HABERLER>GÜNCEL
12 Haziran 2010 Cumartesi - 00:00

Gülen New York Times’’a konuştu

New York Times’’a göre Fethullah Gülen hareketinin 110 ülkede 1000'den fazla okulu ve 5 milyon taraftarı var. NYT, ’“Bir hareketin liderliğini yapan Türk’’ü savunanda var eleştirende’” yorumunda bulundu. ’

Gülen New York Times’’a konuştu

New York Times’’a göre Fethullah Gülen hareketinin 110 ülkede 1000'den fazla okulu ve 5 milyon taraftarı var. NYT, ’“Bir hareketin liderliğini yapan Türk’’ü savunanda var eleştirende’” yorumunda bulundu. ’
 
NYT’’ın haberi:
 
Gülen hareketinin okulları İslami değerleri taşıyorlar ama medreselerin aksine içinde bulundukları ülkenin resmi müfredatını uyguluyorlar, ayrıca modern bilim ve teknolojinin üzerinde duruyorlar. Eğitim kaliteleri oldukça yüksek olarak değerlendiriliyor ve bu okullarda yer bulmak için rekabet çok yoğun.
 
Bazı analistlere göre şu anki hükümet içindeki bazı isimler Gülen'in takipçileri... Aynı zamanda birçok polisin de gülen takipçisi olduğu belirtiliyor. Hatta jane's ıslamıc affaırs'e göre Gülen hareketinin etkisi polis istihbaratına kadar uzanmış durumda. Türkiye'de son dönemdeki dinleme skandalları düşünüldüğünde bu oldukça hassas bir konu.
 
Utah üniversitesi profesörü Hakan Yavuz, hareket için, 'savunmasız ve marjinalleştirilmiş insanlar için koruyucu bir mekan üreten bir İslam türü değil, bunun aksine amacı Opus Dei gibi kontrolü ele geçirmek ve güç sahibi olmak" diyor.
 
Gülen röportajda "Gazze'ye yardım için İsrail'den izin alınması gerektiği" görüşünü tekrarladı. "En kötü devlet ve en kötü hükümet bile devletsizlikten ve kaostan iyidir" dedi.
 
NTY: Gülen, Türk sanatı ve eserleriyle dolu olan odasında Shakespeare'den Kant'a, tasavvuf şairlerine kadar çok yoğun şekilde okuyor. Sağlığı izin verdiğinde ziyaretçilerin sorularını yandaki geniş odada cevaplıyor. Gözden uzak bir asma kat da kadınların erkeklerle karışmadan Gülen'i dinlemesini sağlıyor.
 
"Amerika'da; Türkiye, Afganistan, Pakistan ya da diğer ülkelerden gelen radikal düşünceli insanlar tarafından rahatsız edilmeden ve zarar görmeden yaşamayı ümit ettim. Amerika'nın misafiriyim."
 
"Ben bu hareketi,Fethullah Gülen hareketi olarak adlandırmanın yanlış olduğuna inanıyorum ve böyle söylemeyi, bu faaliyetleri yürütmeye kendini adamış olan birçok insana saygısızlık olarak görüyorum. Benim bu hareketteki rolüm oldukça kısıtlı. Bir liderlik, merkez, bir merkeze bağlılık ya da bir hiyerarşi yok"
"Bana ait hiçbir şeyim yok... Sadece yorganım, çarşafım ve birkaç kitabım dışında..."
 
"Türkiye'deki tüm hükümetlere eşit mesafede durduk. Hiçbir hükümetten resmi bir görev talebimiz yok. Bu yabancı hükümetler için de geçerli."
 
Pennsylvania'nun kuzeydoğusunda Pocono Dağları eteklerinde Türkiye'nin en etkin insanlarından biri yaşıyor. Ve aynı zamanda en tartışmalı isimlerinden biri...
Gülen, destekçileri tarafından tatlı dilli bir Müslüman vaiz, yazar ve öğretmen olarak tanımlanıyor. Georgetown Üniversitesi'nden Prof. Dr. John L. Esposito, Fethullah Gülen'i dünyada kime benzetmek gerektiği sorulsa bu kişinin Tibet Lideri Dalai Lama olacağını söylüyor.
Gülen barışa, hoşgörüye, ABD-Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesine ve serbest pazar ekonomisine önem veriyor. Çok nadir verdiği son röportajlarından birinde 'Gerçek İslam'da teröre yer yoktur' gibi sözleri Batılı yöneticileri yüreklendiriyor. ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine K. Albright ve onun seleflerinden James A. Baker gibi kişiler Gülen grupları tarafından organize edilen etkinliklerde konuşuyor ve Gülen'in demokrasi ve diyalog savunuculuğunu övüyor.
 
Gülen'i kötüleyenlerin ise karanlık bir vizyonu var. Gülen'in son derece milliyetçi taraftarlarının gizli bir gündemle güçlü noktalara geldiklerini belirtiyorlar. Bazıları Gülen'in Türkiye'nin Atatürk yönetimi altındaki laikleşmesine karşı slow motion ama güçlü bir tepkinin parçası olarak görüyor.
 
Gülen'in yaklaşımı, bir anlamda, geleneksel ve modern olanı harmanlamaya çalışıyor.
 
10 hektarlık dinlenme yerinde kendisiyle birlikte bir düzine destekçisi yaşıyor. Sağlık durumu kötü olan Gülen çok nadir buradan dışarı çıkıyor. Öğle yemeğini beraber yediğimizde Gülen'in hiç de bu kadar büyük etki yaratacak bir insan olmadığı izlenimine kapılıyorsunuz. 5 yaşındaki Kuran öğrenen ve 14 yaşından sonra vaizlik yapmaya başlayan Gülen, yavaş yavaş ancak oldukça geniş bir takipçi kitlesi oluşturdu. Uluslararası okulların, hastanelerin ve işletmelerin kurulmasını telkin (inspire) etti. Milyarlarca dolar varlığa sahip bir İslami Banka; Asya kuruldu. Türkiye'nin en büyük gazetesi Zaman dahil gazeteler ve Somerset New Jersey merkezli Ebru TV kuruldu. Bunların hepsi Gülen Hareketinin parçaları olarak görülürken Gülen ise bunlar için "Gönüllüler hareketi" nitelemesinde bulunuyor. Gülen, bunların kendisine hiçbir getirisi olmadığını, kendisine ait olan tel şeyin yorganı, çarşafı ve birkaç kitabı olduğunu belirtiyor. "Bu hareketin kaç ülkede aktif olduğunu, kaç öğrenci ve kaç öğretmen olduğunu bilmiyorum" diyor.
 
Gülen, hareketin kendi ismi ile anılmasından rahatsızlık duyuyor. Takipçilerinin yaptığı işlerle ilgili bir soru üzerine Gülen, "Ben bu hareketi, Fethullah Gülen hareketi olarak adlandırmanın yanlış olduğuna inanıyorum ve böyle söylemeyi, bu faaliyetleri yürütmeye kendini adamış olan birçok insana saygısızlık olarak görüyorum. Benim bu hareketteki rolüm oldukça kısıtlı. Bir liderlik, merkez, bir merkeze bağlılık ya da bir hiyerarşi yok" dedi.
Başkaları ise Gülen hareketinin 110 ülkede 1000 okulu ve 5 milyon üyesi olduğunu belirtiyor. Bu okullar zengin Müslüman iş adamları tarafından destekleniyor. Amerika'da buna benzer birkaç okul var, hatta Burma'da bile bir tanesi mevcut. İslami değerleri taşıyorlar ama medreselerin aksine içinde bulundukları ülkenin resmi müfredatını uyguluyorlar, ayrıca modern bilim ve teknolojinin üzerinde duruyorlar. Eğitim kaliteleri oldukça yüksek olarak değerlendiriliyor ve bu okullarda yer bulmak için rekabet çok yoğun.
Gülen, Amerika'ya diyabet ve kalp problemlerinin tedavisi için gelmişti ancak bir Türk savcının laikliği yıkmak suçundan hakkında dava açması sonrasında burada kalmayı tercih etti. Gülen'in verdiği bir vaazda, "Devlet kurumlarının içine sessizce sızın. Tüm güç odaklarına ulaşıncaya kadar..." dediği bir video ortaya çıktı. Ancak Gülen sözlerinin çarpıtıldığını söyledi ve hakkındaki suçlamalar da sonunda düştü.
 
Bazı analistlere göre şu anki hükümet içindeki bazı isimler Gülen'in takipçileri... Aynı zamanda birçok polisin de Gülen takipçisi olduğu belirtiliyor. Hatta Jane's Islamıc Affairs'e göre Gülen hareketinin etkisi polis istihbaratına kadar uzanmış durumda. Türkiye'de son dönemdeki dinleme skandalları düşünüldüğünde bu oldukça hassas bir konu.
Türkiye'de Gülen hareketinin destekçileri bir tarikatvari bağlılık gösteriyor. Çalışmaları ve liderlik hiyerarşisi konusunda bir gizlilik perdesi var. Muhalifleri İslami tabanlı hükümetin düşmanlarına karşı açılan davanın arkasında itici gücün sadece polisin değil yargının içine de girmiş olan Gülen destekçileri olduğunu söylüyor.
Gülen hareketi üzerine yazılar yazmış olan Utah Üniversitesi siyaset bilimi profesörü Hakan Yavuz, hareket için, 'Savunmasız ve marjinalleştirilmiş insanlar için koruyucu bir mekan üreten bir İslam türü değil, bunun aksine amacı Opus Dei gibi kontrolü ele geçirmek ve güç sahibi olmak" diyor.
 
Gülen ise hareketinin Türkiye'deki tüm hükümetlere eşit mesafede durduğunu, bir görev istemediğini belirtiyor. Aynı zamanda bunun yabancı hükümetler için de geçerli olduğunu söylüyor. Ancak bazı uzmanlara göre Amerikalı yetkililer özellikle Türki nüfusun bulunduğu ve Gülen'in Sovyetler'in yıkılmasından sonra yüzlerce öğretmen gönderdiği Orta Asya'da ılımlılaştırıcı güç olarak Gülen'e üstü kapalı destek verdiler.
 
Houston Üniversitesi'nden sosyolog Helen Rose Ebaugh, "Bu okullar gençler için bir alternatif. Böylelikle terör örgütlerine katılmak zorunda kalmıyorlar" diye konuştu. Ebaugh, İstanbul'da, Fatih Üniversitesi yönetiminin kendisine, Gülen'in Suudi Arabistan'ın önerdiği paranın kabul edilmesi fikrine Gülen'in, "Suudi hükümeti destek veriyor" şeklinde algılanacağı gerekçesiyle sert bir şekilde karşı çıktığını söylediğini anlattı.
Gülen, daha önce Wall Street Journal'a ifade ettiği görüşleri yineledi. Türk hükümetinin, İsrail'in yardım gemilerine müdahalesini şiddetle eleştirdiği bir dönemde, Gülen hatayı organizatörlerde bularak, "otoriteye karşı çıkmaktansa önceden İsrail yönetiminden izin alınması gerektiği" görüşünü tekrarladı. Bir e-mail yazışmamızda da, "En kötü devlet ve en kötü hükümet bile devletsizlikten ve kaostan iyidir" ifadesini kullandı.
 
Gülen, "Türk hükümetlerinin bazı "olumlu adımlarını" destekleyebiliriz ama bu, onlara siyasi tavsiyelerde bulunduğumuz ya da onların etkisi altında hareket ettiğimiz manasına gelmez. Ama dindar ya da laik olsun hiçbir iktidar Türkiye'deki gerçekleri göz ardı edemez. Türkiye'de dinini yaşayan bir sürü insan var ve camiler her gün insanlarla doluyor. Aynı zamanda, her hükümet, Nesturi Hıristiyanlar, Protestanlar ya da Yahudiler olsun, dini azınlıkları da hesaba katmak zorunda" dedi.
 
Gülen, Türk sanatı ve eserleriyle dolu olan odasında Shakespeare'den Kant'a, Tasavvuf şairlerine kadar çok yoğun şekilde okuyor. Sağlığı izin verdiğinde ziyaretçilerin sorularını yandaki geniş odada cevaplıyor. Gözden uzak bir asma kat da kadınların erkeklerle karışmadan Gülen'i dinlemesini sağlıyor.
 
Gülen, "Amerika'da; Türkiye, Afganistan, Pakistan ya da diğer ülkelerden gelen radikal düşünceli insanlar tarafından rahatsız edilmeden ve zarar görmeden yaşamayı ümit ettim. Amerika'nın misafiriyim" diyor.(Vatan)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmirli üsteğmen eşine askeri tören
Osmaniye'de terör örgütü tarafından Kanlıgeçit Jandarma Karakol ...
Yüksekova’’da patlama: 1 asker yaralı
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen patlamada, 1 uzman çavuş yaralandı.’
BDP’’lilerin yürüyüşüne izin yok
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, İzmirli asker eşi Pınar ...
 
İzmir için bombalı tuzaklar
Buca’’da park halindeki bir otomobilin LPG tankına 50 kg patlayıcı ...
Baydemir'in 25 yıl hapsi isteniyor
KCK soruşturmasında hazırlanan iddianame mahkemeye ulaştı. İddianamede, ...
SBS’’de 1 milyon öğrenci ter döktü
İlköğretim 6. sınıf öğrencisi yaklaşık 1 milyon 88 bin adayın katıldığı ...
 
'Şehadet mi annem mi?'
İsrail'in, Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıda ...
Şırnak'ta mayına basan iki asker yaralandı
Şırnak'ın Uludere ilçesinin Karaçalı mevkiinde başlatılan operasyonlar ...
Yangının faturası evsahibine
İzmir'de bir kiracı, elektrik kaçağından çıkan yangında oluşan ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Keşke idam olsaydı’ diyenler haklı mı?
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birkaç gün önce Çin
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
'Pişman olmuş adama Nobel verdiler!'
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
‘Gönülsüz bekarlar’ için bakanlar devreye!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İmamoğlu yalnız mı bırakılıyor?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva