Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - Türkiye genelinde Bakanlar Kurulu kararıyla ertelenen oda ve borsa seçimlerinde, taraflar netleşirken; İzmir Ticaret Odası (İTO)'nda da sular durulmuyor. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ın açıklamalarıyla oda üyelerini ve kamuoyunu yanılttığını ifade eden İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Erkan Güldoğan, Demirtaş'ın kendisine yakın olmayan komitelere birebir müdahale ettiğini iddia etti.
Seçim çalışmalarında kamuoyuna yanlış bilgilendirildiğini ifade eden Güldoğan, "Sayın Başkan, verdiği demeçlerle Oda üyelerin ciddi şekilde yanıltıyor. Hatta kendisi basına da yansıyan açıklamalarında 'Seçim sürecine girildiğinde her zaman muhalif sesler yükselir. Bunlar bir daha seçilemeyeceği için bu tür hareketlerde bulunuyorlar' diyor. Halbuki işin aslı böyle değil. Ben ve arkadaşlarım çok daha önce, seçimlerin konuşulmadığı bir dönemde kendisine tepki göstermiştik. Bizim için kırılma noktası Nisan 2011 oldu. Bundan sonra ötekileştirilmeye başlandık. Çünkü kendisine muhalif bir duruş ortaya koydu. Biz kendisiyle 2.5 yıldır çatışıyoruz. Şimdi sormak lazım, 'O tarihte Oda seçimleri mi vardı?' diye" dedi.
Aynı zamanda İTO'nun Reklam Ajansları ve Piyasa Kamuoyu Araştırma Faaliyetleri Grubu Meslek Komitesi üyesi olan Güldoğan, "Sayın Demirtaş'ın kendisine muhalif olan bütün komitelere müdahale ediyor. Hatta bizzat kendisinin dizayn ettiği listeler bulunuyor. Komite seçimlerine karışmıyor gibi gözükse de yol arkadaşları için birebir çalışıyor. Öyle ki, üyeleri şahsen arayıp konuştuğunu biliyoruz. Firmalar aranıyor, üyelerle konuşuluyor. Komite listelerindeki üyelerle ilgili bütün detaylı bilgiler kendine yakın isimlere sağlanırken; meclis ya da komiteler için çalışacak olan sıradan üyelere, sadece odanın resmi internet sitesindeki bilgiler veriliyor. Böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Oda seçim tarihinin belirlenmesiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Güldoğan, "İTO meclis ve komite seçimleri, 11 Ocak tarihinde açıklandı. Bakanlar Kurulu kararı olmasaydı 4 Şubat tarihinde seçim yapılacaktı. Halbu ki, Sayın Demirtaş'ın bu tarihi yol arkadaşlarıyla belirledi. Bu davranışın amacı bize göre baskın bir seçim yapmaktı. Çünkü, seçim tarihinin açıklandığı gün ile seçim günü arasındaki süre çok kısaydı. Sonuçta kendisine yakın olan isimler, 11 Ocak'tan önce listeleri temin edip çalışmaya başladı. Biz ise ancak resmi yollardan, 18-19 Ocak tarihinde bunları almayı başardık. Üstelik bu listelerde detaylı bilgiler yer almıyordu. Bu da yapılan diğer bir haksız uygulamadır" şeklinde konuştu.
TARAFLAR BELLİ OLDU
Seçimlerin ertelenmesini olumlu bulduğunu dile getiren Güldoğan, "Böylece meclis ve komite üyeliği için çalışacak insanlar zaman kazandı. Bir de seçim sürecinde tarafların kim olduğu ortaya çıktı. Erteleme kararıyla birlikte daha hazırlıklı bir seçim döneminin yaşanacağını düşünüyorum" dedi.
AYASANDRA ÇIKMAZI
Piyasalarda 2010 yılında yaşanan sıkıntı sonrası birtakım çözüm önerileri getirdiklerini hatırlatan Güldoğan, "Bizim çıkış noktamız, İzmir'in ana arterlerinde klima, panjur ve uydu anteni gibi görüntü kirliliği yaratan unsurları ortadan kaldıracak pilot bir çalışma yapılmasıydı. Böylece hem belediyenin hem mimarlar odasının hem de odamızın bir arada olacağı geniş katılımlı bir projenin hayata geçirilmesini istedik. Amacımız hem pilot bir uygulama başlatmak hem de bu alanda çalışacak olan oda üyelerine yeni iş imkanları sağlamaktı. Sayın Demirtaş, 'Hayır' dedi. Ama ne olduysa oldu, aradan iki yıl bile geçmeden kendisi Çeşme'de bir cephe güzelleştirme çalışması yapılmasını istedi. Bunu yaparken de Ayasandra Evleri'nin yanını işaret etti. Ne ilginçtir, Ayasandra Evleri internet sitesinden 'Bu evler Ekrem Demirtaş'ın organizasyonu ile gerçekleştirilecektir' şeklinde pazarlandı. Böyle şey olur mu?" ifadesinde bulundu.
KOMİTELER DİZAYN MI EDİLDİ?
NACE kodlamaları nedeniyle farklı komitelerde yer alınmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Güldoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Başkan, bunu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'nin dizayn ettiğini söylüyor. Peki, o zaman ayakkabı komiteleri neden birleştirildi? Çünkü bu komitedeki arkadaşlardan bir kısmı kendisine muhalifti. Ne yapıldı? Bu komiteler birleştirilerek, meclisteki temsil sayısı azaltılmak istendi. Sektörün eskiden 6 üye ile olan temsil hakkı şimdi 2'ye düştü. Ben şunu söylüyorum: Yönetimin aldığı kararlara muhalefet şerhi bugünü kadar hangi amaçla koyulmuş? Buna dönüp bakmak lazım. Eğer bugüne kadar üyelerin aleyhine ve ticarete zarar veren bir muhalefet yaptıysak ben istifa etmeye hazırım. Ama durum tam tersiyse ilgililerin de istifa etmesini beklerim.