İZMİR - Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) davetlisi olarak Fuar'a katılan 3 Türk mucitten biri olan tekstil profesörü Tarakçıoğlu, "Tekstil Esaslı Hava Isıtıcı Güneş Kollektörü" buluşuyla altın madalya kazandı. Fuar kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen "Yeşil Buluşlar Dünya Yarışması"na da altın madalya kazandığı buluşuyla katılan Prof. Dr. Tarakçıoğlu, bu yarışmada da "Ekoloji Madalyası"ile ödüllendirildi. Bu madalya ile Tarakçıoğlu, IFIA'nın 2011 ve 2012'de düzenleyeceği tüm fuarlara ücretsiz, davetli katılımcı olarak katılma hakkı kazandı.
Prof.Dr. Tarakçıoğlu, 'Romanya Eğitim, Araştırma, Gençlik ve Spor Bakanlığı' tarafından sadece bir kişiye verilen "IENA 2011" özel ödülüne de layık görüldü. Almanya'daki fuardan üç ödülle dönen Tarakçıoğlu, büyük onur duyduğunu söyledi. 20'nin üzerinde patent ve faydalı model belgesi ya da başvurusu bulunduğunu vurgulayan Prof.Dr. Işık Tarakçıoğlu, şöyle dedi: "Fuar ve yarışmalara bunlardan sadece birisiyle katıldım. Mümkün olduğunu önceden bilsem daha fazla buluşumla katılırdım. Götürebileceğim diğer bir buluşum dünyanın en basit ve en ucuz su ısıcı kolektörü olan 'Tekstil Esaslı Esnek Su Isıtıcı Güneş Kolektörü' olurdu. Bunu götürmedim ancak dizüstü bilgisayarda anlatıp gösterdim, katılımcılardan büyük ilgi gördü."
Prof.Dr. Tarakçıoğlu, fuarda kendisine altın madalya kazandıran buluşuyla kuruttuğu elma, kavun, mandalin, portakal, şeftali, kavun gibi meyveleri katılımcılara ikram ettiğini ve çok beğenildiğini söyledi. Türk Patent Enstitüsü'nün davetlisi olarak Fuar'a katıldıklarını, bu davet sayesinde Türkiye'nin fuarda yer aldığını belirten Tarakçıoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"TPE yetkililerine çok teşekkür ediyorum. Eğer TPE bizi davet etmemiş olsaydı, Türkiye'den hiç katılım olmayacaktı. Halbuki başta Çin, İran, Malezya, Rusya, Romanya olmak üzere birçok ülkeden en az 50'şer kişilik katılım vardı. Dilerim bundan sonraki fuarlara daha fazla mucidimizin katılması sağlanır. Türkiye'de ne yazık ki araştırma geliştirmenin, buluşların, inovasyonun önemi hala tam anlaşılmış değil. Taklitçilikle veya dışarıdan ithal edilen bilgiyle, teknolojiyle bir ülkenin hiçbir zaman birinci sınıf bir bilgi toplumu olması mümkün değil. Ancak bu gerçek hala küçümseniyor. Fuarda en dikkat çekici nokta başta Almanlar olmak üzere ülkelerin gençleri hatta çocukları Ar-Ge'ye teşvik etmeye verdikleri önemdi. Onlar için ayrı yarışmalar, ödüllendirmeler yapılıyor. Fuar süresince 20 kadar konuşmacı da fikri mülkiyet haklarının korunmasından Ar-Ge'nin önemine ve çeşitli örnek vakalara kadar birçok konuda sunumlar yaparak özellikle gençlerin bilinçlenmesine katkıda bulundu."(DHA)