Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ile yazarımız Gönül Soyoğul’’un yaptığı röportajda, Başkan Tatı’’nın iddiaları arasında adı geçen, ancak yazarımız tarafından ’“kanıtlanmamış/adı üzerinde iddia’” olduğu için T.T. diye kodlanarak verilen gazeteci Tamer Topçu, Egedesonsoz’’den düzeltme ve cevap hakkı istedi.
İsminin açık olarak yazılmasını özellikle isteyen, röportajda T.T olarak geçen gazetecinin kendini olduğunu belirten Tamer Topçu’’nun ’“TEKZİP METNİ’”ni, isteğine uyarak, aynen yayımlıyoruz:
DÜZELTME VE AÇIKLAMA
’“www.EGEDESONSOZ.com’” internet sitesinde 19.08.2009 tarihinde adımın baş harflerinin kullanılarak şahsımı hedef alan ’“Gazeteciler taraf oldu ’” başlıklı ve Gönül Soyoğul imzalı bir haber yayınlanmıştır.
Söz konusu haber kamuoyuna tamamen asılsız iddialara dayalı olarak yansıtılmıştır.
Habercilikte yansızlık çok önemli bir ilkedir. Gerçek haberci herkese, her olaya eşit uzaklıkta durabilmelidir.Bir olayın haber diye yazılması için haber ögelerinin tam olması yani bir haberi oluşturan unsurların tam biraraya gelmesi gerekmektedir. Herkesin duyguları, siyasi, sosyal bakış açıları vardır ayrıca herkes kendi web sayfasının reklamını da yapmak ister ama bunu mümkün olduğunca haberciliğe karıştırmamız lazım.
Öte yandan habercilikte sıfatın asla ve asla yeri yoktur. Birinden bahsediyorsanız eğer haberciliğinize güveniyorsanız o kişinin adını mertçe yiğitçe verebilmelisiniz.
İnsan ögesine, yani haberde adı geçen, cevap hakkı vermediğiniz kişiye saygı unsurunun önemli olduğuna sonuna kadar bağlı kalmalısınız. Türkiye’’de kaliteli insan olabilmenin zorlaştığı bu günlerde kaliteli haberciliğinde azaldığı kanaatindeyim.
Gelelim sitenize açıklama yapan Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’’nın açıklamalarında takındığı maksatlı tutuma.
Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Temel hak ve özgürlüklerin teminatı ve geleceğimizin güvencesi olan hukuk devletinin bireyleri olarak her kim olursak olalım gerek belediye başkanı, gerek gazeteci, gerek lise mezunu ticaret adamı, gerek web sayfası sahibi hepimiz ama hepimiz hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine bağlı ve saygılı bir düzeye erişme ilkesine bağlı olarak yaşamalıyız.
Unutulmamalıdır ki soruşturma ve kovuşturma, Anayasamızda ve yasalarımızda belirtildiği gibi yapılır. Hiç kimse kasasında sakladıklarıyla veya A4 kağıtlarına fotokopilerini yaptığı adına belge dediği kağıt parçalarıyla suç isnad edemez. Suçluluğu kesin hükümle sabit oluncaya kadar herkes suçsuz kabul edilmek zorundadır. Suçsuzluk karinesi, anayasamızın ve yasalarımızın güvencesi altındadır.
Ayrıca özel hayatıma ilişkin konular hakkında, şahsımı rencide edecek şekilde çirkin hayali iddialar ortaya atılması, şahsımı kamuoyu nazarında yıpratmaya yönelik maksatlı bir tutumdur. Adı geçen şahısa buradan seslenerek elinde bir suçun işlendiğini dair belge varsa bu konunun gereğinin yapılması için adres Cumhuriyet Başsavcıları ve Yüksek Adalettir. Adalet hiçbir kilitli çekmeceler değildir. Bu şahsa buradan hatırlatmak isterim ki Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme ya da olmayan bir belge ile ilgili baskı yapılması girişiminde bulunulması şantaj, tehdit, iftira gibi suçları içermektedir.
Sonuç olarak; Yüksek Yargının içtihatlarında yer aldığı üzere, ’“gazetecinin haberi kamuoyuna sunmadan önce olayları objektif ve özenli bir biçimde araştırma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu araştırma yükümlülüğü, yayın üçüncü kişilerin haklarını ihlal edecek nitelikte ise daha sıkı kurallara bağlanmıştır. Bu haberde ise yasal yükümlülüklere açıkça aykırı hareket edilmiştir.
Söz konusu haberde, ayrıca şahsımın’“şununla çalışıyor, bununla çalışıyor ...’” şeklindeki iddialar da tamamen komik gerçeklere aykırıdır.
Yayının iyi niyetten yoksun ve asparagas niteliğinde bulunduğunu, ilgililer hakkında bütün hukuki yollara başvurulacağını kamuoyuna saygılarımızla arz eder kamuoyunda bu olayı takip etmesini saygılarımla arz ederim.