DİYARBAKIR - Terör örgütü PKK'nın ''Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM) Yapılanması''na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, 103'ü tutuklu, 151 şüpheli hakkında ceza talep ediliyor.
Bu kişiler hakkında, TCK'nın ''Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak', ''Terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak'', ''Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek'' suçlarından 15 ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezası isteniyor.
Şüpheliler arasında kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) 28 yöneticisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 12 belediye başkanı, 2 İl Genel Meclisi Başkanı ile 2 belediye meclis üyesi de bulunuyor.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan iddianamenin kabul edilmesi halinde yargılamaya gelecek günlerde başlanacak.
BAYDEMİR'E 36 YIL HAPİS İSTEMİ
Geçtiğimiz yıl 14 Nisan 209 tarihi'nde KCK/TM'ye karşı başlatılan ve aralarında 12 belediye başkanlarının da bulunduğu 151 kişiyle ilgili hazırlanan 7 bin 500 sayfalık iddianame Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak','gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 36.5 yıla kadar hapsi istendi. Ortam dinlenmesine ait verilerede yer verilen iddianamede Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in KCK/TM'ye ifade verirken serzenişte bulunduğu anlatıldı.
İDDİANAMEDEN
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in ''Sayın Öcalan'' kampanyasına imza atmadığı için KCK/TM tarafından disipline sevk edildiği ifade edildi.
''İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNDÜM''
İddianemede, örgütün talimatları doğrultusunda 2008 yılında yapılan ''Sayın Öcalan'' kampanyasına imza vermediği için disipline verilen Baydemir'in, söz konusu olay nedeniyle Yerel Yönetimler Komisyonundan istifa etmek için dilekçe verdiği, ancak KCK Türkiye sözcülerinin istifayı kabul etmediği belirtiliyor.
İddianamede ayrıca Baydemir'in yaşanan gelişmeler üzerine kapatılan DTP'nin eski Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak'ı arayarak, ''Moralim çok bozuk. İntihar etmeyi düşündüm'' dediği yer aldı. Irmak'ın durumu Kamuran Yüksek'e bildirdiği, Yüksek'in de kampanyaya katılmadığı için bunun gerekli görüldüğünü ve taviz verilmemesi, herkesin talimatlara uyması gerektiğini anlattığı kaydedildi.
"ÖRGÜTSEL GAZETELER EVLERE"
KCK/TM üyelerinin kendi aralarında yaptıkları görüşmelerde, Baydemir'in seçim çalışmalarında örgütlenmeyi iyi yapamadığı belirterek, ''Ramazan paketi dağıtarak AK Parti ile yarışılamaz. Belediyenin finansında örgütsel gazetelerin tek tek evlere dağıtılması gerekmektedir'' dedikleri ifade edildi.
İddianamede, ayrıca Baydemir'in bir televizyon programına çıkmak için KCK/TM yöneticilerinden izin istediği, ancak üst düzey yöneticilerin buna izin vermediği belirtilerek, ''Bu durumda, bölge belediyelerin KCK/TM yapılanmasının emirleri altında olduğunu açıkça göstermektedir'' denildi.
''KCK, BELEDİYELERDE TAM YETKİLİ''
İddianamede, KCK/TM yöneticilerinin kapatılan DTP'ye ait belediyeler üzerinde etkili oldukları, işçi alımı, işçi ücretleri, işten çıkarma, ihalenin verileceği kişi gibi hususlarda talimat verdikleri ileri sürüldü. Faaliyetlerine uymayanlara ise cezai yaptırımlar uyguladıkları ifade edildi.
KCK/TM üyelerinin BDP milletvekilleri üzerinde de baskı kurdukları anlatılan iddianamede, milletvekillerine Cumhuriyet Bayramı törenlerine katılmamaları yönünde talimat verildiği belirtildi.
KCK/TM'NİN MAVİ KAMPANYASI
KCK/TM yapısına bağlı olarak faaliyet yürüten ve mali alanda görevli şahısların Diyarbakır ve bölgede faaliyet yürüten şirketlerle iş adamlarından ''Mavi Kampanya'' adıyla para topladıkları kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
''Vermeyenlere gözdağı verildiği, yine yeni iş yeri açmak isteyen esnafın örgütün ofisi olarak kullanılan yerel yönetimler bürosuna giderek 'hava parası' adı altında haraç verdikleri ve yerel esnafın dükkanlarına kumbara konularak bu kumbaralara düzenli olarak para konulduğu, bu kumbaraların zaman zaman mali alandaki örgüt üyelerince boşaltılarak kazanç temin edildiği tespit edilmiştir. Belediye işçilerinden zorla para alındığı, vermeyenlerin ise işten çıkarıldığı görüşmelerden anlaşılmaktadır.''
TAZİYE MASRAFLARI BELEDİYE VE İŞ ADAMLARINDAN
İddianamede, güvenlik kuvvetleriyle girdikleri çatışmalarda ölen terör örgütü mensupları için KCK/TM tarafından organize edilen terörist cenazelerinin taziyesinde ikram edilen yiyecek ve içeceklerin masraflarının belediyeler tarafından karşılandığı, bunların bir kısmının da bazı iş adamlarına ödettirilmeye çalışıldığı ifade edildi.
''TÜRKAN SAYLAN İDDİASI''
İddianamede, terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanması olan Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi İstanbul sorumlusu olduğu değerlendirilen örgüt mensubunca Kamuran Yüksek'e hitaben yazıldığı ileri sürülen bir rapora da yer verildi.
İddianamede, raporla ilgili şu ifadeler yer aldı:
''İstanbul'da yürütülen terör örgütü faaliyetlerinde birçok YDGM üyesi örgüt mensubunun yakalanmasından dolayı eylemsel anlamda yeni genç örgüt üyelerine ihtiyaç olduğundan İstanbul'a gönderilmesi, gelecek olanların barınma ve maddi yönden sıkıntı yaşamayacakları, çünkü Türkan Saylan'ın daha önce kendilerine maddi ve barınma açısından desteklediği, yine bu desteklerine devam edeceğinin belirtildiği, bu durumdan da Yüksek'in metropollerde örgütün eylemlerini organize ettiği, örgütsel çalışma yürütmek için eleman temin ettiği ve legal görünümlü sivil toplum kuruluşlarının terör örgütüne yardım ettiğinin bizzat kendi yazdıkları bu rapor ile belgelendiği’…''
''TBMM'DE KÜRTÇE KONUŞMA TALİMATI''
İddianamede, kapatılan DTP'nin belediyeleri ve milletvekillerinin KCK/TM sözcülerine bağlı oldukları ileri sürülerek, ''2008 yılı Ekim ayında Başbakan’’ın Diyarbakır'a ziyareti sırasında halkın kepenk kapatması, çöplerin toplatılmaması, öğrenci servis araçlarının çalışmaması ve Baydemir'in Başbakanı karşılamak için havaalanına gittiği esnada yoldan geri çağrılarak karşılamasının engellenmesi buna örnektir.
Ayrıca KCK/TM sözcülerinin DTP'li milletvekillerinin Türkiye'deki ortamı germek ve bağlı kitleyi canlı tutmak için mecliste Kürtçe konuşma ve oturum düzenlenmesi talimatını Ahmet Türk ve Selahattin Demirtaş'a verdikleri tespit edilmiştir'' denildi.
BAYKAL İZİN İSTEDİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 7587 sayfalık iddianamede, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 2009 yılındaki yerel seçimlerden önce terör örgütü PKK'nın KCK/TM sözcülerinden uygun görmeleri halinde Diyarbakır'a gelmek için izin istediği ileri sürüldü.
İddianamede, şüphelilerden KCK/TM sözcüsü Nadir Y'nin, Baykal'ın Diyarbakır'a gelmemesini, geldiği taktirde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gelişi esnasında organize edilen eylemlerin aynısının yapılacağını anlattığı kaydedildi.
DEMİRTAŞ DURUMU YÜKSEK'E ANLATTI
İddianamede, 05 Aralık 2008 tarihinde kapatılan DTP'nin milletvekili olan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, DTP Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda şüpheli olan Kamuran Yüksek'i arayarak, CHP MYK üyesi bir milletvekilinin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i arayarak, Baykal'ın ziyaret teklifini ilettiğini anlattı.
Demirtaş, Baydemir'in de ''Ben bir şey diyemem bu konuda Selahattin Beyle görüşün'' dediğini Yüksek'e bildirdiği anlatılan iddianamede KCK sözcüsü Nadir Y'nin ise Baykal'ın Diyarbakır'a gelmemesini, geldiği taktirde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a KCK/TM yapılanmasında organize edilen eylemlerin aynısını yapacaklarını belirttiği kaydedildi.
BAYKAL: BIRAKIN BU İŞLERİ!
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, memleketi Antalya'nın Akseki ilçesine gitti.
Baykal'la birlikte Akseki'ye gelenler arasında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek de vardı.
Akseki girişinde bir kıl çadırda gözleme yiyen ve ayran içen Baykal'a gazeteciler KCK iddianamesinde isminin geçmesini sordu.
Baykal, soruya ''Bırakın böyle saçma sapan işlerle uğraşmayı'' karşılığını verdi.