İşte film gibi operasyonun ayrıntıları

İZMİT - Komandolar gemiye yüzerek çıktı, içeride yolcu kılığına girdi! Gece yakıtı bittiği için Silivri açıklarında bekleyen gemiye sabaha karşı 5.35’te çıkan SAT komandoları, yolcuların arasına karıştı, üzerinde yarım kilo patlayıcı olan teröristi, 3 kurşunla etkisiz hale getirdi.

 

İzmit-Gölcük seferini yaparken kaçırılan Kartepe deniz otobüsü, tüm Türkiye’nin yüreğini ağzına getirmişti. Ancak dün sabaha karşı çok başarılı bir operasyonla terörist etkisiz hale getirildi, gemideki 24 kişi de sağ salim kurtarıldı. İşte SAT komandolarının imza attığı film gibi operasyonun ayrıntıları: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait deniz otobüsü, önceki gün saat 17.30’da 18 yolcusu, 4 mürettebatı ve 2 stajyer öğrencisiyle birlikte Gölcük’e gitmek üzere İzmit İskelesi’nden ayrıldı. Bu sırada genç bir adam, gemideki stajyere kaptana verilmek üzere bir kağıt verdi.

 

Kağıttaki notta da aynı mesajı yazan adam, stajyere “Gemiyi ele geçirdim, kaptana söyle üzerimde bomba var. Herhangi bir harekette gemiyi havaya uçururum” diyerek kaptan köşküne çıktı, geminin kaptanı Cumhur Tuncer’e üzerinde bomba olduğunu belirterek diğer 4 arkadaşıyla birlikte gemiyi kaçırdıklarını söyledi. Terör örgütü PKK’nın silahlı kanadı HPG üyesi olduklarını söyleyen eylemci, rotayı önce Yalova, ardından da Ahırkapı’ya çevirdi. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar deniz otobüsü Silivri açıklarında sürekli dolaştı.

 

Yaklaşık 12 saat boyunca kaptan köşkünden hiç çıkmayan terörist, deniz otobüsünün uydudan takibini önlemek amacıyla da GPS cihazını söktürürken; mürettebat aracılığıyla yolcular kaptan köşkünün altındaki orta katta toplandı. Bütün cep telefonlarını yine mürettebat aracılığıyla toplatan terörist, mürettebattan yolcuların aç kalmaması için sürekli çay ve bisküvi servisi yapılmasını istedi. Gecenin ilerleyen saatlerinde de can yeleği ve bot talebinde bulundu. Bu arada yolculardan bazılarının telefonlarını vermediği ve dışarıdaki yakınları aracılığıyla bağlantı kurdukları emniyet görevlilerine deniz otobüsünde yaşananlar ve teröristle ilgili bilgi verdiği öğrenildi. Bu durum da polisin işini kolaylaştırdı.

 

Deniz otobüsünün kaçırılmasının ardından Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden deniz otobüsündeki yolcuların listesini istedi. Yolcu listesinin Kocaeli iline ait seyahat kartı olan ‘Kent Kart’ aracılığıyla belirlendiği öğrenildi. Bu kişilerin adreslerini tek tek kontrol eden polis yolculardan 17’sinin deniz otobüsünde olduğunu ancak bir kişinin olmadığını tespit etti. Bu kişi, kimliğini bir süre önce çaldırdığını söyleyince polis incelemelerini bu yönde yoğunlaştırdı.

 

Polis, çalıntı kimlik bilgileriyle M.B.A. adına çıkartılan Kent Kart’la bir kişinin deniz otobüsüne bindiğini belirledi. Belediye kayıtlarından karta ulaşan polis, kart üzerindeki fotoğrafı bazı yolcuların cep telefonuna göndererek bu kişinin deniz otobüsünü kaçıran terörist olduğunun teyidini aldı. Böylece deniz otobüsünü kaçıranın 27 yaşındaki Mansur Güzel olduğu tespit edildi.

 

Emniyet yetkilileri teröristle, kaptan Cumhur Tuncer’in cep telefonu ve telsiz aracılığıyla bağlantı kurdu. Polisle sık sık telsiz bağlantısı kuran terörist, “Kumanya erzak bitti, mazot bitmek üzere yakıt ve erzak istiyorum, bir müdahalede bulunursanız gemiyi havaya uçururum herkesi öldürürüm” dedi. Komutan da “Sakin ol biz gerekeni yapacağız” diyerek Güzel’i sakinleştirdi. Saat 23.15 sıralarında yakıtı biten deniz otobüsü Silivri Selimpaşa açıklarında demirledi. Bir türlü eyleminden vazgeçmek istemediğini belirten teröristin psikolojisini de takip altında tutan polis, saat 05.00 sıralarında Mensur Güzel’in ses tonundan artık yorulduğunu anlayınca operasyon için düğmeye bastı. Emniyet, sık sık telefon ve telsizle bağlantı kurduğu Güzel’le konuşurken bir yandan da operasyon için hazırlıklarını yaptı. Operasyon öncesinde emniyet yetkilileri yolculardan alt salona inmelerini ve kapıyı da açmalarını istedi. Film sahnelerini aratmayan çalışmalar sırasında deniz otobüsüne çıkan Deniz Kuvvetlerine bağlı SAT komandoları, teröristin dikkatini çekmemek için yolcuların arasına karışırken; yolcular da alt salona indi.

 

SAT komandoları 05.35’te harekete geçti. Terörist, açılan ateş sonucu etkisiz hale getirildi. Alnına 2, çenesine de bir kurşun isabet eden Güzel , olay yerinde hayatını kaybetti. Saat 05.45’te operasyon bitti ve yolcular Sahil Güvenlik tekneleriyle Silivri Limanı’na çıkarıldı. Deniz otobüsünden burunları kanamadan çıkarılan 18 yolcu; 4 mürettebat ve iki stajyer ifadelerinin alınması için Silivri Polis Merkezi’ne götürüldü.

 

Operasyonu yöneten İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Diyarbakır Kulp nüfusuna kayıtlı terörist Mensur Güzel’in üzerinde 3 adet teneke kutu içinde 450 gram ağırlığında A4 patlayıcı olduğunu açıkladı. Emniyet yetkileri bu miktardaki patlayıcının etkisinin çok büyük olduğunu belirterek patlayıcının deniz otobüsünde infilak ettirilmesi halinde etkisinin çok güçlü olacağını, kapalı mekanda patlatılan bombanın deniz otobüsünün batmasına yol açacağını söyledi.

 

Ancak Bakan Şahin’in açıklamasının aksine Kocaeli Valisi Ercan Topaca’nın olaydan sonraki açıklamasında teröristin üzerinde bomba yoktu açıklaması kafaları karıştırdı. Vali Topaca, teröristin üzerinde sadece şişe ve kablolarla bomba süsü verilmiş bir düzenek bulunduğunu söyledi. Ancak İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da “Patlamaya hazır bir bomba düzeneği taşıyan terör örgütü mensubuna yönelik operasyon fevkalade planlı bir şekilde icra edilmiştir” dedi.

 

Arkadaşımız Burak KARA operasyonu saniye saniye takip etti

 

Önceki aşkam deniz otobüsünün kaçırıldığı haberini alır almaz, dakika dakika gelişmeleri takip etmeye başladık. Kartepe’nin hareket kabiliyeti etrafını çeviren güvenlik çemberi yoluyla daraltıldı. Daha sonra da bu çember eşliğinde Selimpaşa açıklarına doğru getirildi.

 

Deniz otobüsünde can pazarı yaşanırken, geminin kaçırıldığı saat olan 17.45’ten beri tüm rotasını izleyen haberciler yazlık sitenin kumsalında bekliyordu. Saat 05’ten itibaren gariplikler başladı. Kartepe’nin etrafındaki gemiler ışıklarını kapatmış ve karartma başlamıştı. O sırada geminin yolcu salonunda bir hareketlenme dikkate çarptı. Cam kenarında oturan dört yolcu hareketlendi. Rehinelerden birinin ayağa kalktığı, sonra yeniden oturduğu görüldü. Bu sırada SAT komandolarının gemiye çıktığını gördük. Üst kat yolcu salonunun dışına iki komando belirdi. İşte tam bu esnada saat 05:45’te geminin arkasından bir flaşör çaktı. Gecenin karanlığını delip geçen ve operasyonun bittiğini haber veren bir flaşör. Her şey o kadar hızlı gelişti ki bir anda Kartepe’nin çevresini sahil güvenlik botları ve zodyaklar sardı. Kartepe deniz otobüsü kaçırılışından tam 12 saat sonra SAT ve SAS komandolarının şafak baskınıyla, rehineler yeniden özgürlüğe kavuştu.

 

SAS ve SAT komandolarına aldıkları eğitim yüzünden dünyanın en tehlikeli askerleri deniyor. Türkiye bu komandolarla ilk defa 1963 yılında tanıştı. Türkiye’nin ilk sualtı taarruz timi Amerikalılar tarafından Sovyetler’e karşı eğitildi. Bunun nedeni ise Sovyetler Birliği’nin askeri gemilerinin Boğaz’ı geçerek sıcak sulara ulaşmasını engellemekti.

 

Bu özel komandolara çok özel ve ağır eğitim veriliyor. Yakın dövüşten zor şartlarda hayatı idame ettirmeye kadar farklı alanlarda eğitiliyorlar. Eğitim bittiğinde ise İzmir sahilden başlayarak 12 adaya deniz aracı olmadan yüzerek, 30 kilometre; Mersin’den başlayarak Kıbrıs’a kadar da 40 kilometre gidecek eğitimi alıyorlar.

 

SAT ekibinin ilk görevi Kıbrıs oldu. 1974’te 24 komandodan oluşan SAT1 timi Girne önlerindeki mayınları temizleyip sahili ve köprü başlarını tuttu. 1995-96 yıllarındaki ünlü Kardak krizlerinde de SAT komandoları iş başındaydı. 1999 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan’ı Bandırma’dan İmralı’ya götürme görevi de yine onlara verildi. Bu özel birliklerin sloganı ise ‘En kolay gün dündü.’