HABERLER>POLİTİKA
1 Haziran 2011 Çarşamba - 18:15

Erdoğan: BDP ile CHP kol kola

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Buraya durup dururken gelmedik. Kürt meselesinin patenti CHP'ye, istismarı da BDP'ye aittir" dedi.

Erdoğan: BDP ile CHP kol kola

DİYARBAKIR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'ı kardeşlik kenti olarak nitelendirirken, "Diyarbakır'da ne konuştuysak, diğer 80 vilayette de eğilmeden aynı şeyi konuştuk. Ben bugün Diyarbakır'a sizlerle muhabbet etmeye dertleşmeye geldim. Kardeşler arasında hesaplaşma yoktur, helalleşme vardır. Ben bugün sizlerle helalleşmeye geldim" dedi. Bölge halkı ile aynı acıları yaşayan biri olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, "Bunlara göre Apo peygamberdir. Bunu da ilan ediyorlar. Yahu siz hangi yüzle kalkıp da bunun organizasyonunu yapıyorsunuz. Bu fitne fesattır. Üç beş oy için bunları yapıyorlar" diye konuştu. CHP ile BDP'nin sivil faşizmde buluştuğunu öne süren Erdoğan, "Buraya durup dururken gelmedik. Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt sorununun müsebbibi CHP'dir. Kürt kardeşlerimin yaşadığı acının kaynağı CHP'dir. Kürt meselesinin patenti CHP'ye, istismarı da BDP'ye aittir" dedi.
 
Bölge halkı ile aynı acıları yaşayan biri olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, "Bunlara göre Apo peygamberdir. Bunu da ilan ediyorlar. Yahu siz hangi yüzle kalkıp da bunun organizasyonunu yapıyorsunuz. Bu fitne fesattır. Üç beş oy için bunları yapıyorlar" diye konuştu. CHP ile BDP'nin sivil faşizmde buluştuğunu öne süren Erdoğan, "Buraya durup dururken gelmedik. Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt sorununun müsebbibi CHP'dir. Kürt kardeşlerimin yaşadığı acının kaynağı CHP'dir. Kürt meselesinin patenti CHP'ye, istismarı da BDP'ye aittir" dedi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da İstasyon Meydanı'nda yaklaşık 10 bin kişiye seslenirken miting için olağanüstü güvenlik önlemi alındı. Miting öncesinde alanda 'Bir daha' türküsü Kürtçe 'Carek din' olarak sık sık seslendirildi. Günlerden bu yana merakla beklenen Diyarbakır mitinginde eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker eşlik etti. Mitingteki konuşmasına Diyarbakırlılar'ı sevgi ve saygıyla, hasretle selamladığını anlatan Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'ın tarih, medeniyet ve kardeşlik şehri olduğunu, kentte Çin Seddi'nden sonraki Dünyanın en uzun surlarının bulunduğunu, kentin 41 sahabeye, peygamberin yüzünü görmüş 41 ulu insana ev sahipliği yaptığını söyledi. Erdoğan, şöyle dedi:
 
"Diyarbakır huzur, maneviyat, en çok da kardeşlik demektir. Bu benim başbakanlığım döneminde Diyarbakır'a 11'inci gelişim. En son 2010'da Diyarbakır'a geldim. Demokrasi için, hukukun üstünlüğü için, çetelerle mücadele için o gün sizden destek istemeye geldim. O gün sizi yine tehdit ettiler. Yine korkuttular. Mitinge gelmenizi, bizimle gelmenizi, bizimle kucaklaşmanızı hasret gidermenizi engellemek istediler. 12 Eylül'deki bu cesaretiniz için güçlü bir haykırış için sizi kutluyorum. Bu BDP, BDP'nin desteklediği bağımsızlar, bir taraftan demokrasi, özgürlük diyorlar. Sizin demokratik hakkınızı engellemişlerdi. Tehditle korkutarak. Sizin demokrasi anlayışınız bu mu yahu? Biz böyle bir anlayışa evet demiyoruz. Biz milli iradeye pranga istemiyoruz. Biz özgürlüklere pranga istemiyoruz. Bırakın vatandaşı kendi haline iradesini ortaya koysun. Ama bunu yapamazlar. Bunu yaptıklarında başlarına ne geleceğini biliyorlar. Ben inanıyorum ki Diyarbakırlı kardeşim buradan onlara doğru dürüst oy bile vermez. Bunlar bireysel saltanatlarını sürdürüyorlar."
 
Diyarbakır'a siyaset adamı Başbakan, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olarak gelmediğini anlatan Erdoğan, "Sizin karşınızda sizden biri var. Kardeşiniz kader arkadaşınız yol arkadaşınız kimsesizlerin kimi bir sesi kardeşiniz var. Biz milletimizle konuşurken devletin diliyle değil, muhabbetin diliyle konuşuyoruz. Gönül diliyle konuşuyoruz. Biz Diyarbakır'da söylediğini Ankara'da yalanlayanlardan, İstanbul'da unutanlardan hiç değiliz" diye konuştu.
 
Diyarbakır'da ne söylediyse diğer 80 ilde de eğilmeden aynı şeyi söylediğini anlatan Başbakan Erdoğan kente muhabbet etmeye dertleşmeye geldiğini belirtti. Erdoğan, "Kardeşler arasında hesaplaşma yoktur, helalleşme vardır. Ben bugün sizlerle helalleşmeye geldim" dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Suriye'nin başkenti Şam'a ben defalarca gittim. Şam nice ulu insanların kabirlerinin olduğu bir şehirdir. Şam'da Emevi Mescidi'nin hemen yanında, tarihin en büyük komutan Selahaddin Eyyubi Hazretleri'nin türbesi vardır. Bundan sadece 93 yıl önce Kudüs Osmanlı'nın elinden çıktığında, düşman orduların komutanı ayağını Selahaddin Eyyubi'nin mezarının üzerine koydu ve dedi ki: Kalk ey Selahaddin dedi, biz yine geldik dedi, şimdi atalarımızın intikamını aldık dedi. Selahaddin Eyyubi bir tek namazını bile cemaatsiz kılmadı. Günlerce ağladı. Ölüm döşeğindeyken vasiyet etti, kefenini bir sırığa bağlayıp Şam sokaklarında dolaştırdılar ve şöyle bağırdılar "Ey ahali, Sultan Selahaddin'in son haline bakın ve ibret alın." Bir kefenle dünyadan gidiyor. Böyle bir sultanın, devlet adamının, dininin mezhebinin önemi olabilir mi? Böyle bir sultan gönüllerin sultanı olmaz mı? Biz hep birlikte Selahaddin Eyyubi'nin torunlarıyız. Biz Selahaddin'in ordusundaki neferlerin torunlarıyız. Kürdü, Türkü, Arabı, Çerkezi ne derseniz deyin yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz biz."
 
BDP, PKK'DAN GÜÇ ALARAK BİZİ BÖLMEK İSTİYOR
Başbakan Erdoğan, 'Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere tek sözün var" diyerek şunları söyledi:
 
"Siz insan aramıyorsunuz? Siz Kürt arıyorsunuz. Biz ise insan arıyoruz. Çünkü benim için ne Türk milliyetçiliği ne Kürt milliyetçiliği var. Hepsi benim kardeşimdir, canımdır, ciğerimdir. Bizim farkımız bu. Ama bunlar ne diyor benim Kürt kardeşimin hangi sorunun çözdüler soruyorum size? Biz sorun çözdük. ve çözmeye de devam ediyoruz. Biz ne dedik, biz Türkiye vatandaşlığı çatısı altında toplandık. Bir olacağız, beraber olacağız, diri olacağız yola böyle koyulduk. Çünkü bizi bölmek istiyorlar. Bu BDP PKK'dan gücünü almak suretiyle bizi bölmek istiyor. Benim Kürt kardeşimi seviyorsa gidip sabah namazından çıkan bir Kürt imamı niçin öldürüyorlar? Bundan benim mahallemdeki Kürt kardeşlerimi seviyorsa, Cizre'de benim Kürt yavrularımın kaldığı İmam Hatip yurdunu niçin ateşe veriyorlar? Bunların derdi başka. Bunlar Kürtlerin dini Zerdüştlüktür diyenlerdir. İslam, kılıç zoruyla Kürtlere kabul ettirildi diyenler. Böyle bir şey yok. İşte Sellahaddini Eyyübi'yi söyledim size. Bu oyunu 12 Haziran'da bozmaya varmıyız? Kardeşlerim bakınız Çanakkale'de hepsi koyun koyuna yatıyor. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı, Romanı, koyun koyuna yatıyor. Sarıkamış'ta şehitlerimiz yan yana yatıyor. Biz Türk, Kürt, Arap o büyük zaferi birlikte kazandık. Kurtuluş savaşını hep birlikte verdik. Cumhuriyeti hep birlikte kurduk.
 
Diyarbakır, biz kardeşiz be. Biz ezelden beri kardeşiz ebediyen kardeşiz. Biz Adem'le, Havva'dan geliyoruz. İşte onun için biriz. Bölmek isteyenlere de cevabımızı 12 Haziran'da verelim. Ulu Cami'nin Behram Paşa camiinin, Malabadi Köprüsü'nün harcında bizim kardeşliğimiz var. Zılgıt da bizim, horon da bizim. Şu Ulu Camii'nde cemaat hangi kıbleye dönüyorsa, bilinki İstanbul Süleymaniye'de de cemaat aynı kıbleye dönüyor. Kıblemiz bir, ayrım varmı? Yok."
 
Başbakan Erdoğan, BDP'nin 'sivil itaatsizlik' çadırlarında cuma namazı kıldırmasına tepki gösterdi. Erdoğan, "Bakınız bu nedir bu tam manasıyla bir dine fitne sokmaktan fesat sokmaktan başka bir şey değil. İşte bunlara zaten dinle alakanız yok. Ne diyorsunuz 'Kürtlerin dini zerdüştlüktür' benim Kürt kardeşlerim kabul etmiyor ayrı birde onlara göre Apo peygamberleridir. Bunu da ilan ediyorlar. Siz hangi yüzle böyle bir orgnazisayonu yapıyorsunuz. Bu sadece fitnedir, fesattır ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Benim kardeşlerimi kandırmanın aldatmanın yolu bu" dedi.
 
Erdoğan' dün Hopa'da yaşanan olaylara da değinerek, "İşte dün Hopa'da yaptıklarını gördünüz. Çocukların ellerine taşları verirler saldırdırlar markete bunlar. Eşkıya bunlar, terörist, yaptıkları bu. Çocukların arkasına sığınmak suretiyle oy isterler. Biz bu topraklarda bir somun ekmeğini paylaştık. Sevgimizi nasıl paylaştıka hüznü acıyı gözyaşınıda paylaştık. Siz Diyarbakır'da ne acı çektiyseniz biz Ankara'da aynı acıyı çektik. Diyarbakırlı annenin gözünden yaş akarken, Çankırılı annenin gözünden yaş akarken bizimde gözlerimizden yaş aktı" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, CHP'yi eleştirirerek, CHP zulmünü, baskını hep yaşadıklarını ileri sürerek şunları söyledi:
 
"Şu anda meske takıp işbirlikçilerinin desteğiyle buraya gelenler buradaki zulmün mimarlarıdır. Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt sorunun müsebbibi CHP'dir. Kürt kardeşlerimin yaşadığı acının kaynağı bizzat CHP'dir. İşte şu anda elime Ahmedi Hani'nin Mem u Zin'i var. Bu CHP'nin Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından onaylı yasaklanmıştı. Ama bunu biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yayınladık. Buyrun CHP nerde biz nerde? Kürt meselesinin çözümü için verdiğimiz mücadelenin önünde aşılmaz bir duvar vardı. Dün Diyarbakır'a gelen sizlere şirin gözükmeye çalışıyor. CHP'nin genel başkanı 8.5 yıl boyunca CHP'nin grup başkanveli olarak Kürt meselesini parlamentoda bizzat inkar etti, reddetti. Daha bir kaç gün öncesine kadar Kürt diyemiyen CHP lideri sandığa iki hafta kala Kürt meselesini hatırlayıverdi. Böyle biri. Bunlar zoraki demokrat, geçici demokrat. Bunlar sandık demokrat. Kürtçe plakları kasetleri bunlar yasakladı. Kürt kardeşimin kültürün bunlar inkar ettiler. Diyarbakır cezaevindeki işkencelere, asit kuyularına, Ergenekon terör örgütüne bunlar sahip çıktılar. Hatta ne dedi?Bana gösterin dedi bende gidip üye olayım dedi. Peki bunlar hangi yüzle sizin huzurunuza çıkıyor. Ben diyeyim şimdi CHP'ye BDP sahip çıkıyor. Dayanışma içindeler. BDP bunları kullanıyor ve bunlara kucak açıyor. Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt meselesinin istismarı da BDP'ye aittir. Benim Kürt kardeşim CHP zülmunden kurtuldu ama bu sefer BDP zulmüne maruz kalıyor. CHP ile BDP sivil faşizmde işbirliği yapıyor. Mem-u Zin'i yasaklayan anlayışla, Şivan Perver'i yasaklayan anlayış arasında ne fark var. Başörtüsünü yasaklayan anlayışla İmama Hatipli çocukların yurtlarına molotof atanların arasında ne fark var. İkisi de sivil faşizm değil mi? Ahmet Kaya'yı vatanına hasret bıraktıran anlayışla Şivan Perver'e Diyarbakır'da konser verdirmeyen anlayış arasında ne fark var. İkiside sivil faşizm değil mi? Ezanı Türkçe okutan anlayış ile 'Kürtlerin dini Zerdüşttür, Kürtler zorla Müslüman edilmiştir' diyen anlayış arasında ne fark var? İmam hatiplere düşman olan anlayışla, imam katleden cuma namazlarına nifak sokan anlayış arasında ne fark var soruyorum size?"
 
Kürt sorunu konusunda yaptıkları anlatan Erdoğan, Hazro İlçesi'nde parti teşkilatından bir kişinin PKK tarafından kaçırıldığını belirterek, "Bu Kürt. Niye kaçırıyorsun? Aynı şekilde bir arkadaşımın işyeri basılıp iş makinaları yakıldı. Bu da Kürt. Esnafa kepenk kapattırılıyor bunlar Kürt değil mi? Bunların ekonomik bağımsızlığına müdahale değilmi? Bu nasıl Kürt kardeşlerimin yanında olmak?" diye sordu.
 
Konuşmasında "Benim şu anda 60'ı aşkın Kürt milletveikilim var. Bizde ayrım yok öyle bir sıkıntı yok. Bakan arkadaşlarımın içinde 4 tanesi aynı şekilde Kürt" diyen Erdoğan, MHP'ye çatarken kendileri gençler ölmesin dedikçe bu partinin şehit cenazelerini istismar etitğini öne sürdü. Erdoğan, şunları söyledi:
 
"Biz kardeşlik dedikçe BDP Kürt sorunu biterse ne olacağım kaygısına düştü. Çünkü bu biterse Diyarbakır'da rantları gidecek. Bu ülkede akan kanıda gözyaşınıda bütün engellemelere rağmen inşallah biz durduracağız. 12 Haziran sonrasında yeni özgürlükçü demokratik sivil katılımcı bir anayasayı hep birlikte uzlaşmayla ittifakla yapacağız. Sizin sorununz sıkıntınız acınız maalesef birilerinin geçim kaynağı haline gelmiş."
 
BDP'nin kürt sorununun bitmemesini istediğini söyleyen Erdoğan, "Asimilasyon, inkar, ret sona ermesin istiyor. BDP bu topraklarda baskı zulüm olsun kan olsun gözyaşı olsun istiyor. Çünkü bu sorunlar ortadan kalkarsa BDP'liler işsiz kalacak. Biz özgürlükleri genişlettiçe BDP bundan rahatsız oldu. CHP ile kolkola omuz omuza sivil faşizm ilan ediyor" dedi. Erdoğan, sivil itaatsizlik eylemlerinin sivil faşizm olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Şu çadırlar sivil itaatsizlikle ne alakası var. Konuşmana engel olan varmı? Mitingse gel mitingine yap, basın toplantını yap ama insanları tehdit etme. Yapılan benim Kürt kardeşlerime baskıdır zulümdür, derdi çilesi üzerinden siyasi çıkar sağlamaktır. Bu zülme hep birlikte karşı duracağız. Bu kirli tezgahı hep birlikte bozacağız."
 
Seçimlerle ilgili tüm güvenliğin alındığı anlatan Erdoğan, "Gidiniz demokratik mücadelenizi ortaya koyunuz. Çünkü eğer bunlar kadar, bu dürüst olmayan çeteler kadar dürüst insanlar olmazsa o zaman meydan bunlara kalır. Korkunun ecele faydası yok. Korkmayacağız üzerine gideceğiz. BDP'ye gerekli cevabı hep birlikte vereceğiz. Diyarbakır özgürlüğüne demokrasiye milli iradeye kendi iradesine sahip çıksın diyorum." (AA)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmirlilerden Çılgın Proje yorumları
Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’da açıkladığı çılgın projeler İzmir’de büyük ...
Kılıçdaroğlu: Başbakan kendisini tanımlamış
Başbakan Erdoğan’ın “ben onun kadar edepsiz, alçak, ahlaksız değilim” ...
Güçbirliği'ne akedemisyenlerden büyük destek
Cumhuriyet Güçbirliği’nin bağımsız milletvekili adaylarını destekleyen ...
 
Diyarbakır mitingini kana bulayacaklardı!
MHP'nin Diyarbakır mitingini provoke edecekleri iddiasıyla 7'si Ülkü Ocakları'ndan ...
'KPSS'ye kopya, YGS'ye şifre, yandaşa torpil'
Önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir yakınının nasıl bir kamu ...
Akay: CHP mitingten memnunsa biz de memnunuz
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, 4 Haziran Cumartesi günü İzmir ...
 
CHP’li Çam, Özdoğan’ı andı
CHP İzmir 1. Bölge 4. Sıra Milletvekili Adayı Musa Çam, 68 kuşağının önder ...
Talu’dan Bakan Bağış’a tepki
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir 1. Bölge 1. Sıra Milletvekili ...
‘İzmir temiz enerjinin merkezi olacak’
Partisinin enerji politikalarını açıklayan CHP Genel Başkan Yardımcısı ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
'Pişman olmuş adama Nobel verdiler!'
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Altın anahtarla açılan Sümerbank'ın acı sonu!
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
‘Gönülsüz bekarlar’ için bakanlar devreye!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İmamoğlu yalnız mı bırakılıyor?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva