HABERLER>POLİTİKA
22 Temmuz 2011 Cuma - 14:16

'Polis TSK’nın alternatifi olamaz'

Başbakan Erdoğan’ın iç güvenlik harekâtında asker yerine polisin kullanılması çalışmalarıyla ilgili açıklamalarına CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’den yanıt geldi.

 Polis TSK’nın alternatifi olamaz

ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan’ın terörle mücadelede polisin aktif rol alacağı yönündeki açıklamaları içi "terörle mücadele TSK'nın görevi olmalı polis de yardımcı görev üstlenmeli. Hükümet nasıl bir görev ayrımı yapacağını açıklamalıdır" dedi.

Başbakan Erdoğan ne demişti?...tıklayın
 
Hamzaçebi, parti genel merkezinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk ile birlikte düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
“İÇ GÜVENLİK TSK’NIN GÖREVİ OLMAMALI”
Bir gazetecinin, iç güvenliğin polise devredilmesi konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını nasıl değerlendirdiğini sorması demokrasilerde iç güvenliği polisin sağladığını belirterek “Sayın Başbakan’ın bu yöndeki açıklamasını doğru bir yaklaşım olarak görüyorum. Ancak şunu da ilave etmek istiyorum, demokrasilerle yine sivil güçler polis yani şiddet kullanma tekelini elinde bulunduran güçler daima ölçülü güç kullanır, aşırı güç kullanmaz. Bizdeki temel problem budur, bizdeki problem güvenlik güçlerinin olaylar karşısında aşırı güç kullanmasıdır. Rize, Hopa’da bunun bir örneğini gördük, bunun da önlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. İç güvenliğin polis tarafından sağlanması gerektiğine katılmakla birlikte güç kullanımında aşırı değil ölçülü güç kullanılması gerektiğini söylüyoruz. Silahlı kuvvetler ulusal savunma ile görevli olmalıdır. İç güvenlik silahlı kuvvetlerin görevi olmamalıdır” dedi.
 
“BUGÜNE KADAR PKK’YA HOŞGÖRÜYLE YAKLAŞTIK’ ANLAMI ÇIKABİLİR”
Hamzaçebi, Başbakan’ın “Silvan bir kırılma noktasıdır” yönündeki açıklamasını da değerlendirirken bu cümlenin soru işaretleriyle dolu olduğunu dile getirerek “Bu güne kadar PKK’nın eylemlerine hoşgörüyle yaklaştık, bundan sonra yaklaşmayacağız’ anlamı bundan çıkabilir. Ya da ‘Bugüne kadar belli askeri yöntemleri uygulamaya koymadık, bundan sonra çok daha şiddetli bir şekilde bu önlemleri uygulamaya koyacağız.’ Sayın Başbakan’ın açıklamaları tereddütlerle dolu, bu iki ihtimali de bünyesinde bir açıklama olabilir” dedi. PKK’ya karşı Silahlı Kuvvetler’in yapması gerekenlerin olduğunu belirten Hamzaçebi, “Ama şunu da unutmamak lazım ki terör sadece askeri önlemlerle önlenebilecek bir konu değildir. O nedenle terörün kullandığı sorunları ele alıp, bu sorunların çözüme kavuşturulması gerekir” diye konuştu.
 
“TSK’NIN GÖREVİ ULUSAL SAVUNMADIR”
Hamzaçebi, bir gazetecinin, “ Polisin, Silahlı Kuvvetlere karşı bir alternatif güç olması yönünde çalışmalar olduğu söyleniyor, bu konuda neler söylersiniz?” şeklindeki sorusu üzerine ise “Bu görüşler var tabii ki, ben iç güvenliğe yönelik olarak, iç güvenlikte sadece polisin görevli olması düşüncesinin bu projenin, sözü edilen bir ihtimali bünyesinde barındırdığı kanaatinde değilim. Güvenlik güçleri, polis tabii ki güçlü olmak zorundadır. Hiç bir zaman silahlı kuvvetlerin alternatifi olamaz, tabiatı gereği, görevi gereği böyle bir alternatifi oluşturması mümkün değildir. Öyle bir ihtimale imkan vermiyorum ben” yanıtını verdi.
 
Hamzaçebi, TBMM İçişleri Alt Komisyonu’nda geçen yıl polise ağır silah ithal etme yetkisi verilmesi tartışmalarının hatırlatılması üzerine ise, "O tartışmaları gayet iyi hatırlıyorum. Ama sonuçta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savunma görevi bellidir. Ulusal savunmadır. Ulusal savunma, Türkiye Cumhuriyeti'ni diğer ülkelerin silahlı güçlerine, silahlı müdahalelerine karşı savunmadır. Polisi bu görevle görevli kılmak doğru değildir. Bunu mümkün görmüyorum. O tasarı görüşmeleri sırasında, polisin ağır silah kullanması yönündeki düşünceler, yine iç güvenliğe yönelik polisin kullanması gereken silahlar ve araçlar olarak anlaşılmalıdır. Ben o gün öyle yorumlamıştım, bugün de böyle yorumluyorum” dedi.
 
“TERÖRLE MÜCADELEDE PROFESYONEL BİRLİKLER GÖREV ALMALI”
Hamzaçebi, bir gazetecinin, “Terörle polisin mücadele etmesi gerektiğini mi söylüyorsunuz?” sorusuna da “Haziran ayında bir kanun çıktı TBMM kapanmadan. Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle mücadelesinde artık profesyonel birliklerin görev alması yönünde bir düzenlemeyi öngören bir kanun yürürlüğe girdi. 50 bin kişilik bir silahlı birlik, silahlı kuvvetlerin hiyerarşisi içerisinde görev yapacak. Profesyonel birlikler terörle mücadele görev yapacaktır. Terörle ilgili silahlı kuvvetlerin mücadelesini bu çerçevede alıyorum” yanıtını verdi.
 
Hamzaçebi, “Başbakan Kıbrıs’tan dönüşünde ‘Terörle mücadele konsept değişikliğine gidiyoruz’ dedi. TSK’nın terörle mücadeledeki operasyonel görevinin polise devredilebileceği tartışılıyor. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de “Başbakan’ın o zaman şöyle bir netliğe ihtiyacı var, şunu açıklığa kavuşturması gerekir. TBMM kapanmadan terörle mücadelede profesyonel ordunun görev alması amacıyla sevk ettiği tasarı yasalaştı. 50 bin kişilik profesyonel ordu terörle mücadelede görev alacak. Bunları bir kenara bırakıp terörle mücadelede polis görev alacak demek önceki politikayla çelişen bir tutum oluyor. O konuda ben Sayın Başbakan’ı netliğe davet etmek isterim. Benim görüşüm, terörle mücadelede Haziran ayında kabul edilen yasa uyarınca profesyonel birliklerin görev almasıdır” diye konuştu.
 
"TERÖRLE MÜCADELE DE ULUSAL SAVUNMA GÖREVİDİR"
Hamzaçebi, “Türk Silahlı Kuvvetleri terörle mücadele etmemeli” gibi bir görüş ifade etmediğini dile getirerek şöyle konuştu:
“Silahlı Kuvvetler’in görevi ulusal savunmadır. Terör de Türkiye’nin ulusal savunmasına yönelik bir tehdittir. Dolayısıyla Silahlı Kuvvetler’in terörle mücadelesi, ulusal savunma bağlamında bir görevdir. O çatışmanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde olmuş olması, ona karşı yapılacak olan savunmanın ulusal savunma olmaması anlamını taşımaz. Ve çıkmış olan yasa, terörle mücadelede profesyonel birliklerin Silahlı Kuvvetler içinde görev alması gerektiği yönündedir. Bu yaklaşımı o zaman doğru bulduğumuzu ifade etmiştik, bugün de aynı noktadayız. Terörle mücadelede TSK bünyesinde yer alacak profesyonel birlikler görev almalıdır. Bölgenin şartlarını iyi bilen, coğrafyayı iyi bilen, uzun süre görev yapacağı için o konuda uzmanlaşacak birlikler önemli bir avantaj oluşturur.”
 
 
 Polisin terörle mücadelede görev alması şeklindeki bir yaklaşımın, Başbakan’ın açıklamalarıyla ortaya çıktığını kaydeden Hamzaçebi, Başbakan’ın profesyonel birliklerle polis arasında nasıl bir görev bölüşümü düşündüğünü bilmediklerini belirterek “Dolayısıyla önce Hükümet’in bu konuda netliğe kavuşması gerekir. O netlik olmadan bu konuda bir değerlendirme yapmayı uygun bulmam” dedi.
 
“MECLİS TV KONUSUNDA BAŞBAKAN’IN YAKLAŞIMI DOĞRU DEĞİL”
Hamzaçebi, Meclis Televizyonu’nun yayınlarının sınırlandırılmasıyla ilgili olarak Meclis Başkanı ile de görüşmeler yaptığını kaydederek “Meclis Tv, siyasi partilerin grup toplantıları dahil olmak üzere tüm faaliyetlerini yayımlamak zorundadır. Başbakan’ın başka konularda uzlaşalım, Meclis Televizyonu konusunda uzlaşmayalım demesi doğru değil” dedi. Meclis TV’de siyasi partilerin grup toplantılarının yayınlanmasının önemli bir konu olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, “Bunu yayınlamayalım diyor Sayın Başbakan. Çünkü iktidar partisinin grup toplantılarını yayınlayan birçok kanal olacaktır. CHP’nin veya diğer muhalefet partilerinin toplantılarını naklen yayınlayacak kanal bulunur mu bilemiyorum, Başbakan bunun rahatlığı içerisinde. Öyle bir yaklaşımı doğru bulmadığımı ifade ediyorum. Bu noktada Başbakan’ın uzlaşmaz tavrı olursa bu uzlaşmaz tavrın diğer alanlarda da devam edeceğini düşünüyorum. Bu CHP’den kaynaklanan bir sorun olmaz, Başbakan’dan kaynaklanan bir tutum olur” diye konuştu.
 
“TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ SORUNUNU ÇÖZMEYİ TÜM SİYASİ PARTİLER GÖREV SAYMALI”
Hamzaçebi, anayasa konusundaki düşüncelerini seçim sürecinde ifade ettiklerini, bireyin hak ve özgürlüklerini genişleten bir anlayışa sahip anayasaya ihtiyaç olduğunu düşündüklerini belirterek “Böyle bir süreçte CHP üzerine düşeni yapacaktır” dedi. “Tutuklu milletvekilleri Meclis’e gelemezse CHP anayasa konusunda uzlaşmayacak mı?” sorusu üzerine Hamzaçebi, tutuklu milletvekillerinin bir demokrasi eksikliğinin göstergesi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
 
“O olmazsa diğer süreçler tıkanır şeklinde birbiriyle ilişkili olabilecek ama ikisini de beraber sınırlar çizerek değerlendirmeyi doğru bulmuyorum ama tabii ki bir anayasa görüşmesinde böyle bir demokrasi eksikliğini gidermeyi de tüm siyasi partiler görev saymalıdır. Ama bu, şu demek değil, böyle bir sorunu ancak anayasa değişikliğiyle çözeriz şeklinde yaklaşımı ifade etmiş değilim. O protokolde böyle bir yol haritasının tarif edilmemesinin nedeni budur. Bu çözüm hep beraber TBMM’de oturulup görüşülüp değerlendirilecektir.”
 
“ÖZERKLİK TALEBİNİ DOĞRU BULMUYORUZ”
Hamzaçebi, “Özerklik konusunda Tarım Bakanı Meclis’te bir tartışma yapılabileceğini söyledi. Siz özerklik konusunu tartışılabilecek bir mesele olarak görüyor musunuz?” sorusu üzerine ise demokrasilerde parlamentoda her şeyin konuşulabileceğini, isteyen milletvekillerinin Meclis’te özerklik tartışması da yapabileceğini belirtirken “CHP olarak Türkiye’de bir başka özerk yönetim, yasaması, yürütmesi, Başbakan’ı olan ayrı bir devlet anlamındaki özerk yönetimi CHP olarak kesinlikle doğru bulmuyoruz. Böyle bir talebin gerçekleşmesi mümkün değildir. Ancak bu talebi ortaya koyanlar terörü vasıta kılmak suretiyle bu talebi ortaya koymak yerine gelip her yerde bunu anlatabilirler, konuşabilirler” diye konuştu. (ANKA)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bayır disipline verdi, Kılıçdaroğlu gönül aldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İl Başkanı Bayır tarafından Disiplin ...
Şahin: İnceleme bir hafta içinde sonuçlanır
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Silvan'daki terör saldırısının ardından ...
Erdoğan: Asker yerine polis
Başbakan Erdoğan, iç güvenlik harekâtında asker yerine polisin kullanılması ...
 
Tekin’den İzmir’e uyarı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “isyancı başkanlar” ve “gölge ...
CHP: Hükümet dediğimize geldi
Cumhuriyet Halk Partisi, Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs’la ilgili son açıklamalarını değerlendirdi.
Vekillerden uyarı: Siyasete karışmayın
Başkanların gizli toplantılarına, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ...
 
İl başkanları EXPO için birleşiyor
Üç siyasi partinin İzmir İl başkanları, kentin geleceğine yön verecek ...
AK Partili vekil: Başbakan’a dokunmak ibadettir
AK Parti'li Hüseyin Şahin, Başbakan Erdoğan’ın kendilerine enerji verdiğini ...
Tacettin Bayır'ın en mutlu günü
CHP İl Başkanı Tacettin Bayır dede oldu. İki yıl önce evlenen oğul Doğuş ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva