TBMM Komisyonu’’yla Efem Çukuru’’nda incelemelerde bulunan Başkan, ’“Eğer bilim, suyun kirlenme riski var diyorsa, biz burada altın aranmasına yasal zeminler içinde sonuna karşı çıkacağız’” dedi.’
İZMİR - MARBLE için İzmir’’e gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi Madencilik Araştırma Komisyonu üyeleri, Menderes Efem Çukuru mevkiinde bulunan ve Tüprag şirketince altın çıkartılması planlanan alanda incelemelerde bulundu.
Polat Türkmen başkanlığında 14 milletvekili ve 8 uzmandan oluşan TBMM Araştırma Komisyonu’’nun altın arama sahasındaki incelemesine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoğlu ile birlikte İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ile Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce de katıldı.
Tüprag Madencilik şirketi Müdürü Mehmet Yılmaz maden sahasında heyete, Efem Çukuru Altın Madeni Projesi ve Türkiye’’deki altın madenciliğine ilişkin teknik bilgiler içeren bir sunum gerçekleştirdi. Komisyon üyeleri sunumun ardından çeşitli sorular sorarak proje hakkındaki bilgilerini artırmaya çalıştılar.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise Efem Çukuru bölgesinin İzmir’’in çok önemli bir su havzası olduğunu hatırlatarak altın arama sahasının bir bölümünün daha önce ’“Tahtalı Barajı uzak koruma alanı’” içinde kaldığını söyledi.
Burası İzmir’’in tek su damarı
Su havzasını komisyon üyelerine harita üzerinde anlatan Başkan Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ’“Üst kısımda Balçova’’yla Çamlı ve Tahtalı baraj havzaları birleşiyor. Aşağıya indiğimizde Seferihisar sulama ile Çamlı Barajı ve Tahtalı barajı var. Öbür tarafa geçip daha aşağıya indiğimizde Ürkmez Barajı, daha ileriye gittiğimizde ise Kavakdere Barajı ve bir çok gölet var. Burası İzmir’’in tek su damarı. Yüzey sularını tuttuğu tek alan. Ama cetvelle çizildi ve dediler ki ’‘Tahtalı Barajı’’na bulaşmıyor, Çamlı Barajı’’nın içerisinde kalıyor’’. Bütün bunlar, bu havzanın su havzası olma özelliğini hiçbir zaman değiştirmeyecektir. Dağlar taşlar birbirine girmezse, oradaki topografya bozulmazsa, su havzası kimliğini devam ettirir.’”
Devlette ve kurumlarda devamlılığın söz konusu olduğuna da dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, ’“Bundan 10 sene kadar önce DSİ, Çamlı Barajı’’nın uygulama projesini yapmıştır. Şu anda uygulama projeleri DSİ’’nin ve İZSU’’nun elindedir. Fizibilitesi yapılmıştır. Taşın nereden alınacağı tespit edilmiş, kilinin nereden alınacağı tespit edilmiştir. Bu proje, ekonomik koşullardan dolayı ertelenmiştir’” dedi.
Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:
’“Yarımada dediğiniz, 171 bin hektar bir alandır. Sayısız koyları ve ormanlık alanları ile Türkiye’’nin değil dünyanın doğa harikalarından bir tanesidir. Eski Turizm Bakanı Atilla Koç, Çeşme’’nin 75 bin yatak kapasiteli turizm merkezi olacağı yönünde açıklamalar yapmıştır. Ama burada su yoktur. Su getirilebilir ama Çamlı’’dan daha yakın su kaynağı yoktur. Yarımada için bu suya büyük ihtiyaç vardır. Devlet ’‘buraya baraj yapmayacağım’’, diyebilir, öteleyebilir. DSİ ’‘Ben bu işten vazgeçtim. Rantabl değil’’ diyebilir. Bu karar alınabilir, uygulanabilir. Ama buranın su havzası olması özelliği ortadan kalkmaz. Bunu kimse kaldıramaz.’”
ENDİŞEMİZ BÜYÜK
Ülkenin herhangi bir kara parçasında altın veya herhangi bir maden aranmasına karşı bir duruş, politika ve siyasetleri olmadığının altını özellikle çizen Başkan Aziz Kocaoğlu, ’“Bunu herkesin bilmesi gerekir. Bizim endişemiz ve korkumuz, burada herhangi bir kirlilik olasılığıdır. Bu barajlar zonu, bizim bölgemizde diğer ufak barajları da saydığımızda yüzde 40-45 aralığında kentin su ihtiyacını karşılamaktadır. Bu barajların yükseklikleri 150 metre ile 60 metre arasında değişmektedir. 5 tane baraj, 5 tane de sulama göleti vardır bu bölgede. Yani 10 tane su kaynağı vardır. Bir de İzmir Büyükşehir Belediyesi, İl Özel İdaresi Valilik ile ortaklaşa açtığımız Karakoç kaplıcaları ve 7 tane termal kuyu da buradadır. Bizim endişemiz, bizim korkumuz budur, burada herhangi bir kirlilik olmasıdır’” dedi.
ÖNCE BİLİM
Aynı bölgede Yüksek Teknoloji arazisi olduğunu ve buraya Teknopark yapılacağı bilgisini de aktaran Başkan Kocaoğlu, ’“İzmir’’in kalkınması, Yarımada’’nın turizmde, eğitimde, teknolojide gelişmesiyle eş değerdir. Yarımada’’nın en yüksek tepesinde altın arayarak buraya turist getiremezsiniz’” şeklinde konuştu.
Yaşamı boyunca hep doğrunun peşinde koştuğunun altını çizen Başkan Kocaoğlu, ’“Bu konudaki toplantılarımıza ne altına karşı olanları ne de ’‘ne olursa olsun altına evet’’ diyenleri aldık. Sadece aklın, bilimin peşindeyiz. Bilimsel ahlakına inandığım, bilimadamlarıyla konuyu derinlemesine irdeledim, onların verdiği raporlara inandım. Eğer bilim burada problem yok diyorsa, eğer kurumlar burada sizi denetleyebilecekse, eğer kurumlar istisna olarak vahşi üretim yapmayacaksa, bizim için bir sakıncası yoktur. Ama eğer bilim burada suyun kirlenme riski var diyorsa, biz buna sonuna karşı çıkacağız. Yasal zeminde karşı çıkacağız. Konuya tamamen bu pencereden bakmak gerekiyor’” dedi.