İzmir'in sıçrama hamlesi 'Kordon projesi'

İzmir 10 yıl önce neydi? Ne oldu? Hiç bir şey... 10 yıl sonra da hiç bir şey olmayacak. Yıllar geçer, İzmir bakar... Başka ülkelerin böyle kentleri olsa gözü gibi bakarlar. Oysa biz millet olarak 2011 yılında hala geriyiz, medeni değiliz. Yollara bakın her taraf pet şişe, kimsenin umrunda değil. Herkes çok normal bir işmiş gibi şişeleri yere bırakıyor. 1980'de de yere çöp atan millettik gene atıyoruz. Demek ki onlara yıl hiç bir gelişme olmamış... Eğitim sevisyesinin son derece düşük, kuralların tamamiyle hikaye olduğu bir yerde, işimiz de hikaye olacak tabii...

Daha Koedon esnafıyla tente meselesini çözemediniz tam olarak o kadar zamandır.. Bunları mı yapacaksınız? Kordon'da denize girilecekmiş.. :) bugün başlasanız 10 yılda ancak projesini hazırlarsınız.. 10 yıl sonra da mutlaka birileri dava açıp yürütmeyi durdurur, sonra hadi sil baştan.. :) Uçmayın lütfen. Siz ancak kaldırım yaparsınız, onu da var olanı söküp söküp yerine yenisini yaparak.. :) Durup dururken güldürdünüz beni.. :) :)

İZMİR"in Bütün Sokakları Midyeci,Gevrekçi ve Diğer Seyyar el arabaları ile işgal edilmişken siz neden bahsediyorsunuz.İzmir"i öyle tarif ediyorsunuz ki görmeyen Milano,Venedik zanneder.Bir sürü it,kopuk herkez köşe başlarını tutmuş,eşkiyalar Kemeraltını,Konak Meydanını ele geçirmişken bu anlatılanlar bana ANDERSON dan Masalları hatırlatıyor.Biraz gerçekçi olalım lütfen.Sen daha Konak Meydanında havuza girenleri engelliyemiyorken,seyyara birşey yapamıyorken,Konak PierB-Pasaport arası halkın yürüyüş yolunu Gasp Edip Masa Sandalye atan,üstelik bu masa sandalye atanların burada herhangi bir işletmesi yok iken, bu EŞKİYA lara birşey yapamıyorken bu anlatılanlar tamamen MASAL dır.Bakın İzmir her konuda o kadar sahipsizki Çarşamba günleri Gemi ile gelen Turistlerin can güvenliğini bile sağlıyamıyorsunuz.Daha dün Konak Tansaşın önünde ikitane tinerci takımı Mağazanın önünde duran İtalyan Turistleri taciz ederken bile,bir allahın kulu polis-sivil polis-zabıta kimse yoktu.Hiç bir konuda Profesyonel değiliz.Bu Turistlerin başına herhangi bir şey gelse,ne olacak İzmir in itibarı.Ondan sonra Turist niye gelmiyor diye hayıflanırsınız.Yahu hiç kimsenin aklına gelmezmi şu Turistlerin peşine Sivil Polis Görevlendirmek,bu insanlar topu topu İzmirin 5 km,lik alanında alışveriş yapıyorlar,bu kadar çokmu zor bu insanların can güvenliğini sağlamak.Bazı Esnafında kollarından zorla tutup lokantaya davet etmelerini de artık yazarsam ayıp olur diyorum.İstediğiniz kadar yazın,çizin kimsenin umurunda değil.Bizde böyle derdimizi yazarak deşarj oluyoruz o kadar.

Faytonlar ile ilgili bir gözlemimi ve çözüm önerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yolların kirlenmemesi için fayton arabalarında atların arka kısmına naylon çuvallar geriliyor atların dışkısı bu çuvallara düşüyor. Yollar temiz kalıyor ancak özellikle ön tarafa oturan yolcular kokudan perişan oluyor (bir de bunların bu kokulara alışık olmayan yabancılar olduğunu düşünün). Belediyenin fayton sahiplerine, kapağına basılınca açılan sonra kapanan basit plastik çöp kovalarındaki düzenek gibi bir prototip ahşap kutu ( ata bağlanan okların arasına , çuvalın yerine konacak) hazırlayarak fayton sahiplerinden bunu kullanmalarını isteyebilir.

İzmir'in turistik kimliğinin öne çıkarılması ve kent yenileme projeleri heyecen verici. Merkeziyönetim,yerel yönetim,sivil toplum örgütleri ve üniversitelerin birlikte uyumlu çalışması kentlilere moral verdiği gibi kentin gelişmesine de ivme kazandıracaktır.Sonuçta her kurum ,ker kişi kente ,kentliye hizmet etmektedir.Turistler ve uluslararası organizasyonlar İzmir'e çok yakışıyor.Amerika'nın Boston kentinde turistler için renkli yol çizgileri vardır.Turisti güvenli bir şekilde kentin önemli yerlerine götürür.İzmir'de bir spor organizasyonu için buna benzer bir uygulama yapılmıştı.Alsancak limanından Kemeraltı'na Agoraya'ya örneğin mavi bir çizgi götürebilir.Sarı bir çizgi Alsancak ve alışveriş merkezlerini fuarı gezdirebilir .Yön levhaları bir turizm kentinde gerçekten de çok önemlidir.Sadece Türkçe değil artık evrensel dil olan İngilizce 'de yazılmalıdır.Kent planları ,kent hakkındaki bilgiler ve ulaşım ağı,taksi durakları,iskeleler ,otobüs duraklarını gösteren panolar camekanlı reklam panoları gibi merkezlerde ,tarihi ve turistik alanlarda kurulmalıdır. Kenti süsleyen heykeller hakkındaki açıklamalar Türkçe ve İngilizce olmalıdır.Kenti anlatan kitapçıklar büfelerde bulunabilmeli ,turizm danışma merkezlerinden edinilebilmelidir.Çok kısa bir süreçte turistlere kolaylık sağlayacak küçük önerilerizdir .Saygılarımla..