Ülkede tonla güzel sanatlar fakültesi ve yetenekli binlerce gencimiz var. Ancak verilen eğitimle kentlere yapılan heykeller arasında tam bir tezatlık var.

Estetik yok, emek yok, yetenek sıfır, kalite desen yerlerde…

Dinozor heykelinden Nasreddin Hoca'ya, havuçtan mısıra, köfteden bazlamaya…

Son olarak Mardin-Midyat'ta bir evin önüne kondurulan Türkan Şoray heykeli gündem oldu.

Akıllara zarar gerçekten.

Şehir merkezlerine öyle şeyler kondurduk ki bunu da kondursak sırıtmaz. Haydi heykel yaparsın, olmaz. Bunları şehrin göbeğine koyacak özgüveni ve cehaleti de anlayabilmek mümkün değil.

Heykeller bir toplumun ideolojisinin de dışa vurumudur. Cumhuriyet dönemi heykellerinin bazıları çok çok iyi olsa da –Samsun'da Atatürk heykeli bu konuda bir şaheserdir- standart diyebileceğimiz heykellere sanatçılar burun kıvırırdı.

Şimdi ise standart bir şey bulsan öp başına koy. Bu bir sanat akımı desen değil. Bedava verseler eve alıp koymayacağınız heykelin devasa boyutu şehrin orta yerine umarsızca konuyor.

Dünyaya rezil oluyoruz. Sorsan Osmanlı'dan gururla bahsederler. Övünülen Osmanlı mimarisinden bile zerre bir şey taşıyamamışız bugüne.

Toplumun okumuş elitlerini kaçırttığınız, sindirdiğiniz zaman geriye kalandan en fazla bu çıkıyor.

Bu heykeller ülkedeki bir dönemin de özeti gibi aslında… İleride dikilen heykellere bakılıp bu ülkede nelerin olduğunu 'umarım' gelecek nesiller anlayabilirler. İşin içinden çıkmaları çok zor çünkü…

Geçtiğimiz günlerde Çeşme ilçesinde mağazada hırsızlık yapan bir turist işletmeye sonradan özür mesajı atıp parasını gönderdi. Turistin attığı mesaj ise dikkat çekiciydi: 'Çaldım çünkü evrenden intikam almak istedim'

Alibeyköy ilçesine yapılan mısır heykelinin mimarının bir sözü var.

'Resim, sanat, estetik, zarafet, kadın, sevmek, sevilmek günah… Ne bekliyorsun? Böyle bir yerde ben mısır heykeli yapmışım. Daha ne istiyorsun?'

Tam bir evrenden intikam alma hali…

Peki bu memleket hiç mi iyi bir şeyi hak etmiyor?

Galiba başka türlü başa çıkılamayacak; Bir süre heykel yapmak yasaklanmalı.