Ersözlü’’nün gündemi yine saldırı’…

İZMİR - Sabah Gazetesi Ege Temsilcisi Ünal Ersözlü bu kez Soyoğlu'a yapılan saldırı sonrası sergilenen dayanışmayı kaleme aldı.

 

Dün gazeteci dostumuz, değerli Gönül Soyoğul’’un yaşadığı, bizi de üzen çirkin bir saldırı üzerine yazmıştık.

Özetlersek; ’“Egede Sonsöz’” adlı haber sitesinde yaptığı bir röportaj sonrasında, Gönül Soyoğul’’un evi kimliği bilinmeyen birileri tarafından geçtiğimiz cumartesi gece yarısı ’“yumurta’” yağmuruna tutulmuştu. Biz de yazımızda sevgili Gönül Soyoğul’’a ve gazeteciliğine yönelik bu saldırıdan duyduğumuz üzüntüyü dile getirmiştik. Bu ’“üzücü’” düzeyin, ’“çirkinlik, tahammülsüzlük, lümpenlik terbiyesizlik’” yansıttığını, tümünün de İzmir’’e ve Buca’’ya yakışmadığını vurgulamıştık.

Elbette yazımızda ne bir kurumu, ne bir kenti, ne de bir ilçenin duruşunu; ’“dengesizliği, tahammülsüzlüğü, çirkinliği, terbiyesizliği’” bünyesine alıp yürüyen serseri eğilimlerle sınırlamamıştık.

Nitekim İzmir; özgür, barışçı haksızlığa başkaldıran, duyarlı kimliğini, bu olayda da hemen gözler önüne serdi. Dünkü yazım sonrasında meslektaşlarımdan, sevgili okurlardan bana ulaşan çok haklı tepkileri bir kenara koyuyorum; sevgili Gönül’’e yansıdığını öğrendiğim ’‘üstelik yüzlerce insanın demokratik tepkisi’’; yine sahici, güzel İzmir’’in farklılığını ortaya koydu.

Saldırıya gerçekten üzüldük; ama her kesimden insanın sessiz kalmamaları, duyarlılıklarını göstermeleri, telefonu kilitlenen sevgili Gönül’’ün yanında olmaya çalışmaları; ortaya çıkan bu ’‘dayanışma ve güzellik tablosu’’, bizi yürekten sevindirdi.

Yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin, tüm siyasi partilerin temsilcilerinin, onlarca meslektaşımızın, üzüntülerini dile getirmesi, bu çirkin saldırıyı içtenlikle kınaması, bize üzücü bir saldırı sonrasında moral verdi. Dün sevgili Gönül’’ün ’“Bu kenti neden seviyorum’” başlıklı, dokunaklı yazısını da okurken, işte bu morali paylaştık.

’“Aldığım mesajlar, zaman zaman mesleki kesintiye uğraşam/işsiz de kalsam, varolduğumu, özlendiğimi hissettirdi. Ardı arkası kesilmeyen ’‘yapabileceğimiz ne varsa lütfen söyle’’ telefonlarının, ziyaretlerin, saldırıyı kınayan içtenlikle sarf edilen sözcüklerin gücü; bir süredir damarlarımda yavaş akan hayatı yeniledi/diriltti. Umutsuzluğumu sağalttı, umutlarımı çoğalttı’” diye yazan sevgili Gönül’’ün damıtılmış sözcükleri, benim de umutlarımı çoğalttı’…