AKP'nin yüzde 50 başarısının sırrı ne?

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve karizması ile üst üste üçüncü seçim zaferini elde eden Ak Parti, 9 yılda seçmen sayısını da iki katladı. Erdoğan’ın üçüncü seçim zaferi dünyada da büyük yankı uyandırdı. 2002’de 10 milyon 808 bin seçmenin oyuyla iktidara gelen ve 12 Haziran’da 21 milyon 441 bin seçmenin oyunu alan Ak Parti için, “Her iki seçmenden birinin oyunu aldı” diye yorumladı.

 

Geçerli oyların yüzde 50’sini kazanan Ak Parti’nin aldığı oy sayısı, 2002’den bu yana istikrarlı bir şekilde tırmandı. 12 Haziran’da 9 bakanlarının seçim bölgesini değiştirip değişik bir taktik uygulayan Başbakan Erdoğan, CHP’nin kaleleri olarak billinen bölgelerde de oy oranını artırdı.

 

Vatan'ın haberine göre, 3 Kasım 2002’deki seçimde 10 milyon 808 bin seçmenden oy alan Ak Parti, 22 Temmuz 2007’de yapılan seçimde kendisine oy veren seçmen sayısını yüzde 51 oranında artırdı. 2007’de iktidar partisine oy veren seçmen sayısı 16 milyonu aştı. İki dönem üst üste iktidarda olmasına rağmen, pekçok iktidarın yaşadığı yıpranmalardan kendisini korumayı başaran iktidar partisi, 12 Haziran seçiminde 21 milyon 441 seçmenin oyunu aldı. Böylece, Ak Parti, kendisine oy veren seçmen sayısını 2007’de 2002’ye kıyasla yüzde 51 oranında artırırken, 12 Haziran seçiminde artış oranı yüzde 98.4’e ulaştı. Ak Parti’ye oy veren seçmen sayısındaki artış, neredeyse ülkenin tümüne yayıldı ve istikrarlı bir artış trendi yakaladı.

 

Erdoğan liderliğindeki Ak Parti özellikle CHP’nin kalesi olarak bilinen seçim bölgelerinde aldığı oyları çarpıcı oranlarda yükseltti.

Örneğin, Ak Parti, 2007 seçiminde yüzde 31.6 oy aldığı İzmir 1. bölgedeki oyunu yüzde 43.2’ye, yüzde 29.4 oy aldığı İzmir 2. bölgedeki oyunu son seçimde yüzde 44.4’e çıkardı. Muğla’da 2002’de yüzde 13.2 olan, 2007’de yüzde 26.3 olan oy oranı, 12 Haziran’da yüzde 32.9’e çıktı.

 

Aydın’da 2002’de yüzde 22.7 olan, 2007’de yüzde 29.2 olan oy oranı, 12 Haziran’da yüzde 35.5’e yükseldi. Adana’da 2002’de yüzde 26.8; 2007’de yüzde 36.9; 2011 ise yüzde 37.5 oy alan Ak Parti, Çanhakkale’deki oylarını da artırdı. 2002’de yüzde 25.8; 2007’de yüzde 35.4 olan Çanakkale’deki oyu 12 Haziran’da yüzde 40’ı aşarak 41.5’e ulaştı. 2002’de yüzde 21.2 oy aldığı Antalya’da 2007’de yüzde 34, son seçimde ise yüzde 39.4 oy almayı başardı. 2002’de yüzde 44.2; 2007’de de 53.7 oy aldığı Rize’de son seçimde oylarını yüzde 69.1’e tırmandırdı. Aynı şekilde ülkenin bambaşka bir köşesinde bulunan Hatay’da da 2002’de yüzde 29.9 olan Ak Parti’nin oyu, 2007’de yüzde 40.9’a, 12 Haziran 2011’de de yüzde 44.6’ya çıktı. Oy oranları yıllara göre sırasıyla Mersin’de yüzde 24.7; 27.2 ve 32.2, Trabzon’da yüzde 43.9; 56.8 ve 59.1 oldu.

 

Başbakan Erdoğan, dün, yurtdışı ve yurtiçinden gelen tebrikleri kabul ederken, yabancı basına fotoğraf verdi. Erdoğan, bir yandan da yeni döneme ilişkin program ve vitrin çalışmalarını şekillendirmek üzere çalışma yaptı. Başbakan’ın toplantının ardından Köşk’e çıkarak Cumhurbaşkanı’na istifasını sunması bekleniyor. Cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurma görevinin, TBMM’deki andiçme töreninin ardından verilmesi beklenirken, Erdoğan, yeni dönemde hem yasama ve yürütmenin hem de partisinin vitrinini oluşturacak kadroyu şekillendirme çalışmalarına da başladı.

 

 

AKP’nin başarısının sırrı kuşkusuz ekonomi ve hizmette yaptıklarıdır. Bu iki alanın iktidar partisinin başarısında büyük payı var. İnsanlar artık ‘Cebimdeki para yarın ne olacak?’ demiyor, uzun vadeli borçlara girebiliyor. Ekonomide daha istikrarlı bir ortam var. Belediye hizmetleri, ulaşım, eğitim ve sağlık alanında yapılanlar da AK Parti’nin 9 yılllık iktidar başarısının sırrıdır. İdeolojiden öte toplumsal hayata dönük siyaset yapmıştır. Bugün AK Parti döneminde Kürt meselesi her yönüyle konuşulabilmiştir

 

AK Parti Türkiye’nin yükselişinde enteresan bir ilişki kurdu. Ekonomide, toplumsal statüde çok ön plana çıktı. Ak Parti Türkiye’yi ve toplumu yukarı çeken bir parti gibi görülüyor. Bu dönemde farklı bir muhalefet tarzı gösterdi, ideolojik yaklaşmadı. CHP özellikle AK Parti’ye yoksulluk ve yolsuzluk, sosyal adalet temalı konularda muhalafet etti. Buna karşın AKP 9 yılda icraatlarını ve performansını öne çıkardı. 9 yılda ürettiği hizmetler, eğitim alanındaki başarıları toplumun her kesimine yansıdı. 2023 vizyonu da buna bir örnektir.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomide vaatlerde nerede duracağını bilemedi ve bir süre sonra inandırıcılığı kalmadı. AKP’nin yüzde 50’sinin sırrı demokrasi, istikrar ve kalkınmadır. Diğer yandan, AKP Türkiye’nin tek yeni partisi. Değişen uluslararası ve ulusal şartlara uyum sağlayabilen tek parti. Ne CHP ne de MHP bu dönüşümü sağlayamadı. Seçmen de istikrar, kalkınma ve demokrasi istediği için kazandılar

 

CHP hata yapmadı. Kendi limitleri içinde oyunu arttırdı. Gücü bu kadardı ve 5 puan da oyunu arttırdı. Kürt sorunu ile ilgili yaptığı açılımlar nedeniyle de CHP oy kaybetti. AKP ise güçlü bir alternatifi olmadığı için kazandı. Erdoğan’ın karşısında onunla rekabet edecek güçte bir temsil yoktu. Onun gücü diğerlerini gölgede bıraktı. Ayrıca son 10 yılda yaşanan iktisadi göreli iyileşme, 90’lı yıllarda yaşanan büyük çalkantıdan sonra gelecek açısından güven unsuru oldu.