Suriyeli ailenin kaderi İzmir’de değişti

Savaşın en acı yüzü ölümlü Suriye'de tanışan Mansour ailesinin yolu, Avrupa hayaliyle geldikleri İzmir'de 'yardımsever insanlarla' kesişti. 32 yaşındaki Maha Mansour çaresiz halde Basmane sokaklarında dolaşırken kendilerini mültecilere yönelik çalışmalar yapan Halkların Köprüsü Derneği üyesi Doç.Dr. Şüra Baykan fark etti. Denizden yasa dışı yollarla Yunan adalarına geçip, oradan da akrabasının bulunduğu İsveç'e gitmek isteyen genç kadına yardım eden dernek üyeleri bununla da yetinmeyip, umut yolculuğunda hayatını kaybedenlerin görüntülerini izlettirip onu vazgeçirdi. Kısa süreliğine bir sığınmacı kampına yerleştirilen Mansour ailesi burada rahat etmeyince, Doç.Dr. Şüra Baykan kendilerine bir ev tutup burada yardımcı oldu.

Derneğin başkanı Prof. Dr. Cem Terzi'nin çabalarıyla uluslararası ilişkiler devreye sokuldu ve Kanada'da Mansour ailesine sponsor olacak gönüllüler bulundu. Girişimler sonucu Kanada Hükümeti anne ve 6 çocuğunu yasal yoldan mülteci olarak kabul etti. Büyükelçilik görevlileri gerekli görüşmeleri yaptı, işlemleri başlattı.

Çocuklarıyla yeni hayatına başlamak için gün sayan Maha Mansour sevincini hep yanında olan Doç.Dr. Şüra Baykan ile paylaştı. Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi ve Doç.Dr. Şüra Baykan ile yollarının kesişmesinden sonra yaşamının değiştiğini anlatan Mansour, şöyle dedi: "Sokaklarda çaresizce dolaşırken bizi alıp Şüra hocanın evine götürdüler ve Ege Denizi'nde benim gibi karşıya geçmeye çalışan insanların yaşadığı facia görüntüleri izlettikten sonra kararımdan vaçgeçirdiler. Onlarla karşılaşmamış olsam belki de şu an çocuklarımla birlikte yaşamıyor olacaktık. İsveç'deki akrabalmanı yanına gitmek istiyordum. Bu hayalim gerçekleşmeyince umutsuzluğa kapıldım. Bir anne olarak 6 çocuğumun geleceği beni düşündürüyordu. Fakat Şüra ve Cem hoca bu umutsuzluğu asla kabul etmedi ve Kanada mücadelesini başlattı. Ankara'da mülakata gittim, sağlık kontrolünden geçirildim, Kanada'ya kabul edildiğim haberi geldi. Benim için buradan, tanıdığım bu iyi insanlardan ayrılmak çok zor. Geceleri çocuklarla birlikte gözümüze uyku girmiyor. Hepsi çok heyecanlılar ve o büyük günü yaşamayı bekliyoruz. Çocuklarımın geleceği kurtuluyor. Bu bir anne için çok önemli bir şey. Emeği geçen Halkların Köprüsü Derneği'ne, Kanada'da bana sponsor olan insanlara ve Kanada Devletine ne kadar dua etsem azdır. Tüm dünya kapılarını mültecilere şart koşmadan açsın, insanlar umut yolculuğunda ölmesin."