Amerikan Kanser Derneği tarafından yayınlanan rapor, 2000’li yıllardan bu yana erkeklerde kanser oranlarının düşüş göstererek sabitlendiğini ortaya koyarken kadınlar arasında, özellikle genç kadınlarda, bu oranın artış eğiliminde olduğunu gösterdi.
Raporda, kanser vakalarının yaş grupları arasındaki dağılımında da bazı değişikliklerin görüldüğüne ve bu dağılımın yaşlılardan gençlere doğru kaydığına dair önemli bulgulara yer verildi.
Tarihsel olarak erkeklerde daha yüksek görülen kanser oranına rağmen, 2021’de ABD’deki 50 yaşın altındaki kadınlarda kansere yakalanma oranının, erkek yaşıtlarından yüzde 82 daha yüksek olduğu tespit edildi.
Araştırmanın başyazarı Rebecca Siegel, 50 yaş altındaki kadınlarda teşhis edilen kanser vakalarının neredeyse yarısının meme ve tiroit kanserlerinden oluştuğunu belirtti.
Amerikan Kanser Derneği Baş Bilim Yetkilisi Dr. William Dahut, "65 yaş altındaki kadınların, aynı yaş grubundaki erkeklere göre kansere yakalanma oranının daha yüksek olduğunu ilk kez görüyoruz. Ayrıca, kansere yakalanma yaşı da giderek değişiyor" diyerek bu verilerin önemine dikkat çekti.
Dahut, kanserin hâlâ en büyük risk faktörünün yaş olduğunu belirtirken, 50 yaş altındaki bireylerde kanser oranlarındaki artışın her iki cinsiyette de gözlemlendiğini belirtti.
Kanserin bu yaş grubunda daha sık görülme nedenleri arasında doğum oranlarındaki düşüş, obezite ve alkol tüketimi yer aldı. Hamileliğin ve emzirmenin ilerleyen yaşlarda meme kanseri riskini azalttığı tespit edildi.
Umut verici bazı gelişmelere rağmen siyahilerde kansere yakalanma oranı beyazlardan 2 kat daha fazla
Raporda, kanser nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısında son yıllarda belirgin bir azalma olduğu kaydedildi. 1991-2022 yılları arasında yaklaşık 4.5 milyon kanser kaynaklı ölümün önüne geçildiği, bunun da yüzde 34’lük bir ölüm oranı düşüşüne işaret ettiği belirtildi.
Bu düşüşün, sigara kullanımındaki azalma, erken teşhis ve gelişmiş tedavi yöntemleri sayesinde gerçekleştiği ifade edilirken siyah Amerikalıların kansere yakalanma oranının beyazlardan 2 kat fazla olduğuna dikkat çekildi.
Uzmanlar kanser oranlarındaki değişkenliğin nedenlerini daha iyi anlamanın, önleyici adımlar atılması açısından kritik olduğunu aktarırken kanserin erken teşhis ve önleme çalışmalarıyla kontrol altına alınabileceği konusunda uyarıda bulunarak bu alandaki çalışmaların önemini vurgulamaya devam ediyor.