demesinin hekim-hasta ilişkisindeki güveni de sarstığını söyledi.
Prof. Dr. Aydoğdu, "Hemofili dışında da özelliği olan, ekip çalışmasıyla ameliyat edilmesi geken hastalar var. Bunlar da yapılamıyor. Benim 6 yıldır muayenehanem var. Ama 26 Ağustos'tan itibaren amaliyat yapamaz hale geldim. Ben ve benim gibi meslektaşlarım cezalandırılıyor ama asıl hastalar cezalandırılıyor. Şu anda Türkiye'deki hemofili hastalarının deneyimli bir merkezde ameliyat olma şansı ne yazık ki yok. Düşünüldüğü gibi bu hastaların yurtdışına uçakla gönderilip ameliyat ettirmek de çok mantıklı bir şey değil. Çünkü bunların ameliyat sonrası dönemde de çok sayıda sorunları olabiliyor, ameliyat etmekle şifa bulup işi biten hastalar değil. Şu anda kendilerine ne yazık ki üniversite hastanesi koşullarında el süremediğimizi üzülerek söylemek zorunda kalıyoruz" dedi. (DHA)