İZMİR - İzmir'de tanı konmuş 6 bin alzheimer hastası bulunurken, tanı konmayanlarla birlikte sayının çok daha fazla olduğu belirtildi. Bu hastaların büyük bölümün ise her gün trafikte dolaştığı kaydedildi. Trafikteki hastaların, hem kendilerinin, hem de diğer sürücülerin can güvenliğini tehdit ettiği dile getirildi. Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şube Başkanı Dr. Aysel Gürsoy, alzheimer hastalarının araç kullanmaya devam etmesinin ciddi sorun teşkil ettiğini söyledi. Çok sayıda alzheimer hastasının tedavisini sürdüren Gürsoy, "Alzheimer hastalarının araç kullanmaları konusunda çok sorun yaşıyoruz. Benim astsubay emeklisi bir hastam var. 'Yapma, kullanma' dememize rağmen engelleyemedik. Çok kötü bir kaza yaptı. Eşi ve kendisi şans eseri kurtuldu. Araç hurdaya döndü. Şimdi yine kullanacak" diye konuştu.
Günlük hayatlarında araç kullanan ve kullanmayı seven kişilerin alzheimer hastası olmaları durumunda bu alışkanlıklarından vazgeçmeleri gerektiğini dile getiren Gürsoy şöyle konuştu: "80 yaşlarında bir hastama alzheimer tanısı koyduk. Hastamız Çeşme'de oturan bir işadamı ve her gün Çeşme'ye gidip geliyor. Yıllardır arabasını da kendisi kullanıyor. Yani en büyük keyfi araba kullanmak. Tanıyı koyduk, ilaçlarını yazdık ama 'bak sakın araba kullanma' dedik. Bize '50 senedir kullanırım bir çizik bile yok" diyerek ısrar etti. Ancak biz yarın ne olacağını garanti edemiyoruz, dedik. Epey anlattık, zor ikna oldu."
YÖN KAVRAMI KAYBOLUYOR
Alzheimer hastalarının araç kullanmada ısrar etmelerinin ailelerini de çok zor durumda bıraktığını belirten Gürsoy, yön kavramını yitirdikleri için yaşadıkları yüksek riski de kavrayamadıklarını söyledi. Gürsoy, "Her şey birden kaybolmuyor. Sadece oryantasyonu bozuluyor, yön kavramı kayboluyor. Düz yolda arabayı gayet iyi kullanıyor. Ama 'sol ne taraftı' diyor, orada takılıyor. Trafik kurallarını unutuyor. Yanındaki 'sola döneceksin' diyor, 'hayır bu taraftaydı' diye ısrar ediyor. Hızını da ölçemiyor, 'O gelene kadar ben çoktan geçer giderim' diyor ama aslında geçebileceği kadar mesafe kalmamış oluyor" diyerek, bu tür hastaların yaşadığı olaylardan ve tehlikelerden örnekler verdi.(Mevlüt Dağdeviren/Egeli Sabah)