FATİH YAPAR/ EGEDESONSÖZ - Ege TV’de yayınlanan ‘Siyasetik Programı’na konuk olan Şengül, “ İzmir’in siyaseten sürdürdüğü ideolojik bakış artık değişiyor. İzmir artık çok da ideolojik değil, özgürlükçüdür. İzmir bundan önce icraatlara göre değil düşünceye göre değerlendirme yaptı. AK Parti’nin çok da korkulacak bir parti olmadığını gördü. AK Parti’de her düşünceden kişi var ama insanlar bunu görmek istemiyor. Liberali, muhafazakârı, sola yakın düşüneni de bize oy veriyor. Kendini ‘solcuyum’ diyen kişilerin oylarını aldık. İzmir şimdiye kadar hizmete oy vermedi. Yaşam tarzını oyladı. Bu seçimde artık İzmir’de değişimler olacak. Kimse “ceketimi koysam bile seçilir. Nasıl olsa seçimi kazanırız” diye düşünmesin” dedi.
SÖZLERİNİ TUTMUYORLAR
İzmir’de 2009 yerel seçimlerinin AK Parti için ters bir seçim olduğunu söyleyen Şengül, “Bayındır’da bile seçim gitti geldi. İzmir’de yerel seçimlerde biz seçimi koruduk. Oyumuzu arttırmamıza rağmen seçimleri kaybettik. AK Parti’nin karşısında diğer partiler içgüdüsel olarak birleşti. Siyasi partiler içinde güçleri yüksek olanlar AK Parti karşısında bir araya geldi. İzmir’de de daha çok oranda bunu gördük. Yerel seçimlerde iki ilçe ortaya çıktı. Bayraklı ve Karabağlar İzmir’de çok güçlü olduğumuz ilçelerdir. Biz seçimlerde bu ilçeleri de kaybettik ama halk orada memnun değil. İki ilçe başta olmak üzere birçok ilçede vatandaşlar hayal kırıklığı içinde yaşıyor. Seçim çalışmalarında vatandaşlar yerel yönetimlerden şikayet ediyor. Benim siyaset tarzımda başka siyasetçileri kötülemek yoktur ama verdikleri sözleri tutmuyorlar. Halka projelerimizi anlatacağız. İzmir kabuğunu kırıp hak ettiği yere gelmek istiyor. İzmir AK Parti’nin belediyeciliği çok iyi bildiğini biliyor. Türkiye’de illerin tamamına yakınında çok önemli sınavlar verdik. Yerel yönetimlerle ilgili birikim ve deneyimimiz var.
KAVGALI EVE KIZ VERMEZLER
AK Parti’nin yerel seçimler için startı çoktan verdiğini ifade eden Milletvekili Şengül,”Her an seçim olacakmış gibi çalışıyoruz. Önümüzde il kongresi var. İzmir’de şu kadar ilçeyi alırız anlayışına karşıyım. İzmir takdir edecektir. Vatandaşın vereceği karara saygılıyız. İzmir’de yerel yöneticiler iş yapamıyor. Metro da bile verilen sözler yapılmadı. Uyum çok önemlidir. İzmir’de aynı siyasi partiden olmalarına rağmen belediyeler kavga ediyor. Uyum ve işbirliğinin olmadığı yerde başarı olmaz. CHP’li belediyeler sürekli birbirleri hakkında açıklamalar yapıyorlar. AK Partili belediyeler sürekli birbirlerine deneyimlerini anlatıyor. Siz aynı siyasi partidensiniz ve kavga ediyorsunuz. Kavgalı eve kız vermezler. Bunu böyle bilsinler” dedi.
SİYASET ÜSTÜ BİR KENT DÖNÜŞÜM
Hükümetin genel seçimler öncesinde açıkladığı 35 proje ile ilgili konuşan Şengül, “Hedef 2023 olarak göstermiştik. EXPO adaylığını kazandığımızda çok önemli bir yatırım bombardıman yapılacak. Projeler gerçekleştiğinde İzmir birinci lige çıkacak. İzmir’in müthiş bir cazibesi var. Tarihi geçmişe sahip olan kentimizin çekim gücü çok yüksek. İnsanların tercih nedeni oluyor. İzmir’in çekim gücü olmazsa 8 bin 500 yıllık tarihi olmaz. Tarım, tarih, deniz, orman, turizm yani her şey var. Biz bu güzelliği vahşice kullandık. Kentin etrafı hastalıklı yerleşim yerleri ile dolmuş. Binaları yapmışız. Kırsaldan kente göç nedeniyle konut ihtiyacı sağlanamamış ve birileri ‘bırakın yapsınlar’ demiş. Sonrasında çarpık yapılaşma oluşmuş. Şimdi kente sağlıklı alanlar kurmamız gerekiyor. Bizim acilen dönüşüm yapmamız gerek. Bizim kaybedecek vaktimiz yok. Depremin ne zaman olacağı belli değil. Acilen insanların yaşadıkları yerin kendilerine mezar olmaması için çalışmaları hızlandırmamız gerek. Kentsel dönüşüm yasa tasarısı komisyondan geçti ve Mart ayında meclisten çıkacak. Bundan sonra belediye ve kamu kurum kuruluşlarının eli güçlenecek. Yeni çıkan yasa ile hiç kimseden izin alınmadan çalışma yapılacak. Belediye bunu yapacak. Halkımıza şunu söylüyorum. Kesinlikle onlar için daha sağlıklı güvenli yerler yapılacak. İnsanlar bu zamanda ‘başımı sokacak yerim, araç park yerim ve oyun alanım olsun’ diyor. Bu da kent dönüşüm yasası ile gerçekleştirilecek. Kent dönüşümünü siyasete alet etmeden, siyaset üstü bir yapı ile belediyelerle el ele vererek yapılacak” diye konuştu.
DAĞA MI ÇIKARSIN BİLEMEM
Aliağa termik santral ve Büyükşehir Belediyesi’nin Menemen’de yapmayı planladığı Katı Atık Bertaraf Tesisi ile ilgili konuşan Şengül, “Biz, enerjiye ciddi ihtiyacı olan ülkelerden birisiyiz. Enerji ihtiyacımızın büyük bölümü doğalgazdan gideriliyor. Ama bu kaynakta dışa bağımlılık var. Enerji çeşitliliğini arttırmamız gerek. Bugün ülkelerle aramız iyi olabilir ama yarın vanayı kapatırlarsa ne olacak. Bunu bizim düşünmemiz gerek. Keşke rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ile ihtiyacımızı gidersek ama olmuyor. Türkiye’nin tamamına rüzgar gülü koysan enerji ihtiyacını karşılamaz. Nükleer santralin bir sıkıntısı yok. Güvenliğini sağladıktan sonra çalışmalar sağlıklı yürütülebilir. Kömüre dayalı termik santrali kurmak zorundayız. Aliağa’da kurmazsak nereye kuracağız. Muğla Yatağan Santrali kötü bir örnektir. Şu andaki sistem çok önemli ve iyi gidiyor” dedi. Şengül katı atık tesisi ile ilgili de, “Büyükşehir Belediyesi Torbalı’ya kurmak istedi olmadı. Menemen’de de aynı problem var. Harmandalı zaten doldu taştı. Torbalı’da da Menemen’de de olmaz. Yamanlar’a mı gidersin, dağa mı çıkarsın artık onun (belediyenin) sorunu. Bizden yardım istemediler. Hükümet olarak elimizden geleni yaparız” diye konuştu.
AŞLIK İÇİN ‘BAŞKAN OLAMAZ’ DEMİŞTİM
Siyaseten bulunduğu görevde en iyisini yapmak gibi bir amaç taşıdığını söyleyen Şengül, siyasete giriş sürecinden de bahsetti. AK Parti’nin kuruluşundan sonra İzmir’de oluşturulan kadro değişimi sırasında kendisine teklif geldiğini Karşıyaka İlçe Başkanlığı’nda eski İlçe Başkanı ve Milletvekili Serpil Yıldız’ın ‘yönetimde bulun’ önerisini kabul etmediğini söyledi. Daha sonra eski İl Başkanı partinin diğer milletvekili Ali Aşlık’ın “İl başkanı olma ihtimalim var. Olursam benimle çalışır mısın” sözüne olur verdiğini söyleyen Şengül, “Ali bey bana bu öneriyi getirdiğinde kendi kendime ‘nasıl olsa il başkanı olamaz’ dedim. Teklifini de ‘tamam oluruz’ diyerek öylece geçiştirdim. Sonra il başkanı oldu ve bana görev almak gerektiğini söyledi. Siyasete böylece il yönetiminde görev alarak başladım. Bu mesele halen daha aramızda espri konusu olur” dedi. Siyasete girme hedefinin okul yıllarından itibaren başladığını da söyleyen Şengül, “Üniversiteden yeni mezun olmuş bir şehir plancısı olarak bir beldenin imar planlarını yaptık. Daha sonra bu planları anlattım. O belediyede meclis üyesi ‘benim evimin olduğu yere ne oldu’ dedi. Bu soruyu belediye başkanı da sordu. Ben de kendisine evinin yeni plana ‘yol’ olarak işaretlendiğini söyledim. Baktım ki planları onaylayan bu kişiler belediyeyi yönetiyor. Ama ne olduğunu bilmeden çalışıyor. Ondan sonra ‘benim siyasette olmam gerek’ diye düşündüm” ifadelerini kullandı.