HABERLER>POLİTİKA
25 Nisan 2011 Pazartesi - 13:23

Gayrimüslim vekiller nerede?

Çok-partili dönemin başlangıcından 1960’ların ortalarına kadar TBMM’de çok sayıda Gayrimüslim milletvekili görev yaptı, ancak 1964’ten beri sadece 1 kişi meclise seçildi.

Gayrimüslim vekiller nerede?

İSTANBUL - 2011 itibariyle –ve tabii uzun zamandan beri– Gayrimüslimler nüfusları itibariyle önemsizleşmiş durumdalar. Ancak ülke nüfusunda istatistiksel açıdan bir anlam ifade ettikleri yıllarda, hele ki İstanbul’un nüfusunun bugünkünün 15’te biri olduğu yıllarda bu şehrin toplumsal dokusunun asli bir unsurları iken, TBMM’de kayda değer bir temsil olanağı bulmuşlar.
1960’lı yıllara kadar bu iyi-kötü böyle devam etmiş. Ancak 60’ların ortalarıyla beraber Gayrimüslimler ana-akım siyasetten buharlaşmışlar. Cumhuriyet döneminin Gayrimüslim milletvekillerine dair ayrıntılı bilgiler, Rıfat N. Bali’nin, Toplumsal Tarih dergisinin Haziran 2009 sayısında yayınlanan değerli makalesinde yer alıyor.
Türkiye’de tek parti döneminde CHP’den azınlık mensubu vekil seçilmemekle beraber, bu dönemde mecliste kısmen çoğulcu bir ortam (en azından görüntüde) yaratmak amacıyla bağımsız aday olmaya teşvik edilen ve seçilince de bağımsız milletvekili olarak görev yapan kişilerin arasında birkaç azınlık mensubuna rastlıyoruz.
Ancak azınlıkların Cumhuriyet tarihindeki ilk siyasal katılımı bu değil. 1930’daki kısa ömürlü Serbest Fırka “denemesi”, azınlıklara yerel düzlemde temsilin önünü açmış. Bu konuda Ayşe Hür’ün 23 Mart 2009’da Agos’ta yayınlanan yazısından yararlanıyoruz. Hür’ün araştırmasında belirtiliğine göre, Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) lideri Fethi Bey, 1930’daki yerel seçimlerden önce Ermenice çıkan gazetelerin muhabirleriyle bir araya gelir.
Fethi Bey mealen; yabancıların kısa süre öncesine kadar azınlıkları kullanmak istediklerini, ancak bu dönemin geride kaldığını, artık herkesin ortak amacının Cumhuriyet’i yüceltmek olduğunu, kökeni ne olursa olsun herkesin kanun önünde eşit haklara sahip olduğunu söyler. SCF yerel seçimlerde iktidardaki Cumhuriyet Halk Fırkası’nı (CHF) tedirginliğe sevk edecek denli başarılı olur (zaten bu, partinin de sonu olacaktır).
SCF’nin İstanbul’daki 117 kişilik belediye meclisi listesinde 6 Rum, 4 Ermeni, 3 de Yahudi vardır. İzmir’deki 77 adaydan dördü azınlık mensubudur. Buna karşılık CHF listelerinde azınlıklardan tek bir aday bile yoktur.
SCF’nin CHF’ye (sonradan CHP) göre daha az milliyetçi olduğu için mi (şayet öyle idiyse), yoksa burjuvazinin temsilcisi olmaya daha yakın, ekonomide daha liberal siyasetlerden yana ve bunlara bağlı olarak İstanbul ve İzmir’de güçlü olan bir parti olduğu için mi azınlıklarla işbirliği yaptığı araştırılmaya muhtaç bir konu. Bu şüphesiz ki ilginç bir araştırmanın konusu olacaktır ve SCF’nin Gayrimüslim adaylarının sosyo-ekonomik profilinin incelenmesi iyi bir başlangıç olabilir.
DP’NİN GAYRİMÜSLİM VEKİLLERİ
SCF’nin bir tür devamı sayılabilecek olan Demokrat Parti (DP) 1950’ler boyunca Türkiye’nin ekonomik açıdan daha kalkınmış, nispeten daha kapitalistleşmiş bölgelerinde güçlüydü (en başta İstanbul ve İzmir). Kimi yaygın ve basmakalıp kanıların aksine, 50’lerde CHP’nin nispeten güçlü olduğu yerler Ankara’nın doğusuydu ve milletvekillerinin çoğunu buralardan çıkartırdı (CHP yanlısı ağaların, toprak sahiplerinin ve yerel eşrafın seçmenler üzerindeki etkisi güçlüydü).
İşte bu yıllarda, yani 1946-60 arasında hiç de düşük olmayan sayıda azınlık mensubu TBMM’ye seçildi ve bu kişilerin ezici çoğunluğu DP’liydi. Yalnızca 1946’da iki Rum yurttaş CHP’den milletvekili seçilmiş, bunlar haricinde azınlık mebusları hep DP’li olmuştur. Hatta 2 Ermeni ve bir Rum milletvekili 1950’den 1960’a kadar toplam üç dönem üst üste seçilmiştir.
Türkiye’nin en gelişmiş şehri olan İstanbul’da Gayrimüslimler gerçekten de toplumsal yapının mühim bir parçasıydı. Bir kaynakta rastladığım ilginç bir oy pusulası bu konuda pek çok şey anlatıyor. Yanılmıyorsam 1954 veya 1957 seçimlerinde CMP’nin (sonradan CKMP) İstanbul milletvekili aday listesinde üç azınlık mensubu yer alır.

CKMP iki büyük partiden daha muhafazakârdır. Dayandığı toplumsal doku itibariyle de milliyetçiliğe daha yatkındır. Sadece Orta Anadolu’da belli bir gücü olan, milletvekilliklerini sadece Kırşehir’den kazanabilen bir partidir CKMP (sonraki yıllarda Alpaslan Türkeş tarafından ele geçirilip MHP’ye dönüştürüldü). İstanbul’dan sandalye kazanma şansı o günkü seçim sistemiyle yüzde sıfırdır elbette. Ancak ne olursa olsun, böylesine milliyetçi-muhafazakâr bir parti bile İstanbul milletvekili aday listesine Gayrimüslimleri alma ihtiyacı hissedebilmiştir.
SON TEMSİLCİLER
Türkiye’de 27 Mayıs sonrasının Kurucu Meclis’inde –muhtemelen korporatist bir anlayışın eseri olarak– birer Ermeni, Rum ve Yahudi temsilci yer aldı. 1961-64 arasında Cumhuriyet Senatosu’nda bir Ermeni senatör görev yaptı. Ve bir daha parlamento Gayrimüslim milletvekili görmedi, 1995’te DYP’den seçilen Cefi Kamhi dışında. Kesin bir şey söylemek spekülatif olur ama Kamhi de muhtemelen mensubu bulunduğu dini azınlığı temsil etsin diye değil, işadamı olduğu için milletvekili oldu.
DP iktidarınca organize edilen 6-7 Eylül pogromuyla başlayan süreçte; 1964’te Yunanistan uyrukluların sınırdışı edilmesi, Kıbrıs yüzünden Yunanistan’la artan gerilim, 12 Eylül darbesi dönemi ve yurtdışındaki ASALA saldırılarının içeride milliyetçi bir reaksiyon doğurması gibi olaylar/dönemler yaşandı. Bu uzun süreç boyunca (tabii farklı farklı nedenlerle) pek çok Rum Yunanistan’a ve Batı ülkelerine, pek çok Ermeni de aynı şekilde Batı’ya ve Ermenistan’a göç etti.
Yahudi toplumunun nispeten alt sınıf ve katmanlarından da İsrail’e göç edenler oldu. Yaklaşık 30 yıllık bu süreçte tüm bunlar olurken Anadolu dalga dalga İstanbul’a aktı. Azınlıkların nüfustaki (İstanbul nüfusu olarak da okuyabilirsiniz) payı git gide marjinalleşti. İktisadi bir güç olmaktan da çıktılar (büyük burjuvaziye mensup birkaç aile dışında).
KALA KALA “SEMBOLİK” ÖNEM KALDI
Böylesi bir ülkede, günümüzde, ana-akım partilerin, getirebilecekleri maksimum oy dikkate alındığında Gayrimüslim adaylar gösterme ihtiyacı hissetmemeleri gayet “anlaşılır” bir şey. Yoksa 2000’lerin Türkiyesi 50’lerin Türkiyesi’nden daha geri bir ülke değil. Gene de “sembolik” önemine binaen, özellikle de Ermeni toplumundan kimi isimlerin büyük partilerce aday gösterilmesi söz konusu edildi önümüzdeki seçimde. AKP ve CHP için bir takım isimler geçti. MHP’de bile Ermeni bir aday adayı vardı.
Öte yandan sol liberal çevreler BDP’nin kapısını çalarak bir isim önerdiler, anlaşıldığı kadarıyla BDP bu isme sıcak bakmadı ve kendi üyesi, “Artvinli Ermeni” olduğu söylenen bir ismi ön plana çıkardı. Ancak daha sonra bu isim de geri plana düştü. Aslında konjonktür Gayrimüslim vekil “jesti” için uygun görünüyordu, ama bu iş bu sefer de olmadı.(NTV)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Günay’dan ‘Tayland’ göndermesi!
CHP'nin seçim beyannamesinde İzmire sadece sağlık turizmi konusuna yer ...
Çetin: Ucubik projeler yapılıyor
AK Parti Güzelbahçe İlçe Başkanı belediyenin çalışmalarını değerlendirerek ...
Arınç: Sadece İzmir'i alsınlar onlara yeter
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisinin merkez Yıldırım ...
 
Yüzde 24'ü ikna eden iktidar olur!
Seçimler için yapılan son kamuoyu araştırmasına göre kararsız, protestocu ...
Yıldırım: İzmirli istesin bir yol bulunur
Maliye Bakanlığı'nın başlattığı işlemle ilgili konuşan Ulaştırma eski ...
Susam: 12 Haziran'dan sonra muhalefet olacaksınız
CHP İzmir Milletvekili ve 2. Bölge Milletvekili Adayı Mehmet Ali Susam, ...
 
'Bunların kitabında sadaka diye bir anlayış yok'
Çekmeköy mitinginde muhalefe yüklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti ...
Bahçeli İzmir’de ağır konuştu
Milletvekili aday tanıtımı İzmir İzmir’e gelen MHP Lideri Bahçeli’nin ...
MHP ile dalga geçti
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Bahçeli'nin matematik hesaplarını ...
 
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva