EGEDESONSÖZ – CHP İzmir’de 20 Aralık’ta yapılacak il kongresi öncesi heyecan artıyor.
İl Başkanı Bedri Serter’in adaylığını açıkladığı süreçte potansiyel adayların çalışmaları devam ediyor.
Adı başkan adayları arasında geçen CHP Parti Meclisi Eski Üyesi Hüseyin Saygılı’dan da önemli mesajlar geldi. Sosyal medya hesabından ‘Örgüte sesleniş, göreve çağrı’ başlıklı bir yazı yayınlayan Saygılı, görevin ilçe başkanlarına düştüğünü, sürece belediye başkanlarının ve Genel Merkez’in karıştırılmadan ortak hareketle bir karar alınması gerektiğini vurguladı.
İŞTE O YAZI
Bilindiği üzere 20 Aralık 2015 tarihinde CHP İzmir il kongremizi gerçekleştireceğiz. Kongremize çok az bir zaman kalmış ve yapmamız gereken görevler var. Her şeyden önce nasıl bir örgüt, nasıl bir il Başkanı olması gerektiğini yeterli olmasa bile, kalan süre içinde tartışılıp görüşülmesi gerekmektedir.
Görev, başta CHP ilçe başkanlarımız olmak özere seçilen il kongre delegelerinindir. Kamuoyunda ve örgütümüzde tartışmaya ve karmaşaya yer vermeden derhal ilçe başkanlarımız bu sorumluluğu üstlenmeleri gerekir. Örgütümüzden almış olduğunuz görev ve sorumluluk gereği kimsenin görevlendirmesine ya da telkinine gerek kalmaksızın bu çalışma yapılmalıdır. İlçe Başkanlarımız, demokratik geleneklerimiz, birikimlerimiz ve deneyimlerimiz ışığında kongre sürecini çalıştırmaları gerekiyor.
Sürece ilişkin yaratılacak boşluk başka aktörlerce ya da belediye başkanlarımızın verdiği çabayla doldurulursa hem örgüt yöneticileri olarak sizler zafiyet içine düşmüş olacaksınız hem de Belediye Başkanlarımızı örgüt içi tartışmalarla meşgul ederek yıpratmış olacağız. Bu görev ve sorumluluk öncelikle Örgüt başkanlarımıza ve il delegelerimize aittir.
Belediye Başkanlarımız, elbette bu süreçte görüş ve önerilerinin alınması gerekir. Kamuoyu önünde gereksiz iç tartışmalara konu edilmeleri doğru değildir. Onların yıpranmalarını önleyecek başta ilçe başkanlarımız olmak üzere örgütümüzdür. Falan Genel merkeze gitti, geldi genel başkan şöyle dedi gibi çabalar doğru değildir. Başta genel Başkanımız olmak üzere genel merkez yöneticilerini de yıpratır. Kongremizi yapıyoruz, atamayla il başkanı seçmiyoruz. Her şeyi genel merkezden bekleyen bir örgüt haline geldik.
Görevlerimizi demokratik duyarlılığımızı bu gibi yollarla köreltmiş bulunuyoruz.
Genel başkan seçmiyor il başkanını, sizler burada kongre yaparak seçiyorsunuz. Genel başkan seçse kongreye ne gerek var. Genel Başkan falanı göndermiş, filan rapor düzenleyecekmiş, şunu işaret etmiş gibi söylentilere inanmayın.
İlçe Başkanlarımız, tüm örgüt birimleriyle süreci yönetmeli ve sürecin doğru çalışması için insiyatif kullanmalıdır.
Zaman kaybetmeden ilçe Başkanlarımız bir araya gelmeli kongre sürecini tartışmaya açmalıdır.
Gerek geniş kamuoyunda, gerekse parti içi kamuoyunda bilgi kirliliğine gereksiz spekülasyonlara meydan verilmemelidir.
İlçe başkanlarımız kendi ilçelerinde il delegesi arkadaşlarımızla toplanmalı, Kongreye ilişkin görüş oluşturulmalıdır.
Kongremizde aday ya da adaylar olabilir. Adayların kendilerini ifade edecek anlatacakları, delegelere tanıtacakları ortamı yer ve zamanı mutlaka sağlamaları gerekmektedir.
Örgütümüzün özgür iradeleriyle hareket etmelerini engelleyecek her türlü baskı ve yönlendirmeye izin verilmemelidir.
Büyük bir sorumluluk anlayışı içinde, hareket edip İl başkanımızı, il yöneticilerimizi, Kurultay delegelerimizi ve disiplin kurulu üyelerimizi seçme başarısını göstermeliyiz.
Her şeyden önce nasıl bir il başkanı sorusundan hareketle çalışmalıyız. Mavi gözlü olsun, uzun boylu, kısa boylu, yaşlı olsun, abi olsun, genç olsun, kadın olsun erkek olsun, doğulu, batılı olsun gibi boş içi doldurulmamış konulardan ya da tanımlamalardan uzak durulmalıdır.
Başta ilçe başkanlarımız olmak üzere örgütümüzün, az zamanda en iyi çalışmayı yaparak başarılı bir kongre yaşatacaklarına inanıyorum.