"Niye AYM'ye gidiyorsun deme hakkımız yok!"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya ve Mozambik temaslarının ardından Doğu Afrika turunun son durağı olan Madagaskar'da...

Madagaskar'da Cumhurbaşkanı Rajaonarimampianina, Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda resmi törenle karşıladı. 

Erdoğan ve Rajaonarimampianina, karşılamanın ardından baş başa ve heyetler arası görüşmelere başladı.
İki lider görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında kameralar karşısına geçti.

Erdoğan'ın basın toplantısında yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Şahsıma ve heyetime gösterilen hüsnü kabul dolayısıyla Rajaonarimampianina'ya en kalbi teşekkürlerimi iletmek istiyorum. (Madagaskar Cumhurbaşkanının ismini kastederek) İnşallah yanlış söylememişimdir. Savunmada, eğitimde, tarımda, enerjide neler yapabiliriz bunları konuştuk. Alt yapı, üst yapıda ne gibi çalışmalar yapabiliriz, bunları ele alma imkanı bulduk. 150 civarında işadamı ile geldik. İşadamlarımız Madagaskar'a ne gibi yatırımlar yapabilirler, bunları da aramızda görüşme imkanımız oldu.

"SÖMÜRÜ DEĞİL KAZAN-KAZAN"
İşadamlarımızın Madagaskar'da çok şey yapabileceğine inanıyorum. Ama bunu sömürgeci anlayışla değil kazan-kazan anlayışıyla yapacağına inanıyorum. Madagaskar'ın izole edildiği süreçte biz burada büyükelçiliğimizi açtık. Sağladığımız insani yardımlarla gerçek dost olduğumuzu, imkanlarımız dahilinde gösterdik. Bu dayanışma ve dostluk anlayışımızla halkın takdirini kazanmış olmaktan memnuniyet duyuyorum. 

"THY SEFERLERİ TİCARET HACMİNİ ARTIRACAK"
Burada önemli olan aynı hedef altında kenetlenmektir. Bir ve beraber olunduğunda aşılmayacak engel yoktur. Bugün yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi ele alma imkanımız oldu. Büyükelçiliğimiz açılınca ticaret hacmi 60 milyon dolara yükseldi. Bunu artırmamız gerekiyor. THY seferleriyle bunun daha da artacağını düşünüyorum. 

"BİZ DARBE YEDİK SİZ YEMEYİN"
Sayın Cumhurbaşkanı ile terör örgütü FETÖ'yü de konuştuk. Bu yapı hakkında bilgi ve belgeler verdim. Bu yapı sadece Türkiye'ye değil, 40 yılda devletin bütün kurumlarına sızmak suretiyle 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulundu. Şahsım ve Başbakanımızı da hedef almak suretiyle adeta kendi vatandaşlarımızı öldürmeye teşebbüs ettiler. Bunlar dünyanın 170 noktasında faaliyet sürdürüyor. Dostlarımıza biz bir darbe yedik siz de aynı darbeyi yemeyin diyoruz.
Bu gece nasip olursa dönüyorum. Ülkemize döndükten sonra öyle sanıyorum ki Meclis Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı'na parlamentodaki görüşmelerin neticesini ulaştırmış olması lazım. Fazla uzatmadan, çünkü milletimin beklentisi budur, hemen kararımızı verip bu önemli adımı, atılan bu kararlı adımı bizler de TBMM'ye tekraren göndereceğiz.

"NİYE AYM'YE BAŞVURUYORSUN DEME HAKKIMIZ YOK"
Muhalefet AYM'ye başvurabilir. Bu konuda herhangi bir önleyici, niye oraya gidiyosun deme hakkımız yok. Bunlara alışığız. AYM'ye çok sık gitme anlayışı var ülkemizde. Temenni ederim ki AYM bu konudaki kararını hızlı bir şekilde verir. Umarım ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur.

ASTANA'DAKİ SURİYE GÖRÜŞMELERİ
Rusya, İran ve Türkiye heyetleri önce Moskova'da yaptıkları açıklamaya ve BM kararına uygun olarak Suriye hükümetiyle muhalif gruplar arasındaki görüşmelerin Astana'da başlamasını desteklediklerini ve bu görüşmelere katılımını konuştular. Suriye ihtilafına askeri bir çözüm olmayacağına ve ihtilafın BM kararının uygulanması ile çözüleceği belirtildi. Ateşkesin izlenmesi için üçlü bir mekanizma için anlaşıldı. DEAŞ ve El Nusra ile mücadele etmek için kararlılık yinelendi. Hükümet ile muhalefet arasında Cenevre'de başlatılması öngörüşen tura silahlı muhalif grupların katılma arzusunun desteklendiği de belirtildi. Bölgemizdeki sıkıntıların aşılması en büyük temennimizdir.
Rusya ile ilişkilerimiz yeni değil. Ciddi bir işbirliğimiz var. Ticaret hacmimiz bir ara 38 milyar dolara çıktı. Turizmde ilişkilerimiz çok ileri. Rusya Almanya'yı da bu noktada her an geçebilir. Rusya ile tarihi noktadaki ilişkilerimiz de çok çok ileri noktada. Bölge ülkeleri olarak Suriye'deki ilişkilerin, bu işi nasıl çözeriz konusunda adımı attık. ABD'ye de Astana çağrımızı yaptık. Büyükelçilerini görevlendirdiler. Türkiye'de Kürt vatandaşlarımız var. Irak ve Suriye'de de Kürtler var. Suriye rejimi Kürtlere pasaport dahi vermemiştir. Onları sürekli dışlamıştır. Kendisiyle aramız iyi olduğu dönemde Esed'e bunlar senin insanların demişimdir. Yaptık, yapıyoruz diye aldatmıştır. Biz Kuzey Suriye'den tehdit almadığımız sürece oraya bakışımız farklıdır. Şu anda orada PYD ve YPG var. Ülkemiz için tehdit oluşturuyorlar. Obama'ya burada güvenli bölge ilan edelim dedim. Mültecileri buralara yerleştirelim dedim. Burası güvenli bölge olacağı için uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım. Şu ana kadar bu sağlanamadığı için belirli bir süreçte ülkemize olan saldırılara karşı Cerablus'tan operasyon başlattık. Şu anda El Bab çevresindeyiz." 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ziyaretinde eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın eşlik ediyor.