Proje ortağı değil, dede-torun oldular

İzmir’in yeni sosyal sorumluluk projesi olan ‘Gençler-Yaşlılar El Ele’de halka giderek büyüyor. Halen 18 hanede yaşayan 26 yaşlıyla yürüyen ‘Gençler-Yaşlılar El Ele Projesi’nde görev almak üzere yaklaşık 140 genç başvuru yaptı. Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan psikolog ve sosyologlar ile Eşrefpaşa Hastanesi’nde görevli hemşireler tarafından ‘yaşlılık’, ‘yaşlılarla iletişim’, ‘yaşlılık hastalıkları’, ‘temel ilkyardım eğitimi’, ‘ev kazalarının önlenmesi’, ‘zaman geçirme ile ilgili temel öneriler’ ve ‘proje ile dikkat edilmesi gereken noktalar’ başlıklarında eğitim alan 60 gençten 36’sı, yaşlılarla birebir iletişim haline geçti. Kentte sosyal desteğe ihtiyacı olan yaşlıların projeye katılımlarının artması ile gönüllü gençlerin uygun yaşlılara yönlendirileceği bildirildi.

Proje, bir yandan kuşaklar arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesine katkı sağlarken, diğer yandan da ülkenin çeşitli kentlerinden İzmir’e okumak için gelen öğrencilerin bu kenti ve insanlarını tanıma, kültürlerini öğrenme ve kaynaşma süreçlerini hızlandırıyor. Gençlerin sosyal sorumluluk almasını, yalnız yaşayan yaşlıların ise psiko-sosyal rehabilitasyonuna destek olmayı amaçlayan projeye katılmak isteyen “yalnız yaşayan” yaşlılar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 293 16 95 numaralı telefonuna başvuru yapabilir ya da bağlı bulundukları muhtarlıklara başvurabilirler.

 

Projeye iki ay önce katılan yaşlı çiftlerden Suzan ve Hilmi Ötenbülbül, emeklilik günlerinin tadını ‘torunlarımız’ dedikleri Çağla ve Gökhan’la çıkarıyor. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler ve Hizmetler Dairesi Başkanlığı Sosyal İşler Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen proje çerçevesinde, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Ege Çağdaş Eğitim Vakfı (EÇEV)’in bursiyeri olan Çağla Güzel ile Gökhan Arslan, yaklaşık iki ay önce tanıştıkları Ötenbülbül çiftiyle haftada bir gün birlikte keyifli vakit geçiriyor.

 

Suzan Ötenbülbül: “Yazıbaşı Köyü’nde doğdum. 77 yaşındayım. Hilmi Bey’le 58 senelik evliyiz. 4 oğlum, 5 torunum var. Bizim muhtarımız projeden bize bahsetti. Biz de ‘gelsin çocuklar’ dedik. İyi ki demişiz. Benim kızım yok. Çocukları tanıdık. O kadar mutlu oluyorum ki. Kızım yok ama Allah bana kız evlat verdi Gökhan, Antalya’daki torunumun ismi. Artık ikinci Gökhanımız var. Onları torunlarımdan ayırmıyorum. Çok seviyorum. Biz iki kişi oturuyoruz evimizde. Onlarla avunuyoruz. Hem de bize yardımcı oluyorlar.”

 

Hilmi Ötenbülbül: “Ben 81 yaşındayım. 2 ay önce çocuklarla tanıştık. Onları çok seviyorum. Gökhan’la bahçeye iniyoruz. Bahçemizde çapa yapıyoruz. Bakla ekiyoruz, çiçeklere bakıyoruz, maydonozumuz, marulumuz var, onlarla uğraşıyoruz. Ben kahveye gitmiyorum, sigarayı da bıraktım. Ağaçlarımızla meşgul oluyoruz. Çağla da evde Suzan’la vakit geçiriyor.”

Çağla Güzel: “Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisiyim. Aslen Erzurumluyum. Suzan Teyze ve Hilmi Amca bizim tecrübe sahibi olmamıza yardımcı oluyorlar. Eskiden yaşadıklarını anlatıyorlar. Suzan Teyze ile birlikte balkondaki çiçekleri suluyoruz.”

Gökhan Arslan: “Ben Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisiyim. Aslen Ağrılıyım ama ailem İzmir’de yaşıyor.  Projeye iki ay önce başladım, çok memnunum. Suzan Teyze’nin yemekleri çok güzel. Bana ‘ye oğlum ye’ diye ısrar ediyor. Sebzeler de bahçeden, tadına doyum olmuyor. Kilo aldım. Hilmi Amca’yla bahçede vakit geçiriyoruz. Geçen gün bahçenin girişine birlikte beton attık. Birlikte tavla da oynuyoruz, çok keyif alıyoruz.”