İZMİR - İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, ‘Sessiz Çığlık’ eylemine katıldı. Vardiya Bizde tarafından düzenlenen, Mustafa Balbay'a Destek ve Cumhuriyet İçin Güç Birliği Platformları tarafından desteklenen ‘Adalet için sessiz çığlık’ eylemine CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir de katıldı.
Adalet istiyoruz dövizlerinin taşındığı eylem hep bir ağızdan ‘Andımızın’ okunmasıyla başladı. Sessiz Çığlık için toplananlara hitap eden CHP’li Güler, “Türkiye’de iki büyük tehdit aldı başını gitti. Birisi andımızı kaldırma cesareti ve densizliği gösterdi. Ama güzel İzmir Andımızın kaldırılmasına karşı hislerini Türkiye’ye tercüman olup bir milyon ağızdan 29 Ekim günü öyle bir okudu ki onlara yaptıkları hatayı en derinde hissettirdi. Ne yazık ki Andımız’dan sonra ulusumuza yönelik bu saldırıdan sonra Türkiye’yi ihvanlaştırma ısrarında son adım atıldı” dedi.
“BİZ BU GİRİŞİMLERİN KİŞİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ İLE İLGİLİ OLMADIĞINI BİLİYORUZ!”
Türkiye’yi din devleti yapma yolunda adım atıldığının altını çizen Güler, “Dünya’da ihvan rejimleri bir bir çökerken Türkiye’de AKP’nin uluslararası dayanakları bir bir ortadan kalkarken adeta son bir çıkış olurmudiye kamuda türbanı, Meclis’te türbanla tamamlama densizliği gösterdiler. Biz bu girişimlerin hiçbir şekilde kişi hak ve özgürlükleri ile ilgili olmadığını biliyoruz. Devlet dairelerinde, okullarda, sınıflarda ve TBMM’de kadının türbanlanması; Türkiye’nin ihvanlaştırılmasından başka bir anlama gelmez. Kadının türbanlanmasını dinimizin emridir sunan başbakan yaptığı bir anayasa suçunu ilan etti. Yaptıklarıyla birlikte başbakan şunu demiş oldu ‘ben bundan sonra devleti din temelinde düzenleyeceğim.’ Dinimizin emrine göre türban mademki gerekli; hiç kuşkum yok daha sonraki adımları giderek toplum ve devlet hayatımızı dini emirlere göre düzenleme yolunda olacak” dedi.
“KADINIMIZI ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ!”
Laik devletin ortadan kaldırılmak ve Türkiye’nin din devleti temelinde inşa edilmek istendiğini ifade eden Güler sözlerini şu şöyle bitirdi: “Ne Türk ulusunun tasfiyesine izin vereceğiz ne de devletin dini esaslara göre yeniden düzenlemelerine olanak vereceğiz. Biz ulusal ve laik cumhuriyetin sevdalılarıyız. Biz dinimizin siyasete alet edilmesine son verecek olan gücüz. Kutsal din duygularımızı kendi iktidarları için kirletenlere hak ettikleri cevabı en kısa zamanda vereceğiz. Dinimizi özgürleştireceğiz, kadınımızı özgürleştireceğiz, devleti ve toplumu bu gericilikten bu dinci ideolojiden temizleyerek özgürleştireceğiz. Bundan hiç şüphemiz yok. İçeride sözüm ona cezalandırılan dostlarımız, kardeşlerimiz, babalarımız buna karşı mücadele veren kuvvetler o yüzden içerideler, o yüzden sesleri kısılmaya çalışıldı, o yüzden milli iradenin en güçlü sesi Mustafa Balbay TBMM’de görevini yapmakta alı konuldu. Ergenekon, Balyoz tertibi ile cezalandırılmaya gayret edilenler ulusal ve laik cumhuriyetin en güçlü sesleridir. Onlara bu direniş meydanından selam olsun. Öyle anlaşılıyor ki bugünden sonra bizim stratejimiz bellidir ‘hattı müdafaa yok sathı müdafaa var ve satıh bütün vatan, bütün ideolojimizdir. Direnişimiz kutlu olsun.”